Dolmabahçe'deki Erdoğan-Büyükanıt zirvesindeki "şantaj" iddialarına ilişkin haberinden dolayı Vatan gazetesine ceza verilmedi.
Genelkurmay Eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile eşi Filiz Büyükanıt'ın, yayımlanan bir haberle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla Vatan gazetesi ile Gazeteci Şebnem Hoşgör aleyhine açtığı tazminat davası reddedildi.
Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, emekli Orgeneral Büyükanıt ve eşinin avukatı Levent Koçer ile Vatan gazetesinin avukatları Müjdat Gültekin ve Ülkü Harhar katıldı. Duruşmada söz alan Yaşar ve Filiz Büyükanıt'ın avukatı Koçer, davalıların daha önce dosyaya sundukları cevap dilekçesinde, davaya konu haberi eski siyasetçi Fikri Sağlar ile yaptıkları görüşmeye dayandırdıklarını bildirdiklerine dikkati çekti.
Sağlar'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Yaşar Büyükanıt'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinde ifade verdiğini bildiren Koçer, ''Sağlar, buraya Vatan gazetesi ve muhabiriyle görüşmediğine yönelik dilekçe vermiştir'' dedi. Davalı avukatlarından Müjdat Gültekin ise haberin kaynağının Sağlar'ın Birgün gazetesinde çıkan yazısı olduğunu kaydederek, ''Biz, 48 saat geçmesine rağmen, Sağlar'ın yazısındaki iddianın niçin yalanlanmadığını sorduk. Bu bir haberdir. Gazeteci haber vermez de ne verir?'' diye konuştu. Yargıç Zeki Deniz, beyanların alınmasının ardından davanın reddedildiğini açıkladı.
DAVA KONUSU
Vatan gazetesinde 17 Mayıs 2008'de yayımlanan, ''Yazan ilginç, iddia vahim'' başlıklı haber üzerine, Yaşar ve Filiz Büyükanıt, Vatan gazetesi ile muhabiri Şebnem Hoşgör aleyhine toplam 100 bin YTL'lik manevi tazminat davası açmıştı.
Dava dilekçesinde, ''Vatan gazetesindeki haberde, Fikri Sağlar'ın, Birgün gazetesinde 15 Mayıs 2008'de yayımlanan köşe yazısına atıfta bulunulmaya çalışılarak, 'Orgeneral Büyükanıt'a, Başbakan tarafından, Dolmabahçe Sarayı'ndaki görüşmelerinde, Filiz Büyükanıt'ın yapmış olduğu harcamaları gösteren bir dosya verildiği' şeklindeki iddialarla, Yaşar ve Filiz Büyükanıt'ın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu'' savunulmuştu.