Hükümet söyledi, kaçtı.
Sonra mı?
Her zamanki gibi mağduru oynadı. 3 yıl önce yaşanan başörtüsü ile ilgili bir olayı, 3 yıl sonra gündeme taşımasını bildi. Oysa memlekette ki gerçek sorun başörtüsü değil.

Aslında sorulması gereken soru ´Madem siz dine herkesten daha yakın ve daha muhafazakar olduğunuzu iddia ediyorsunuz, neden size ´İkinci Peygamber´ diyen bir il başkanınızı 2008´den bu yana partiden ihraç etmediniz. Yani 2008´de partinizdeki bu densiz ve hiçbir dini ahlak anlayışına sığmayan söylemi kabul ettiniz de, tam 2 sene sonra ,2010´da mı söylemin yanlışlığını farkettiniz´

Meclisde boyun damarlarınız çıkmış ve kızarmış bir şekilde bağırırken ´Partimizde böyle birisi yoktur´ demeyi biliyordunuz oysa ki. Bir gün sonra söz konusu densizi partiden ihraç ederken bu toplumu hergün biraz daha gerginliğe ittiğiniz için özür dilemeniz gerekmez miydi?

AKP 8 yıllık iktidarı döneminde en iyi bu işi yaptı.
Kendisi nerede , ne zaman sıkışırsa sıkışsın gündemi kaydırmayı başardı. Bunu gün geldi ´Ergenekon´ dedi yaptı, gün geldi ´Arınç´a suikast´ dedi yaptı, bazende işte geçtiğimiz günlerde olduğu gibi ´Başörtüsü, Nejat Uygur´ deyip yaptı.
Bu nasıl bir cambazlıktır?
Bırakın başımızı ve başörtümüzü ....Bu siyaset artık işlemez... İşlemiyor da zaten. Halk sizin yalanlarınıza artık inanmıyor.

Başını örten ve siyasetten anlamayan annemin sözleri kulaklarımda çınlıyor; ´Millet kırılıyor, vatan elden gidiyor, bunlar hala başörtüsü diyor´
Ne kadar doğru.
İnsanlar aç, işsiz, vatan elden gidiyor derdine düşmüşler, işsizler ordusu hergün çığ gibi büyüyor, ekonomik göstergeler eksi hanesine çoktan düşmüş durumda, teğet geçecek denen krizin tam da bu milletin midesini delerek geçtiği artık somut verilerle görülüyor, hukuk işgal altında, askere kurşun sıkan bölücü teröristler hükümet tarafından çiçeklerle karşılanıyor, işçiler sokakta, memurlar sokakta, öğrenciler sokakta, esnaf sokakta. Sokakta olmayan tek şey iktidar. Korkudan sokağa inemiyorlar. Şişirme kalabalıklarla düzenlenmiş mitinglere katılabiliyorlar ancak.
İşte bu ülkenin gerçek sorunları bunlar.Hükümet mi?
O şimdilik hikaye okuyor...

İşçiler demişken Tekel´den bahsetmemek olmaz.
AKP´li bakan açıklama yapıyor;
´TEKEL´e PKK karışmış mış´
Sayın bakan şaşırmış heralde. PKK´yı davullarla zurnalarla siz indirmediniz mi dağdan? Türkiye´nin heryerinde elini kolunu sallayarak gezmiyorlar mı?
Yani gezdirende sizsiniz..
Sayın bakan, acı ama gerçek;
Ekmeği için mücadele veren bu ülkenin insanına terörist yaftası yapıştırıp, gerçek teröristlerle pazarlık yapıp, çiçeklerle kucaklamak heralde sadece sizin yapabileceğiniz bir iş.
Ne yazık ki siz bu ülkenin süper demokrat iktidarısınız..

Kalemsizler her dönem olduğu gibi işbaşında.
Yazıyorlar çarşaf çarşaf...
Böyle bir dönemde Erdoğan´ın ´MHP-CHP ruh ikizi´ sözünü büyük puntolarla veren medya yalakları, AKP ile kimlerin ruh ikizi olduğunu yazma basiretini gösteremiyor.
Neymiş?
´Ruh ikizi´
Bu iki parti ruh ikizi gibi görünüyorlarsa, sebebi memleketin başındakilerin gaflet ve dalalet hatta hıyanet içinde olduğunu düşünmeleri değil midir?
Üstelik AKP´nin politikalarına karşı, aklı başında olan tüm siyasi partiler ve toplum birleşmiş durumda ve Erdoğan´ın deyimiyle ´ruh ikizi´

Peki AKP´nin ruh ikizi kim?
AKP´nin çıkarları için hangi siyasi parti destek veriyor?
PKK´nın sivil uzantısı DTP..
Şimdiler de ise BDP...

Yahu, TEKEL işçilerinin içine PKK karışmış diyen AKP´liler, meclisdeki PKK sözcülerine ve sempatizanarına ne diyor?
Bırakın meclisi kendi partisi içerisinde bulunan PKK savunucusu milletvekilleri ve bakanlardan rahatsız değiller de, hakkını arayan TEKEL işçisi mi rahatsız ediyor bunları?

Yani anlayacağınız herkese bir kulp takan hükümet kendisine aynada bakmaktan aciz....

ozdemir.serife@gmail.com
http://www.belturk.be