Cihanı kaybettik...
BAŞBAKANı üzerinden atan at Cihan öldü.
Çok değerli bir at idi.
Duyarlıydı, tepkiliydi.
Saygıdeğerdi.
Yaşamında hiçbir işe yaramamış, bir kez olsun bu dünya için bir şey yapmamış olanlara karşın Cihan bize yararlı bir canlı olmanın yüceliğini kanıtladı.
Değerliydi.
Kendi payına düşen görevini yapmış birisiydi.
Gururluydu...
Mağrurdu...
Onu unutmayacağız.
*
Bir şey gözünüzden kaçtı mı:
Bizde genelde insanların canını sıkan hayvanları vururlar. Onun öyle yaratıldığını düşünmeden, masum ve suçsuz olup-olmadığına bakmadan götürüp öldürürler.
Cihanın sahipleri ona kızmadılar.
Kimse kızmadı.
Beklenmedik biçimde görevliler, yöneticiler, partililer, taraftarlar, hatta Başbakanın kendisi dahi Cihanı cezalandırmaya kalkmadılar.
*
Ama köpekler havladı diye mahkeme kararları ile (onları koruyan yasaya bakılmaksızın) evden atılıyor.
Kedi miyavladı diye...
Kuş balkon demirine çişini yaptı diye.
Ayı armudu yedi diye...
Ama Cihana son anına kadar iyi bakıldığını, asla kabahatliymiş gibi davranılmadığını anlatıyorlar.
*
O bir at idi.
O makamdan-mevkiden anlamaz, yalakalık bilmez, ihale-mihale kapmayı düşünmez, kimseye tatlı gözükmeye kalkmazdı.
Ya da; Başbakanın uçağına binmek gibi, Cumhurbaşkanının sofrasına oturmak gibi hesapları, beklentileri yoktu, aziz ve değerli at Cihanın.
Dürüsttü...
Şirin gözükmek uğruna tepkisini hiçbir zaman saklamadı, yüreklice gerekeni yaptı.
Muhteremdi...
Saygıdeğerdi...
Onu unutmayacağız.
Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr