
Ne BM kararı ne Güvenlik Konseyi kararı çıkar! 'İnsanlık adına müdahale' bayat gerekçedir. Rusya, Çin ve İran'ın isteği hilafına Suriye'ye müdahale mümkün olamayacaktır. Kimyasal gerekçesi batının bayat 'müdahale gerekçesi'dir! Savaş tamtamları Bosna tipi müdahale üzerinde durduklarını göstermektedir. Ama yol tıkalıdır.
Türkiye’nin bağımsız, egemen ve laik cumhuriyeti kuruluncaya kadar Başkomutan ve bu millet büyük bir azim ve kararlılıkla savaştı. Eşzamanlı olarak, aynı ulvi hedefler güden Suriyeli ve Iraklı kardeşlerimizle anti-emperyalist mücadelenin ortak cephesini inşa etti. Mazlum milletlerin yanında, Libya’da, Suriye’de, Mısır’da, Irak’ta, İran’da, Afganistan’da ve Balkanlar'da emperyalizme karşı halkın bağımsızlık meşalesine emsal oluşturdu. Siyonizme karşı mücadelede Filistin halkının umudu oldu.
Peygamber efendimizin kabrini yıkmak isteyen yobaz-tekfirci Suud vahhabizmine karşı müslümanların iftihar kaynağı oldu. Anadolu ve onu çevreleyen ülkelerin güvenliği ve huzuru için Balkan Antantı (Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan, Romanya arasında 9 Şubat 1934’de imzalandı) ile Saadabat Paktı'nı (Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında, 8 Temmuz 1937'de Tahran'da imzalandı) inşaa etti.
Mustafa Kemâl’in projelerinde görev almak yerine, BOP'ta, NATO’da görev alanlar komşularla sıfır sorun politikası ile komşu, kardeş ve dost ülkelerle ilişkileri sıfırlayan projelere hizmet etmişlerdir. “Yurtta sulh cihanda sulh” politikası, maalesef Erdoğan-Davutoğlu rejiminde “yurtta savaş cihanda savaş” formulüne dönüşmüştür! Bu yol tıkalıdır!
Prof. Dr. Mehmet YUVA, 26 Ağustos 2013

http://www.milliiradebildirisi.org