CAMBAZ İPTE, DOLAR ÖNLENEMEYEN YÜKSELİŞTE…Dr.Noyan UMRUK
TÜRK Lirası’nın dolara karşı değer kaybı sürüyor.
Dolar , 3.1273 lirayla yeni tarihi zirvesini yaptı… .
Gelişmekte olan tüm ülke para birimleri dolar karşısında değer kaybetti, ancak Türk Lirası değer kaybı yarışında en önde…
İşte tam bu yüzden gösterge tahvil faizlerimiz yükseldi. 2 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 9.28’e, 10 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 10.09 ile çift haneye çıktı.
Tahvil faizlerinin yükselmesi Hazine’nin borçlanma maliyetinin arttığının ve ekonomik sıkıntıların göstergesi…
Bu durumun gündelik yaşama yansıması iflas eden şirketler, kapanan dükkânlar, sokaklarda işsiz güçsüz dolaşan gençler, açlık ya da yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlar…
ARTIŞIN NEDENLERİ?
Sorunu tek bir cevabı yok…
Dışsal nedenlerin başında;
* 2013 Mayıs ayından beri piyasaların gündeminden düşmeyen Amerikan Merkez Bankası (FED) geliyor. FED’in aralıkta faiz artırma olasılığı yüzde 78’e kadar yükseldi. Bu doların güçlenmesini sağlıyor. Nitekim ABD 10 yıllık faizlerinin yüzde 1.85’in üzerine çıkması ile dolar genel olarak bütün para birimleri karşısında değer kazanıyor.
*Seçim kazanma olasılığı hala olan Trump’ın FED ile arası iyi değil. Trump’ın olası başkanlığı bugüne dek finansal piyasalar için Brexit sonrası en büyük risk olarak değerlendiriliyor…
İçsel nedenlere gelince;
*İç istikrarı bozan yeni anayasa ve başkanlık tartışmalarının yeniden gündeme getirilmesi,
* Jeopolitik riskler,
* ABD öncülüğündeki koalisyon komutanının dün Suriye’deki Rakka operasyonunda YPG’nin de rol alacağını açıklaması ile ABD-Türkiye geriliminin artması,
* Sınırlarımızda süren savaşlara bu kez Türkiye’nin sınır aşarak katılması,
*Ayrıca, içeride Merkez Bankası’nın yaptığı enflasyon raporu sunumunda son çeyrekte yavaşlama beklentisinin ön plana çıkması,
*Bütün bunlara ve para politikasının temel ilkelerine rağmen hala faiz indirim alanlarının olduğu sinyali ve iktidar tarafından “ekonominin motoru olarak görülen inşaat sektörünün etkisi ile faizlerin düşürülmesi için yukarılardan gelen baskılar…
Kurda hareketliliği artırdı.
3.00-3.10 bölgesindeki hareketin, kısa vadede 3.10-3.20 bölgesine yerleşmesi büyük olasılık… Kırmızı çizgi ise: 3.50
GİDİŞAT OLUMLU DEĞİL…
2016 yılında TL’nin dolar karşısındaki yüzde 7’ye yaklaşan değer kaybını enflasyon ve faiz farkları gerekçesiyle makulleştirme iddiaları olsa da, bu dönemde gelişmekte olan ülke para birimlerindeki göreli değer kazançlarını göz önünde bulundurduğumuzda, TL’nin gelişmekte olan ülkeler için pozitif olan bir süreci değerlendiremediğini görüyoruz.
Küresel ölçüdeki risk algılamaları gelişmelerine mahkûm olduğumuz izleniyor…
SONUÇ:
Ne idüğü belirsiz çözüm süreci, iki seçim arası birdenbire azgınlaşan ya da azgınlaştırılan terör ve de ortaklığına son verilen cemaatin darbe girişimiyle kan gölüne dönmüş ülkemiz, bir de son derece tutarsız dış politikalar ile Ortadoğu bataklığına iyice gömülürken, sonucu, ülkemizi bir süre önce ziyaret eden Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Muller’in şu oldukça nazik sözleri belirliyor: (1)
"… Sağlam politikaların yokluğunda Türkiye için her şey çok zor olur… Günümüz dünyasında eğer güvenilir politikalarınız yoksa kaybedersiniz. Çünkü düşük hızlı büyümenin hakim olduğu bu iklimin yatırımcıları her zaman hassas riskten kaçmaya eğilimli. Bu yüzden, yakın geçmişte küresel boyutta finansal kriz geçirmiş bir dünyayı düşünerek söylüyorum, ekonominizi büyütebilmek için çok sağlam makro iktisadi politikalara ve istikrara ihtiyacınız var. Aksi takdirde yatırımlarınız olumsuz etkilenecektir."
(1)http://www.haberturk.com/ekonomi/ekonomi/haber/1317136-dunya-bankasindan-turkiye-ekonomisine...