CIA'nın istediği kanunu çıkaran milletvekilleri!

CIA'nın istediği kanunu çıkaran milletvekilleri!

İletigönderen Ram » Prş Oca 17, 2008 20:12

Olur mu böyle şey demeyin? Oldu bile! TBMM Adalet Komisyonu, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, 9 maddesini bir kez daha görüşülmesi için iade ettiği Vakıflar Kanunu’nu aynen kabul etti. Bu kanunu kabul eden milletvekilleri, CIA’nın dolaylı taleplerini yerine getirmiş oldu!

***

Kabul edilen maddelere göre yabancılar, Türkiye’de hukuki ve fiili mütekabiliyet esasına göre yeni vakıf kurabilecek.
Vakıflar, izin almadan mal edinebilecek, malları üzerinde her türlü tasarrufta bulunabilecek.
Vakıflar, vakıf senedinde yer almak kaydıyla, amaç ve faaliyetleri doğrultusunda, uluslararası faaliyet ve işbirliğinde bulunabilecek, yurtdışında şube ve temsilcilik açabilecek, üst kuruluş kurabilecek ve yurtdışında kurulan kuruluşlara üye olabilecek. Vakıflar, yurtiçi ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan, ayni ve nakdi bağış ve yardım alabilecek, yurtiçi veya yurtdışındaki benzer amaçlı vakıf ve derneklere ayni ve nakdi bağış ve yardımda bulunabilecek.

***

Son dönemdeki vakıflar ile ilgili kanun maddelerini 2000-2001 yıllarında Türkiye’deki azınlık vakıfları hazırlamıştı!
25 Ekim 2001 tarihinde, İstanbul’da yaşayan azınlık ve diğer gayrimüslimlerin ruhani liderleri İstanbul valisinin başkanlığında bir toplantıya katıldı. Bu toplantı sırasında, Rum, Ermeni, Keldani ve Latin Katolikleri liderleri, taleplerini yazılı olarak İstanbul Valisi’ne takdim etti. Bu talepler, bir tasarı olarak hazırlanıp Başbakan Bülent Ecevit’in önüne konuldu.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kuruluş kanunu değiştiriliyormuş gibi yapılarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü devre dışı bırakıldı ve tasarı Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, konuyu hukukçulara inceletti, Türk Hukuk Enstitüsü’nün görüşünü de aldı ve tasarının Lozan Antlaşması’na ve Anayasa’ya aykırı olduğunu görerek imzalamadı. Tasarı geri çekildi. Ancak, AB’ye uyum yasaları çerçevesinde aynı tasarı bir madde olarak yeniden gündeme getirildi ve TBMM’de grubu bulunan partilerin altısı, yani DSP, (YTP), DYP, ANAP, AKP, SP, paket halindeki tasarıya kabul oyu verdi. Grubu bulunmayan CHP de tasarıya destek verdi. MHP ise ret oyu kullandı. MHP, daha sonra 6 maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı. Talep, başvuru zamanında yapılmadığı için reddedildi. Uyum paketi ile yabancı derneklerin Türkiye’de örgütlenmesi serbest bırakıldı, azınlık vakıflarına taşınmaz mal edinme kolaylığı getirildi. Her türlü vakfın, yurtdışındaki vakıflara üye olabilmesi, yabancı vakıfların Türkiye’de şube açmalarına imkân sağlandı.

***

Dönemin Devlet Bakanı Nejat Arseven, getirilen değişikliklerin kabulü sırasında yaptığı konuşmada, “Bu düzenlemenin kendi teklifleri olmadığını, Dışişleri Bakanlığı’na Patrikhaneler tarafından gönderilen 04.09.2000 tarihli bir yazı ile cemaat vakıflarında gerekli düzenleme yapılmadığı takdirde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunulacağı tehdidi aldıkları için bu değişikliğin zorunlu hale geldiğini” ifade etti.

Fakat yapılan kanun değişikliği, azınlık vakıfları ve Türkiye’de serbest faaliyet göstermek isteyen Rockefeller Vakfı veya dinlerarası diyalog adı altında Türkiye’yi Hristiyanlaştırma operasyonuna girişen cemaat vakıflarını, Dünya Kiliseler Birliği’ni ve Avrupa Birliği’ni tatmin etmedi. Azınlık vakıfları ve yabancı vakıfların faaliyetlerini genişleten yeni bir kanun istediler. AKP hükümeti kanunu çıkardı ama Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Lozan’a aykırılık gerekçesiyle veto etti.

Şimdi Abdullah Gül’ün veto etmeyeceği kesin olduğu için kanunu aynen kabul ettiler! Çünkü kanunu TBMM’ye sevk edenlerden biri Tayyip Erdoğan ise diğeri de Abdullah Gül idi! Artık Türkiye, başta CIA olmak üzere bütün istihbarat servislerinin kurduğu her türlü vakfın serbestçe cirit atabileceği bir savaş alanı olacak ve buna karşı çıkanlar suçlu kabul edilecektir! Çünkü Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı vakıfların tamamı, istihbarat servislerine bağlıdır.
Resim
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Şu dizine dön: Arslan BULUT

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x