Her şey açık açık söyleniyor. Yeter ki kulağınızı açık tutun…
Bakın, PKK’nın avukatı, Türkiye’yi ‘insan hakları’ adı altında yerden yere vuran Avrupa Parlamentosu Yeşiller grubu lideri Daniel Cohn Bendit, dün parlamento oturumunda Gazze harekatından beklentilerini açıkladı: ‘AB Türk ordusu ile birlikte Gazze geçiş kapılarını kontrol etsin!’ dedi.
Kim bu yeşiller? Türkiye’ye en çok saldıran Claudia Roth’u ile Cem Özdemir’i ile Türkiye’de etnik bölme operasyonunda başı çeken, Heinrich Böll adlı Alman vakfı güdümünde bir parti.. Almanya’daki tüm vakıflar gibi Heinrich Böll vakfı da istihbari görevleri olan ve devlet tarafından finanse edilen bir vakıftır. Almanya’daki tüm vakıflar siyasi partilerle bağlantılıdır ve devletin istihbarat örgütünü oluşturan yapılardır. Dolayısıyla herhangi bir partiden bir yetkili öyle durup dururken kafası estiğince bir şeyler söyleyemez. Cohn Bendit de belli bir planın çerçevesinde ‘Türk Askeri Gazze’ye!’ önerisini ortaya atmıştır.
Acaba son Gazze olaylarında nasıl bir rol oynamışlardır? Araştırmaya değer…
Bugün AB: ‘Türkiye Gazze’de AB’nin jandarması olsun!’
Farkındaysanız son zamanlarda bu ve benzeri söylemleri tekrarlayan odaklar var. ‘Türk askeri Gazze’ye!’ ‘Türk askeri Kırgızistan’a!’ gibi sesler yükseliyor.. Acaba bu sesler hangi merkezlerle irtibat halinde halkın merhamet hislerini yönlendirmeye çalışıyor?
Bu söylem nasıl bir ortamda dillendiriliyor?!:
1 yıl içinde 120 şehidimiz ve onlarca yaralımız varken.
TÜRKİYE HERGÜN KAN KAYBEDERKEN!
Aklınıza Batı, Osmanlı imparatorluğunu bölme planlarını masaya koymuşken, Alman Paşalar denetiminde Enver paşanın orduyu Sarıkamış ve Yemen’de kurda kuşa yem etmesi gelmiyor mu?
Açık olan şudur ki tıpkı o zaman olduğu gibi bugün de Küresel güçler, petrol ve doğal kaynakların merkezi Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’i tamamen kontrol altına almak istiyor. Almanya merkezli, Gazze’ye gemi seferini örgütleyen dernek, yakında bir geminin daha Gazze’ye doğru yola çıkacağını açıkladılar. İşte tam bu sırada Alman istihbaratının yeşil yüzü Cohn Bendit ‘Türkiye Gazze şeridinde AB’nin jandarması olsun!’a işi getiriveriyor…
O zaman işin içinde başka işler mi var!
Dün ABD: ‘Türkiye, ABD’nin Ortadoğudaki bekçisidir!’
Pentagon’un önde gelen adamı, Yahudi, CIA görevlisi Richard Perle, 90’larda ‘Türkiye, Amerika’nın Ortadoğu’daki çıkarlarının bekçisidir!’ demişti.
2002 yılında aynı Perle, Kamuran İnan’a ‘Amacımız, sizle elele Avrasya ve Ortadoğu’yu şekillendirmektir, Türkiye’yi bölgenin güç merkezi haline getirmektir!’ diye amacı açıklıyordu.
İşte bu amaç için bir süreç işletildi.. Amaç küresel güçlerin Ortadoğu’ya el koymasıydı. Türkiye bu operasyonda Amerika’nın Ortadoğu bekçiliğini yapacak ve ‘ taze kan sağlayacak’, Amerikanın Ortadoğu’da jandarması olacaktı. Malum en iyi ihraç malımız ‘Türk askerinin kanı’ydı. Bunun için Türkiye bölgede güç merkezi yapılacaktı… Aradan 8 yıl geçti.
GÖRÜNÜŞTE Türkiye ‘one minute’le, Gazze harekatı ile, İran’a yakın MİŞ GİBİ yapmasıyla bölgede güç odağı oluyor. ABD projesi ‘Ortadoğu Federasyonu’ kurma yolunda adımlar atıyor.. ABD ile elele Avrasya ve Ortadoğu’yu şekillendirmeye soyunuyor!
Fuller: ‘Ortadoğu’ya akılcıl geri dönüş, Kemalist değerlerin indirgenmesine bağlı!’
Tam bu noktada başka bir CIA Türkiye uzmanının, Graham Fuller’in Türkiye değerlendirmesini hatırlayalım.
