[img]http://www.showtvnet.com/haber/img/haber/bulent_arinc_yeni.jpg[/img]
CHP'den Ağır Eleştiri
CHP Grup Başkanvekili Topuz, Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bazı partilerle görüşürken, anamuhalefet partisiyle görüşmemesinin, hükümet adına çok büyük zafiyet ortaya koyacağını savundu.
Topuz, TBMM'de basınla düzenlediği sohbet toplantısında, cumhurbaşkanlığı makamının, hiçbir siyasi hareketin, son noktası ve organı olmadığını söyledi. Bu makamın, herhangi bir siyasi partinin ele geçirmek istediği bir makam olmadığını belirten Topuz, "İktidar, Mecliste üçte iki çoğunluğa yakın bir çoğunluğu olduğunu, eksikliklerini de kendilerine özel yöntemlerle tamamlayabileceklerini düşünerek, katılanların çoğunluğuyla seçimin yapılabileceğini öngörerek, 'cumhurbaşkanı tek başına belirleyebiliriz' anlayışıyla yola çıkmıştır" diye konuştu. Topuz, cumhurbaşkanı makamına, AKP'nin siyasi kimliğini temsil eden bir kişi getirilerek, bu makamda AKP zihniyetinin, 7 yıl boyunca oluşturulmak istenildiğini ifade etti.
"MATEMATİK ÇOĞUNLUK, VİCDANLARI TATMİN ETMEZ"
22. Dönem'in böyle bir yetkiyi kendisinde görmemesi gerektiğini ifade eden Topuz, matematik çoğunluğun, milletin vicdanını tatmin etmeyeceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın geçen haftaki açıklamaları ile Cumhuriyet Mitingine işaret eden Topuz, bütün bunların, Türk milletinin büyük çoğunluğunun beklentilerini yansıtan açıklamalar olduğunu söyledi. Topuz, AKP yöneticilerinin, bütün bunlardan sonuç çıkararak, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili "oldu-bitti" yaratmanın risklerini göreceğini umduğunu ifade etti. Bu riskin, her alanda çok sancılı gelişmelere neden olabileceğini kaydeden Topuz, uzlaşma sağlanmaması halinde, siyasi bakımdan Türkiye'nin kaosa girebileceği, ekonominin olumsuz etkilenebileceği, ülkenin dış itibarının sarsılabileceği uyarısında bulundu.
"OYUNUZU BANA SATIN ANLAMINA GELİR"
Başbakan Erdoğan'ın,cumhurbaşkanı seçimi konusunda ANAVATAN ve DYP liderleriyle bir araya geleceğini anımsatan Topuz, bu ziyaretlerin, uzlaşma sağlamaya dönük olması gerektiğini söyledi. Bu görüşmelerin, 367'yi bulamama tehlikesini giderebilmek için olmaması gerektiğini dile getiren Topuz, "Sayın Erdoğan kafasından böyle şeyler geçirse bile, DYP ve ANAVATAN yöneticileri, AKP'nin suçuna ortak olma konusunda herhalde direneceklerdir. AKP'nin, bu konuda sağlamak istediği destek, karşısındakilere 'oyunuzu bana satın' anlamından daha başka bir şey ifade etmez" diye konuştu. Topuz, destek verenlerin boyunlarına, "rejimi, demokrasiyi, kendi çıkarları için sattılar" yaftasını astıracağını savundu.
"TARİKATLARIN BORAZANI"
Ali Topuz, TRT'nin 14 Nisan'da yapılan Cumhuriyet Mitingi yayınını ve mitingle ilgili yaklaşımını eleştirdi. TRT'nin, bu mitinge katılanları başlangıçta 10 bin kişi olarak duyurduğunu ifade eden Topuz, söz konusu mitingin saat başı, kısa haber şeklinde yayınlayamayacağını öne sürdü. Topuz, "Bunu yapıyorsa, TRT o zaman yanlıdır. Ortaya çıkan Atatürkçü, laik, demokratik gösteriyi kamufle etmeye dönük bir ön yargıyla hareket etmektir. TRT, hükümetin borazanı olmaktan da öte, tarikatların borazanı olmuştur" dedi. Topuz, TRT'yi yönetenlerin suç işlediğini, TRT'nin kuruluş yasasına aykırı davrandığını savunarak, "AKP zihniyeti tarihe gömüldüğünde en önce hesap verecek olanlar, TRT'nin bugünkü sorumlularıdır" diye konuştu.
"ALLAH'IN VEKİLİ Mİ?"
TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, bir siyasi parti lideri, başbakan ve cumhurbaşkanı olmadığını ifade eden Topuz, Meclis Başkanının iktidar ve muhalefete farklı yaklaşamayacağını vurguladı. "Oysa bu Meclis Başkanı bir militandır. AKP'nin içinde, radikal dinci kanadın bir militanıdır" diyen Topuz, Arınç'ın, "boyunu aşan konuşmalar" yaptığını söyledi. Meclis Başkanının, Cumhurbaşkanı Sezer'den söz ederken, saygısız ifadeler kullandığını ileri süren Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanlığına, Anayasada yazılan şu şu ilkeleri benimseyen, dinci, dindar birisi geleceğini söylemiştir. Sayın Arınç, kimin dindar, kimin dindar olmadığını nereden biliyor? Allah'ın vekili mi? Dinimize göre, haddini bilmezliğin daha ötesi olabilir mi? Bundan önceki cumhurbaşkanları dindar değil miydi? Arınç, bu gürültü patırtı içinde, kendisine bir şeyler kapmaya çalışıyor. Tesadüfen bir Meclis Başkanlığı kapmış acaba cumhurbaşkanlığını bu arada kapabilir miyim diyor. Sayın Arınç, bu arada hiçbir siyasi makam kapamazsınız. Siz kapmaya meraklısınız, sizin kapacağınız şey, Manisa'da mesir macunu kapmaktır.Bundan sonra size o kaldı."
"SANDIĞA GÖMMESİNİ BİLİR"
Topuz, Meclis Başkanının, haddini bilerek davranması gerektiğini, Meclis Başkanlığını ilgilendirmeyen konularda konuşmasının Anayasaya göre suç olduğunu ve taşıdığı görevle bağdaşmadığını kaydetti. TBMM Başkanı'nın, meydanlarda toplanan Atatürkçülük ve laikliği savunan milyonlarca kişi hakkında küçümseyici sözler söyleyemeyeceğini ifade eden Arınç, milletin, gelecek seçimlerde Arınç'ı da sandığa gömmesini bileceğini savundu.
"KATILMAYANLAR, AYRI TOPLANTI YAPABİLİR"
Topuz, bir gazetecinin, "ANAVATAN ve DYP'nin de Genel Kurulda olması halinde 367 sayısına ulaşılacak. Bu durumda CHP'nin tavrı ne olacak?" sorusunu, "ANAVATAN ve DYP milletvekillerine bu oyunun parçası olacağını yakıştırmam" diye yanıtladı.
Seçim şansı görmeyen bazı politikacıların, AP'den milletvekili olabilmeyi garanti altına alarak, destek vermeyi deneyebileceğini ancak bunun sayısının da fazla olacağını sanmadığını belirten Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü:"AKP'nin 367'yi bulma şansını yok gibi görüyorum. 367'nin aranması gerektiğini, bunu sağlamak için de Meclise girmememiz gerektiğini kendi aramızda kararlaştırdık. Herhangi bir şekilde yoklama talep etmeye gerek yoktur. Madem, 367 aranmalı mı aranmamalı mı tartışılıyor, en azından siyasal etik şunu gerektirir, oturuma başkanlık edecek Meclis Başkanı, başlangıçta kaç kişinin katıldığını tespit etmeli. İçeride 367 yoksa, bunu kanıtlayan dışarda toplanmış milletvekilleri, mesela CHP, ANAVATAN, DYP ve bağımsızlar ortak bir toplantı yaparlar, kaç kişi olduklarını tespit ederler ve bu kadar kişinin katılmadığını, yasal güvenceye bağlayarak, noter huzurunda ya da başka şekilde yaparlar. Karar verilirse, bu da düşünülebilir. "
"CHP'Yİ ZİYARET EDERLER"
Bir soruyu yanıtlarken Topuz, uzlaşma fikrine inanıyorlarsa, kafalarında hiçbir ismi yerleştirmemeleri gerektiğini dile getirdi. Topuz, kendilerini ve karşıdakileri sınırlayıcı değerlendirmeler yapamayacaklarını kaydetti. Erdoğan'ın CHP'den randevu talebi olup olmadığına ilişkin bir soruya Topuz, "Böyle bir ziyaret programı olmadı. Gelmeme ihtimali de vardır.Bazı partilerle görüşürken, anamuhalefet partisiyle görüşmeme, hükümet adına çok büyük zafiyet ortaya koyar. Öyle bir noktaya gelmezler, CHP'yi ziyaret ederler diye düşünüyorum. Ama böyle bir ziyaret beklediğimiz için söylemiyorum" karşılığını verdi.
Kaynak: http://www.showtvnet.com