Butik devlet ve 90 yıllık çivi!
Tayyip Erdoğan, Moskova’dan dönerken, “Esed ülkenin yüzde 15’ini kontrol edebiliyor. Şam’dan başlayıp Humus, Hama üzerinden Lazkiye’yle Akdeniz’e açılan bir butik devlet kurma peşinde” dedi!
Tam da bu sözlerin üzerine Rus Interfaks haber ajansı, Rusya, Suriye, İran ve Irak’ın, Bağdat’ta bir istihbarat ve koordinasyon merkez kurarak IŞİD ile mücadeleyi daha etkin hale getirmeyi hedeflediğini yazdı.
Bugüne kadar ABD, İngiltere ve Fransa, “IŞİD’i vuruyoruz” bahanesiyle Suriye’nin alt yapısını bombalıyordu!
Rusya’nın aktif desteğiyle Suriye, yeniden toprak bütünlüğünü sağlayabilir. Dolayısıyla, Erdoğan’ın “butik devlet” öngörüsü de tutmayabilir.
* * *
Erdoğan, Türkiye için neyi öngördüğünü ise şöyle açıklıyor: “Uzun zamandır 4 başlığı hep işledim: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Tek millet, toplumdaki tüm etnik unsurları kapsıyor. Tek bayrak diyoruz. Çünkü bizim tek bir milli bayrağımız var. Tek vatan diyoruz. 780 bin kilometrekarelik vatan toprakları üzerinde operasyon yapılmasına müsaade etmeyiz. Tek devlet diyoruz. Paralel devlet yapılanmalarına, ‘öz yönetim’ diyerek paralel yapılar oluşturma teşebbüslerine müsaade etmeyiz.”
Erdoğan, 2012’nin Mart ayında da, Afganistan’da 12 Türk askerinin kaybı üzerine geliştirilen eleştirilere karşı “Türkiye’de siyaset yapan veya kenarda köşede bir şeyler yazanlar bizden şunu mu bekliyorlar; yani içine kapalı bir butik devlet mi istiyorlar? Türkiye bir butik devlet değildir. Türkiye, dünyaya açık bir devlettir ve güçlü bir devlettir. Güçlü bir devlet olmanın gereği de budur” demişti..
Anlaşılıyor ki Erdoğan’ın zihninde “butik devlet”le ilgili bir algı var. Fakat biz o zaman da belirtmiştik ki “Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı’nın, ‘Başbakan Tayyip Erdoğan adına tam yetkiliyim’ diyerek Oslo görüşmelerinde kabul ettiği demokratik özerklik projesine uygun devletçiklere ‘butik devlet’ denilebilir... Veya Tayyip Erdoğan’a, AKP henüz kurulmadan 2001 yılında gönderilen gizli CFR belgesinde belirtilen ‘otonomi verilecek yerel yönetimler’e ‘butik devlet’ denilebilir.”
* * *
Ayrıca Tayyip Bey, “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” kavramlarını sadece seçim dönemlerinde gündeme getiriyor. Bunun dışında kalan zamanlarda kurucu genel başkanı olduğu partiyle birlikte Cumhuriyetin kurucu değerleri ve liderleriyle mücadele etti. 31 Mart, Menemen ve Dersim’i referans olarak kullanırken, Cumhuriyeti kuranlardan “iki ayyaş” diye bahsetti.
AKP yandaşları ise köy kahvesinden başlamak suretiyle bütün yurtta “Ötekiler ne yaptı ki, bir çivi mi çaktılar?” diye propaganda yapıyor. 88 yaşındaki Osman amcamız, Maçka’da böyle konuşan bir vatandaşa, aynen şöyle dediğini anlattı:
“Çakan öyle bir çakmış ki, bütün Hıristiyan âlemi 90 yıldır o çiviyi çıkarmaya çalışıyor. Bunu başaramayınca bu defa çiviyi içerden birilerine çıkartmak istediler. Siz o çiviyi çıkarmak isteyenlere 13 yıldır destek veriyorsunuz, ülke bu yüzden her gün batağa gömülüyor, görmüyor musunuz? Bağımsız ve hür yaşamanın değerini bilmiyorsunuz. Hristo’nun evinde oturuyorsun; o çivi olmasaydı, sen de Hristo olacaktın. Şimdi bu coğrafyada evin var, tarlan var, işin, gücün var, şu temiz havayı soluyor, pınarlardan su içiyorsun. Bunlar az şey mi? Bunu bir kaybedersen bir daha bulamayabilirsin? Atatürk’ün yaptıklarını, oylarınızla yıktırırsanız, yerine bir şey de koyamaz, o zaman onun bunun uşaklığını yapan güdük devlet olursunuz. Aklınızı başınıza toplayın, tarih bilmiyorsanız, bari kendi ailenizin tarihine bakın, yeğenim..”
Arslan BULUT, 25 Eylül 2015
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr