ÇİN İZLENİMLERİ(V): KÜLTÜR DEVRİMİ
Dr. Noyan UMRUK
Bu gün Çin yakın tarihinin 1966-1976 yılları arasındaki en karmaşık dönemini objektif bir üslupla özetlemeye çalışacağız.
1960'ların başlarında SSCB ile Çin arasında ortaya çıkan gerginlikler sırasında Bolşevik Devrimi'nin amacından uzaklaştığı kanısına varan Mao, Çin'in de aynı hatalara düşmesinden çekiniyordu. Mao'yu Kültür Devrimi'ni başlatmaya yönelten bir başka neden de bir kısım arkadaşlarının Büyük Atılımın neden olduğu ekonomik çöküntüden kurtulmak amacıyla uyguladıkları programlara karşı duyduğu kuşku ve devrime karşı olanların Parti, hükümet, ordu ve entelektüel çevrelere sızdıkları ve de kendi etkinliğinin yıprandığı düşüncesiydi.
Çin Kültür Devrimi ya da tam adıyla Büyük Proleter Kültür Devrimi ile “devrimci coşkuyu canlandırmak” amacındaki Mao, mücadelesini ÇKP.nin dışına taşıdı; öğrencileri "ülkeyi diktatörce yönetenlere karşı ayaklanmaya" çağırdı. Kültür Devrimi, milyonlarca insanın hareketlenmesi, Pekin ve diğer önemli kentlerinde devasa gösterilerle başladı.
Eğitim sistemine tepki duyan üniversite ve lise öğrencileri, Mao'nun çağrısına uydular. İlk hedef okulların yöneticileri oldu. Öğrenciler, okul yöneticileri ve bir kısım yerel yöneticileri hatalarını itiraf etmeye zorladılar.
Eğitim sistemi durdu. Öğrenci yığınları, Mao'yu görmek için Pekin'e akın etmeye başladı. Mao efsaneleşti. "Kalplerimizdeki kızıl güneş" Mao’nun yeni adı idi.
Mao'nun merkezden başlattığı hareket, yerel düzeyde öğrenci hareketine kuşku ile bakan, mavi ve beyaz yakalı emekçilerden oluşan Kızıl Muhafızlar yapılanmasına yol açtı.
Mao'nun "Feodalizmi yıkın" direktifi, boyut ve amacını aşarak sanat eserlerinin parçalanmasına, klasik müziğin yasaklanmasına, mabetlerin yıkılmasına, kitapların yakılmasına kadar vardı. Mücadele derinleşip kızıştıkça, Kızıl Muhafız örgütlerinin sayıları da artıyordu.
1967'de işçi sınıfı kendi taleplerini dile getirerek resmen mücadele alanına çıktı. Ocak 1967'de Şanghay'daki büyük grev, kısa sürede ülke sathına yayıldı.
İş kontrolden çıkınca…
Giderek derinleşen kaos sonucunda, Mao, Kültür Devrimi'nin sona erdiğini ilan etti. Zaten bürokrasinin önemli bölümü tasfiye edilmiş, artık görev tamamlanmıştı.
Ancak "Kültür Devrimi" Mao'ya rağmen bitmedi. Ülke savaş alanı gibiydi. 1967'de Mao, istikrarı sağlayabilecek tek güç olan orduya yöneldi. Kızıl Muhafız örgütlenmesinin yerine hızla Yerel Devrimci Komiteler kurulmaya başlandı. Bu komiteler ordunun denetimi altındaydı. Grev ve sokak hareketleri sona erdirildi. Ama hâlâ Pekin'den gelen emirler yerine getirilemiyordu, çünkü ordu da toplumun diğer kesimleri gibi parçalanmıştı.
Ordu iktidarı paylaşmaya başladı. Birçok ilde garnizon komutanları vali olarak atandılar. Yeni yönetim direnmeye çalışan Kızıl Muhafız gruplarını dağıtmaya başladı. Kızıl Muhafız gençler kırsal alanlara gönderildi.
Dramatik son…
Kültür Devrimi boyunca yaşanan insan kaybı akıl almaz boyutlara ulaştı. Bir milyona yakın insan hapse atıldı; çok daha fazlası kırsal alanlara sürgüne gönderildi.
Çin ekonomisi darbeler yedi. On yılda ulusal gelir yaklaşık 500 milyar yuan geriledi. Bununla birlikte zorlanmış bir gelişme modeli ile sektörel başarılar da elde edildi. Hububat rekoltesi yüzde 34 arttı. Sanayi, bilim ve teknolojide önemli gelişmeler kaydedildi. Demiryolu ulaşımı geliştirildi ve uzaya uydu gönderildi
Kültür Devrimi, artık kargaşadan bıkan emekçi kitlelerin de giderek desteğini kaybetti. Parti içi bölünme daha da hızlandı. 1970-71’deki darbe girişimleri başarısızlığa uğrayan Lin Biao, yurt dışına kaçarken öldü. Bunun üzerine Kültür Devrimi ve öncesi değerler arasında bir sentezle restorasyon süreci oluşturmaya çalışan Başbakan Zhou Enlai ve yardımcısı cüce Deng’in çabaları “Dörtlü Çetenin”(1) saldırıları ile başarısızlığa uğradı; Zhou Enlai’ın 1976 da ölümü Tiananmen meydanında kitlesel yas gösterilerine dönüşünce, Mao Deng’i de görevden alarak merkezci kişiliği ile tanınan Hua Guofeng’i göreve getirdi.
İşte bu belirsiz ortamda 9 Eylül 1976’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Çin tarihinin en önemli lideri Mao’nun ölümü ile Kültür Devrimi tamamen son bulurken, ülke günümüze değin uzanacak yeni bir döneme giriyordu…
(1)Kültür Devriminin sürdürülmesinden yana olan grup.
*Uluslar ötesi bir hesaplaşmanın ve işbirlikçilerinin marifetleri ile yıllarca tutsak edilerek kendilerine son 30 yılın en ağır siyasi faturası ödetilen değerli silah arkadaşlarımın tahliyelerinin kıvancını yaşarken, kendilerini ve acılı ailelerini en içten sevgilerimle kucaklarım.