- ‘Türkiye 1945 ile 1975 arasında Ortadoğu sahnesinden yokoldu. Amerika’nın sadık bir müttefiki haline geldi. Şimdi yavaş yavaş Kemalist değerler, Türk politikası içinde daha normal (!) bir seviyeye indirgeniyor. VE TÜRKİYE, ORTADOĞU’YA AKILCIL BİR GERİ DÖNÜŞ YAŞIYOR. BUGÜNKÜ TÜRK POLİTİKASI KEMALİST DEĞERLERİN İNDİRGENMESİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.’
Demek ki neymiş. Amerikan çıkarlarının Ortadoğu’daki bekçisi rolü verilmiş olan Türkiye, ABD’nin çizdiği yol haritasında öncelikle ‘Kemalizm’i indirgeyecek’miş.
Türkiye’nin Orta Doğu’ya ‘akılcıl bir geri dönüş’ yapması, ‘Kemalizm’i indirgemesiyle’ mümkünmüş!
Bu ikisi arasındaki kurulan ilişki dikkate değer doğrusu!
Çünkü emperyalizmin Orta Doğu ve Avrasya’yı ele geçirme planında Türkiye’nin asker edilmesi, Mustafa Kemal’i sindirmiş bir milletin kabul edeceği bir plan değildir.
Bunları söyleyenler bu gerçeği iyi biliyorlar.
Üzerlerinde oynanan, açlık yoksulluk, işsizlik oyunu en son perdeye kadar gelmiş de olsa, basın yayın organlarınca derin bir uykuya garkedilmeye de çalışılsa, bu milletin genetik hafızasında BATI’NIN NE MAL OLDUĞU vardır! Mazlum milletlerle paktlar yaparak emperyalizme karşı durmak vardır. Sadabad paktıyla ve Balkan Paktıyla emperyalizmin karşısına komşularıyla beraber dimdik çıkmak vardır.
Bu millet, ABD’nin AB’nin çizdiği yol haritasında gidip emperyal hedefler uğruna jandarmalık yapmayacaktır. ‘İşte ezilen kardeşlerinizi kurtarın!’ emrini veren eğer batıysa dikkatli davranacaktır.. Oyun içindeki oyunları görecek, adımlarını ona göre atacaktır…
İşte o yüzden bu milletin Mustafa Kemal Atatürk anlayışından uzaklaştırılması gerekmektedir. Graham Fuller’in dediği gibi ‘Kemalizm indirgenmelidir’ ki onların paralı askeri olalım!
‘Kemalizm’e son verme’ operasyonu 2002’de bunun için başlatılmıştır.
Önce Uda Steinbach, Ari Ostlander, Karen Fogg, Daniel Cohn Bendit gibi AB ileri gelenleri ağzından ‘Kemalizm sürdükçe AB kapıları yüzünüze kapanır!’ söylemine tanık olmuşuzdur.. Bizi yönetenler bu söylemleri onaylamışlar, verilen yol haritasını harfiyen uygulamışlardır.
Bugün yol haritası Türkiye jandarmalığında bir ‘Ortadoğu Federasyonu’nu işaret etmekte. Kıbrıs’la Türkiye ve Gazze şeridi arasındaki üçgen ele geçirilirse, en büyük petrol yataklarının denetimi de sağlanmış olur .. Küresel güç, Türkiye’yi AB askısında tutma oyunundan vazgeçti.. AB fiilen yokoluyor.. İkincisi küresel güçlerin Avrupa uzantısı Türkiye’yi ‘Doğu Akdeniz Birliğine’doğru itiyor. Türkiye AB kapısından bıktı. Siyasilere Amerika’nın Ortadoğu liderliği teklifi cazip geliyor. Ayrıca 1 yıl içinde seçim var. Türk halkının yumuşak karnı Filistin , ve soydaşlarımız için yapılacak herhangi bir harekat, Başbakan yardımcısı Hüseyin Çelik’in tanımıyla halkın ‘Gazını alıyor’ ve iyi bir ‘Seçim yatırımı’ oluyor. Hem de hergün kan kaybeden Türk milletine bir baş kaldırma duygusu veriyor..
Ama tüm bu aldatmaca uzun sürmeyecektir. Türk milleti özellikle Batıya beynini kiraya vermiş olanlar, başlarına örülen çorabı fark edecek, Allah’la aldatanları, mason mahfillerinden yol gösterenleri, ve onların patronu emperyal odakları şaşkına çevirecektir.
Banu AVAR, 18 Haziran 2010
http://www.banuavar.com.tr/?pg=articles&id=43
Elmek: banuavar@superonline.com