ÇAPANOĞLU

ÇAPANOĞLU

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Çrş Haz 18, 2014 12:31

ÇAPANOĞLU
‘Classe politique’, politik sınıf demek.
Yönetenler sınıfı da denilebilir.
Kimi okuyup-yazmıșlarımız ve görūșlerini bunların söylediklerine dayandıranlar bu dönemde ‘sınıf’ mı kaldı diye sorabilirler.
Kalıp kalmadığını Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbașkanlığı adaylağına bakarak görmelidirler derim.
Kemal Derviș’ten bașlanabilir.
Ȫnce İMF ve sonra Dūnya Banakası ve ardından dūnyayı yöneten ‘uluslararası kurulușlar’da önemli bir isimdir değil mi?
Bilgi ve birikimi de bu arada çok artmıș olabilir.
Ne var ki, Kemal Derviș beyin būtūn bu kurulușlara girebilmesini salt kendi ‘zeka ve yetenek’lerine bağlamak olası mıdır?
Kesinlikle olanaklı değildir.
Ve uzun yıllar uyruğunu tașıdığı ūlkede, Tūrkiye’de, adı-sanı bilinmemekte idi.
Zaman zaman, diyelim Asaf Savaș Akat gibi akademisyenler, yazı ve konușmalarında Amerika’da bir Kemal Derviș var ki, bilimsel görūșlerine bașvurulmalıdır diye yazmıșlardır.
Böylece kimi ‘seçkin çevreler’de yavaș yavaș bir ‘Kemal Derviș miti’ yaratılmıștır.
Bu ‘seçkin çevreler’e politik partilerin yöneticileri de dahildir.
Turgut Ȫzal bir bașka somut örnektir.
Devlet Planlama Teșkilatı’na girmesi için Dūnya Bankası’nda sıradan bir ‘memur’ olması gerekiyordu ve önce orada ‘rahle-i tedris’ görmūștūr.
12 Eylūl gibi ‘olağanūstū dönem’de de ‘kurtarıcı’ ve ‘bulunmaz Hint kumașı’ gibi sunulmuștur.
Oysa Turgut Ȫzal’ın ‘kendisine ait’, ‘kendisinin geliștirdiği’, ūzerinde dūșūnūp de ‘bulduğu’ herhangi bir ‘orijinal’ görūș ve dūșūncesi olmamıștır.
Ne var ki, Tūrkiye’de Turgut Ȫzal adında, halk arasında neredeyse bir ‘deha’ algısı yaratılmıștır.
Bugūn bile, ‘Askerî vesayet’, ‘Sivil anayasa’, ‘Bașkanlık rejimi’, ‘Federasyon’, ‘Musul-Kerkūk sorunu’ gibi konular Turgut Ȫzal’ın dahiyane bulușları arasında sayılmaktadır.
Birer ‘ideolojik kalıp’lara dönūștūrūlmūșlerdir de denilebilir.
Ȫrnekler çoğaltılabilir.
İstemediğiniz kadar da vardır.
Tūrkiyemizin yine ‘olağanūstū bir dönem’den geçtiği doğru değil midir?
‘Bölūnme’ ve hatta bir ‘iç savaș’a sūrūklendiğimiz bile söylenebilir.
Ve Tūrkiye halkı ‘Cumhurbașkanlığı seçimi’ gibi ‘önemli’ bir siyasal ‘tercih’ așamasındadır.
Seçimin ‘halk tarafından’ yapılması gibi ‘dam ūstūnde saksağan’ tūrū ‘açmaz’lara sūrūklenmiș olduğumuzu bugūn tartıșmanın bir anlamı kalmamıștır.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli gibi ‘sınıf bașkanları’mız sayesinde buraya getirilmiș bulunmaktayız.
Artık sorun ‘Cumhurbașkanı adayı’nın ‘adı’nın belirlenmesine kalmıștır.
Ve ardından ‘seçim’ine..
Bu iki ‘sınıf bașkanımız’ Ekmeleddin İhsanoğlu adı ūzerinde karar kılmıșlardır.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ‘bilimsel, sanatsal, kūltūrel’ tūm bilgi ve birikimi ‘solda sıfır’dır.
En azından bugūnūn konusu değildir.
Ekmeleddin İhsanoğlu, șu son altmıș gūnde halkımızın hoșuna gidecek șeyler de söyleyebilir.
Ancak kendisinin ‘uluslararası gūçler’ tarafından yönlendirildiği ve yönlendirileceğine ilișkin benim herhangi bir kușkum yoktur.
Ailesinin Yozgatlı olduğu da söylenmektedir.
Bu ișin altından eninde sonunda bir Çapanoğlu çıkacak demektir.
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1635
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x