7 Ocak 1946 : Demokrat Parti; Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan tarafından kuruldu. Kuruluş nedeni CHP'nin Toprak Reformu yasası ile köylülere devlet arazilerini dağıtmak istemesi ve toprak ağalarının, tarikatların ve sermayenin buna karşı çıkmasıdır. Kendileri de birer toprak ağası olan bu 4 kişi CHP'den ayrılarak Demokrat Parti'yi kurarlar.
Bizzat Menderes gibi toprak ağaları iktidarı ele almış Bugünde Aynı düzen. 600 Tane vekilin tamamı Hastane Postane sahibi Aşiret lideri.
Toprak reformu Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk tarafından topraksız köylünün “maraba-ortakçı” gibi adlandırılmalardan kurtulması ve kendi geçimini temin edebilmesi maksadıyla gerçekleştirilmek istenen bir uygulamadır.
Bu uygulama ile Doğu Anadolu bölgesindeki aşiretlerin devlet karşısında güçlerini kaybetmeleri de amaçlanmıştı.
II. Dünya Savaşı yıllarında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün girişimleri ile bir kez daha Toprak Reformu gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede çıkarılan Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu ile büyük toprak sahiplerinin mülklerinin bir kısmının topraksız köylüye dağıtılması düşünülmüştü. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu 11 Haziran 1945 tarihinde çıkarılmıştır. Kanunun hazırlık aşamasından itibaren özellikle TBMM içindeki toprak sahibi milletvekillerinin meseleye şiddetle karşı çıktıkları görülmüştü.
Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’na duyulan tepkinin sonuçlarından biri de çok partili hayata geçişin mihenk taşı olan Demokrat Parti’nin kurulması olmuştur. Fuat Köprülü, Celal Bayar, Adnan Menderes ve Refik Koraltan‘ın imzaladıkları “Dörtlü Takrir” olarak adlandırılan bildiri ile DP’nin kuruluş süreci başlamıştı.
Demokrat Parti'yi kuran muhalif grup, yasanın uygulamasını başlatacak olan tüzüğün çıkartılmasını geciktirdi. Bu grubun üyesi olan büyük toprak sahibi vekillerden Cavit Oral, Tarım Bakanlığı'na getirildi. Demokrat Parti döneminde Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu'nun 24 maddesi değiştirildi. 1973 yılında ise kanun, yeni çıkartılan 'Toprak ve Tarım Reformu Kanunu' ile birlikte tamamen yürürlükten kaldırıldı. Böylece bugün Türkiye'nin yaşadığı pek çok siyasal ve sosyal sorunun temelinde yer alan toprak meselesi, büyük toprak sahibi olan siyasilerin eliyle çözümsüzlüğe itildi.