CIA'nın yeni açılım planı nasıl işliyor?
Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan zirvesini “Amerikan İslamı” ve “Amerikan solu” nun buluştuğu nokta olarak gördüğünü söyledi. Tantan, “Terör örgütü ve aynı zamanda organize bir suç örgütü olan PKK’nın siyasallaştırılmasını Amerika’nın kontrol ettiği ’sol’ve ’İslam’yürütüyor” dedi. Tantan her iki grubun da Graham Fuller ve Henry Barkey, yani CIA tarafından yönlendirildiğini örnekleriyle açıkladı.
AKP’nin Türk seçmenden oy alamamak kaygısıyla tıkandığı bir aşamada, konunun CHP tarafından “Kürt meselesi” kabulüyle alel acele Türkiye’nin gündemine alınmak istenmesi ile paralel olarak Beşir Atalay, PKK ile görüşmelerin sürdüğünü silah bırakmanın söz konusu olduğunu söylerken, Ahmet Davutoğlu da “Amerika her zaman devrede” demişti.
Amerika o kadar devrede ki Suriye Ulusal Konseyi’nin başına da Kürt kökenli eylemci Abdülbâsit Seyda getirildi. Bu arada CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, arkadaşımız Fatih Erboz’a Suriye’deki intihar saldırılarının arkasında Türkiye, ABD, Suudi Arabistan ve Katar’ın olduğunu söyledi. Eryılmaz, “Yayladağ’da sığınmacı olarak bulunan Suriyeliler, geceleri üstü kapalı kamyonetlere binerek Suriye’deki sınır köylerine gidiyor. Orada eylem yapıp yeniden dönüyorlar” dedi.
Yine eş zamanlı olarak Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Kürtçe’nin seçmeli ders olarak okutulması hazırlıklarını tamamladı.
Beşir Atalay’ın “Vatandaşların ana dillerini öğrenme boyutu var. Bunlarla ilgili çalışmalar sürüyor, Başbakan açıklayacak” ifadelerinden sonra Talim Terbiye Kurulu, seçmeli ana dil derslerinin program ve müfredatlarına dair çalışmayı hızlandırdı. Bakanlık yetkilileri, Kürtçe müfredat programının bu hafta yayınlanabileceğini söylüyor.
MHP Kayseri milletvekili Yusuf Halaçoğlu ise Kürtçe’nin yüzlerce lehçesi olduğuna dikkat çekti. Halaçoğlu, “Kürt toplumunun sadece yüzde 5’i tek bir lehçeyle birbirini anlarken, bunlara okulda hangi lehçede eğitim verilecek” dedi.
Nitekim CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, “Kürtçe de dahil bütün diller seçmeli olmalı. Arapça da, Zazaca da seçmeli olmalı, Lazca da. Bütün diller de seçmeli ders olmalı. Seçmeli olarak sınırlandırılması doğru değil. Ana dilde eğitim de gerekli. Sadece Kürtçe ile sınırlandırılmamalı, ben Zazaca konuşuyorum. İnsanların ana dili ne olacak” diye sordu.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ise “Talebimiz; anaokulundan itibaren Kürtçe’nin eğitim dili olmasıdır” dedi.
ABD, artık “Büyük Kürdistan”ı kurmak için düğmeye basmıştır. Suriye’deki terörün başına Kürt kökenli bir kişinin getirilmesinin sebebi de budur. Böylelikle, Suriye’nin Türkiye ile sınırını oluşturan kuzey şeridinin, Akdeniz’e kadar Kuzey Irak’taki Barzani devletine bağlanması planlanıyor. Türkiye’deki “Yeni Anayasa”, PKK ile ana dilde eğitim ve silah bırakma pazarlıkları, bununla birlikte Başkanlık sistemi, eyalet modeli gibi tartışmalar da aslında Amerikan dayatması olan Abdullah Öcalan’ın “demokratik özerklik” talebinin hayata geçirilmekte olduğunu göstermektedir.
Bu arada İsrail yönetimi Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı soykırım yapmakla suçlarken, İsrailli Dürzi milletvekili Eyüp Kara, İsrailli doktorların Türkiye-Suriye sınırında yaralı Suriyelileri tedavi ettiğini açıkladı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin sözcüsü Azad Cündiyani de Talabani’nin PKK’yı ateşkes ilan etmesi için ikna etmeye çalıştığını söyledi. Yenişafak gazetesinde de, aynı amaçla Barzani-PKK görüşmelerinin sürdüğü bildiriliyordu.
Bütün bunlar, Tantan’ın değerlendirmesini doğruluyor. ABD, AKP ve şimdi ona katılan CHP üzerinden Türkiye’yi oyun sahası haline getirmiş durumdadır.
Arslan BULUT, 12 Haziran 2012