"Nevruz kutlamaları adı altında siyasi hareketler organize ediliyor, sen pazar günü evinde kahvaltı keyfi mi yapacaksın" şeklinde facebook paylaşımlarında bulunan dostlarıma cevabım şudur:
Evet öyle yapacağım. Nevruz olaylarını 20 yıldır olduğu gibi bu yıl da televizyondan izleyeceğim..En çok da şişman vali ve garnizon komutanlarının ateşin üstünden atlama çabalarına güleceğim...
Şunu da eklemek isterim ki eğer CHP'li, MHP'li, İP'li veya SP'li olsaydım, bütün olumsuz şartlara rağmen, bu partilerin görevlerini layıkıyla yerine getirmedikleri bilincinde olmama rağmen, Türkiye'nin içinden geçtiği şu kritik süreçte partimden kopmaz, aksine daha sıkı sarılırdım. Hangi mücadeleyi vereceksem orada verirdim.
Son olarak:
Büyük milletler, önlerinden akıp giden ırmağın içindeki bir odun parçası olmamayı başardıkları için büyük millettirler.
Onlar, ırmağın kenarında sakince otururlar ve binlerce odun parçasının önlerinden akıp gidişini izlerler...
1984’de PKK, 'Uzun süreli halk savaşı' ilan ettiğinde kendini büyük devlet adamı sanan Turgut Özal, "Bir avuç Şaki" demişti PKK için.
Kendini hâlâ “Büyük Milletler” diye tanımlayanlar gözlerini kapatarak bu kâbusun kendiliğinden biteceği kanısındalar. Herhalde Açık İstihbarat’ta iki gün önce çıkan yazı da okunmamış. (http://www.acikistihbarat.com/haberkategori.aspx?id=10310&katID=1)
Uykunuzu da heba etmeyin Nevruz'u televizyondan izlemek için...