ABD Başkanı George W. Bush, Irak Savaşı'nın sürdüğü dönemde kullandığı dilin kendisini uluslararası kamuoyunda 'savaş çığırtkanı' gibi gösterdiğini, ancak bu düşüncenin yanlış olduğunu söyledi.
Bush, Air Force One uçağında Times gazetesine verdiği demeçte, Irak Savaşı döneminde daha farklı bir dil kullanmadığı için pişman olduğunu belirtti.
Bush yine de, hakkında oluşan 'savaş çığırtkanı' izleniminin tamamen yanlış olduğunu, Irak'a askeri operasyon düzenlenmemesi için tüm diplomatik çabaları gösterdiğini kaydetti.
'Sorunu diplomatik yollarla çözmeye çalıştık' diyen Bush, bunun işe yaramamasının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne gittiğini ifade etti.
Savaş yüzünden ABD'nin yurtdışındaki imajının zedelendiği şeklinde yorumlar bulunduğunu vurgulayan Bush, bu duruma da kesinlikle katılmadığını söyledi.
ABD'nin 'iyinin gücü' olduğunu belirten Bush, 'Amerika, özgürlüğün, hastalıklarla savaşın gücü' dedi.
Dünya tarihinin en büyük AIDS'le mücadele insiyatifini başlattıklarını hatırlatan ABD Başkanı, 'Bebekleri kurtaran sıtmayla mücadele insiyatifimiz de var' diye konuştu.
OBAMA'YA ÜSTÜ KAPALI ELEŞTİRİ
Bush, röportajında Tahran yönetimiyle aynı masaya oturabileceğinin sinyalini veren Demokrat Parti Başkan adayı Barack Obama'yı da üstü kapalı şekilde eleştirerek, Obama'nın başkan olması ve böyle bir adım atması halinde Batı'nın İran'ın nükleer tutkusu önünde duran Batı birliğinde çatlaklar oluşabileceği imasında bulundu.
Bush, ABD'nin siyah bir başkana hazır olup olmadığına sorusuna ise, 'Demokrat Parti'nin Obama'yı aday seçmesi ABD'nin ne kadar uzun bir yol katettiğini gösteriyor' diye cevap verdi.
İRAN İÇİN DE ÖNCE DİPLOMASİ
Başkan Bush, İran'la yaşanan nükleer kriz konusunda da diplomasiye öncelik verdiklerini, ancak diğer tüm seçeneklerin de gündemde olduğunu söyledi.
Bush, Berlin yakınlarındaki Meseberg sarayında Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, İran halkı için izolasyondan daha iyi bir çözüm yolunun bulunduğunu belirterek, "İran'la krizde diplomasiye öncelik veriyoruz, ancak tüm seçenekler masada" dedi.
Merkel ile Orta Doğu'da barışın sağlanması ve bir Filistin devletinin kurulması konusunda da konuştuklarını ifade eden Bush, Afganistan'daki insanlara da yardım edilmesi gerektiğini, bu nedenle Almanya'nın bu ülkedeki çabalarını da takdirle karşıladığını kaydetti.
Irak savaşını bir hata olarak görüp görmediği şeklindeki soruya karşılık da Bush, "Hayır, Saddam Hüseyin artık iktidarda değil. Dünya şimdi daha güvenli. Ben savaşı istemiyorum, ancak Saddam Hüseyin'i düşürmek doğru bir karardı" dedi.
Bush, Irak'ta ekonomik ve demokratik gelişmeler sağlanıncaya kadar güvenliğin de şart olduğunu, bu ülkede bunun için çaba harcadıklarını kaydederek, beklenen gelişmeler sağlandığı takdirde bu ülkedeki askerlerin çekileceğini, şimdiye kadarki gelişmelerden de memnun olduğunu sözlerine ekledi.
Merkel ise İran'la yaşanan krizin sadece diplomatik yollardan çözülmesinden yana olduğunu tekrarlayarak, bugüne kadar başarılar da sağladıklarını, İran'a kapının açık olduğunu, ancak önerileri kabul etmediği takdirde yaptırımları artırabileceklerini söyledi.
Bu konuda BM kararı alınmasını da istediğini, ancak AB içinde de yeni yaptırım kararlarını görüşebileceklerini ifade eden Merkel, Irak'la ilgili olarak da bu ülkenin başbakanını Almanya'ya davet ettiğini ve Irak'ta istikrarın sağlanabilmesi için yardımlarını sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.
Bush ile yaptığı görüşmelerde Doha zirvesini ve Japonya'da yapılacak G-8 zirvesini de ele aldıklarını belirten Merkel, kendi partisi içinde Bush'u eleştirenlerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Bush ile her konuda iyi anlaştığını, kendisiyle doğrudan ve yapıcı bir diyaloğu olduğunu sözlerine ekledi.