Ecevit anısına Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda anma programı düzenlendi.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, siyasi yaşamı boyunca Ecevit ile kavga ederek, Ecevit'i bir kavganın içine çekmeye çalışarak siyaset yaptığını sananların, sola hizmet ettiğini düşünenlerin, bugün Ecevit'in en büyük siyasi mirası olan DSP'nin olmadığı bir siyaset tasarladıklarını kaydederek, ''Biz ve hiçbir DSP'li bu tasarıya asla geçit vermeyeceğiz, kendilerini ebedi muhalefete mahkum edenlere karşı DSP'yi tek başına iktidara taşıyacağız'' dedi.
DSP tarafından eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit anısına Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda anma programı düzenlendi.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, programın açılışında yaptığı konuşmada, 2 yıl önce vefat eden Bülent Ecevit'i ''saygı ve özlemle'' andıklarını dile getirdi.
Ecevit'in ''Kişi gerçeği kendi dışında değil, kendisinde bulabilir'' sözünü hatırlatan Sezer, ''Bu sözle bugünkü özgür düşünceden yoksun, sorunların çözümünü kendi halkında aramaktan çok dışarıda arayan, onlardan medet uman günümüzün bağımlı siyasetçilerine ve siyasal iktidarlara da büyük ders veriyor'' diye konuştu.
-''DSP, SEVGİLİ GENEL BAŞKANIMIZIN ÖZLEMLERİNİ DE GİDERECEK''-
Bülent Ecevit'in konuşmalarına atıflarda bulunan Sezer, Ecevit'in Türkiye'nin siyaseti kadar düşünce hayatına da önemli katkılarda bulunduğunu ifade etti.
Sezer, Ecevit'in düşünce alanındaki bu özelliğinin onun siyasi alandaki başarısında önemli etki yaptığına işaret ederek, adına düzenlenen şiir yarışmasının da onun düşüncelerinin yaşatılması amacını taşıdığını belirtti.
Sezer, konuşmasını Ecevit'in bir konuşmasından alıntılarla şöyle sürdürdü:
''Bir siyaset adamının bütün yaşamı ve dünyası siyaset olursa onun siyasette bile yararlı olamayacağına inanırım. Her siyaset adamının siyasetten başka bir dünyası da olmalıdır. Zaman zaman o başka dünyasına geçip siyasete siyasetin dışından da bakabilmelidir. Siyasetin bir soyut uğraş olmadığını, siyasetin öz konusunun insan olduğunu unutturmayacak bir uğraşı, bir bakış açısı bulunmalıdır siyaset adımının' diyerek siyaset adamı olmaya yeni, vazgeçilmez, entelektüel bir bakış getiriyor.''
DSP'nin kuruluş yıllarına da değinen Sezer, Ecevit'in bunun için önemli çalışmalara imza attığını kaydetti. Sezer, ''Hiç kimsenin kuşkusu olmasın DSP, sevgili Genel Başkanımızın inancını da özlemlerini de giderecek, iktidar olacak ve Türkiye'nin sorunlarını çözecek bir güç haline gelecektir'' dedi.
Sezer, şunları söyledi:
''Geçmişi de bugünü de tertemiz olan, inançlara saygılı, laiklik anlayışla, halkın tümünü kucaklayan siyasetiyle inanç üzerinden siyaset yaparak Türkiye'yi ortaçağ anlayışına sürüklemeye çalışan bugünkü iktidara karşı duracak tek parti DSP'dir. Siyasi yaşamı boyunca Ecevit ile kavga ederek, Ecevit'i bir kavganın içine çekmeye çalışarak siyaset yaptığını sananlar, sola hizmet ettiğini düşünenler, bugün Ecevit'in en büyük siyasi mirası olan DSP'siz bir siyaset tasarlamaktadırlar. Biz ve hiç bir DSP'li bu tasarıya asla geçit vermeyeceğiz. kendilerini ebedi muhalefete mahkum edenlere karşı DSP'yi tek başına iktidara taşıyacağız. Bugün yaşadığımız kritik süreçte halkımız 'Keşke Ecevit olsa, şimdi Ecevit olsa' diyor. Evet, keşke şimdi Ecevit olsa, ne yazık ki şimdi o yok. Ama onun felsefesi var, Atatürk'e inanan Ecevit'in ışığı ile aydınlanmış demokratik solcular var, DSP var. Yaşasın Atatürk, Yaşasın Ecevit, yaşasın bağımsız laik demokratik cumhuriyet.''
-PANEL-
Program kapsamında düzenlenen Panelde de KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yazar Altan Öymen ve Hürriyet gazetesi yayın danışmanı Doğan Hızlan birer konuşma yaptı.
Ecevit ile Kıbrıs Barış Harekatı sürecine ilişkin anılarını anlatan Denktaş, ''Ecevit sayesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu, o olmasaydı biz de olamazdık'' diye konuştu.
''Ecevit, demokrasinin, insan haklarının ve barışçılığın şampiyonuydu'' diyen Denktaş, bu nedenle Kıbrıs Barış Harekatının yapılması kararını da çok zor verdiğini belirtti. ''Bu harekatın gerçekleşmemesi durumunda Kıbrıs'taki Türklerin yok olmasının da önünün açılacaktı'' değerlendirmesinde bulunan Denktaş, sözlerine şöyle devam etti:
''Tek hedef vardı, şimdi de var; Kıbrıs'tan Türkiye'yi tamamen çıkartmak. Maalesef AB, aslında Kıbrıs olmayan Rum kesimini AB üye yaparak adım attı. AB, Türkiye'ye 'AB'ye üyelik için Kıbrıs Rum kesimini tanıyın' diyor. Ecevit olsa AB'ye 'Bu haksızlığa Türkiye boyun eğmez, mahkemeye gider sizi dava ederim' derdi. Bu çizgide Kıbrıs meselesi halledilemez, biz endişeliyiz. Ecevit, dönemindeki çizgiye dönülmesi için duacıyız. Türk Hükümetinin bir çok sorunla uğraştığını biliyoruz, ama Kıbrıs ikinci plana atılmamalı. dik durmadığımız için dünya bizim üzerimize geliyor.'
Denktaş, Türk askerinin Ada'dan ayrılmaması gerektiğini vurgulayarak, ''Ne oldu? Savaş mı kaybettik de Türk askeri sancağını toparlayacak, şehitlerinin kemiklerini torbaya koyup Anadolu'ya dönecek? Türk halkı buna layık değildir. Ben 80 yaşındayım, ama hala bunun için koşturuyorum. Bu hükümet de bize yardıma devam ediyor.
Yalvarıyorum ABD'nin sözüne kanarak bu çizgide yürümekten vazgeçmesinler. Kıbrıs'ta iki eşit halk vardır, görüşünü dünyaya yaysınlar. Allah Ecevit'ten razı olsun'' diye konuştu.
Doğan Hızlan, Ecevit'in şiirlerinden örnekler sunarak, onun sanata verdiği öneme ilişkin bir konuşma yaptı.
Altan Öymen, Ecevit ile CHP'de geçirdikleri yıllara ilişkin anılarını anlattı.
Ecevit'in ''ortanın soluna lider'' olduğunu belirten Öymen, Türkiye'de pek çok alanda önemli katkılar sağladığını dile getirdi.
Panelin ardından Zeki Sezer, ''Bülent Ecevit Şiir yarışması'nda dereceye girenlere ödüllerini verdi.