Citius altius fortius falan

Citius altius fortius falan

İletigönderen tuba » Pzr Ağu 17, 2008 12:45

Citius altius fortius falan


Michael Phelps...

7 altın aldı.

Bir Türk dünyaya bedel.

Adam tek başına 7 Türkiye!

*

Haşemayla bu kadar yüzülüyor.

*

Takunyayla anca ne kadar

koşulduğunu da atletizmde gördük.

70 milyon, 1 Elvan çıkaramadı.

*

Güreşçilerimizin sırtı yara oldu yere yapışmaktan... Boksörlerimizi döve döve öyle eskittiler ki, memlekete döndüklerinde anneleri bile görünce tanıyamayacak... Tek tesellimiz var; okçularımız yanlışlıkla birbirini vurmadı! Buna da şükür.

*

Bakın bir liste vereyim size...

2004 Atina.

3 altın, 3 gümüş, 4 bronz aldık.

2000 Sidney.

3 altın, 2 bronz.

1996 Atlanta.

4 altın, 1 gümüş, 1 bronz.

1992 Barcelona.

2 altın, 2 gümüş, 2 bronz.

1988 Seul.

1 altın, 1 gümüş.

1984 Los Angeles.

3 bronz.

*

Altın madalya alamayıp, İstiklal Marşımızı dinletemediğimiz son olimpiyat, taaa 1984 Los Angeles’tı.

*

24 sene geriye gitti Türkiye.

*

Hem altın alamadık, hem de 11 devşirmeye rağmen, toplam madalya sayımızda dramatik bir düşüş var... Eğitim, sağlık, sigorta, emeklilik reformlarını biliyordunuz; işte bu da spor reformunun sonucu!

*

Kadrolaşmanın hızını alamayıp, federasyon başkanlarını bile "benden olanlar, benden olmayanlar" diye ayırırsan, olacağı budur... İnşallahla maşallahla olsaydı, Suudiler toplardı bütün madalyaları.

Resim
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen kaye » Pzt Ağu 18, 2008 0:55

Hazır bu başarısızlık konusu açılmışken ben de şu konuyu gündeme getirmeyi uygun buluyorum:

SÜREYYA AYHAN

Bence bu kadına çok büyük haksızlık yapıldı. O'nun başarılı olmasını istemeyenlerin komplosu bu.. Mantıklı olarak baktığınız da "böyle tecrübeli iki insan, sporcu Süreyya ve antrenör eşi" eleneceklerini bile bile, bu kontrollerin yapılacağını bile bile böyle bir iş yapmazlar, doping kullanmazlar yani!!
Maalesef ki kimse arka çıkmadı bu iki insana. Devletçe yalnız bıraktık bu insanları, milletçe inanmadık onlara.. Bunlara değil de, bunların başarısını kıskanan gavurlara inandık..
Sonra da sporumuzun geldiği şu hale bakın, Yılmaz Özdil ne güzel yakalamış; keşke bu olaydan, Süreyya'dan da bahsetseymiş..

Sizlere bir alıntı yapıyorum..

Süreyya Ayhan'dan doping yemini

Ankara Hilton Oteli'ndeki toplantıda konuşan Süreyya Ayhan Kop, "Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim, bu doping maddelerini almadım" dedi.
30.11.2007


Ankara Hilton Oteli’ndeki toplantıda konuşan Süreyya Ayhan Kop, "Namusum ve şerefim üzerine yemin ederim, bu doping maddelerini almadım" dedi.

Avrupa Şampiyonu ve Dünya ikincisi milli atlet Süreyya Ayhan Kop, yaşanan süreçte çok yalnız kaldığını belirterek, "Cumhurbaşkanımı, başbakanımı, GSGM’yi ve federasyonu bundan sonra yanımda görmek istiyorum" dedi.

Uzun süredir ikamet ettiği ABD’den Çarşamba günü dönen ve Hilton Otel’de eşi Yücel Kop ve avukatı Osman Buldan’la birlikte kendisi hakkındaki iddialara yanıt vermek için basın toplantısı düzenleyen milli atlet Süreyya Ayhan Kop, sözlerine "Cumhuriyet kadını ve inançlı bir insan olarak Allah’a, şerefim ve namusum üzerine yemin ederim ki doping maddesi kullanmadım" diye başladı.

Zaman zaman duygulanan ve gözyaşlarına hakim olamayan rekortmen atlet, ’methandiennone’ ve ’stanozolol’ maddelerinin kendisinde bulunduğunu belirterek, "Nasıl oldu ve nereden geldi bilmiyorum. Yarışmaya 1 yıl kala hiçbir aklı başında sporcu doping içeren böyle bir madde kullanmaz. Bu ilaçlar 20 yıl önce ağırlık sporlarıyla uğraşan sporcuların kullandığı şeyler. Bana hiçbir yararı yok. Ayrıca bu ilaçlar vücutta 4 ila 6 ay arasında kalıyor. Her ay WADA görevlilerinin geldiği bir ortamda böyle bir maddeyi kullanmak deliliktir. Bu olayın gerçek olup olmadığının farkına varamadım. İnanın hala şoktayım. Rüya gibi bir durum. Başarılı olduğum dönemde göklere çıkarılıyordum. Doping kullanmadım ve kimseden özür dilemiyorum. Şimdi ise herkes bizi yalnız bıraktı" diye konuştu.

Süreyya Ayhan Kop, 1999 yılından bu yana yarışma öncesinde ve sonrasında 40 kez doping kontrollerine girdiğini dile getirerek, "Numunelerimin hepsi temiz çıktı. Bu olayla ilgili olarak da hiç kimseyi ya da hiçbir kurumu suçlamadım. Ama böyle bir şey yapılmak istenirse statta, restaurantta, seyahatte çok rahatlıkla yapılabilir. Kaldı ki çok iyi korunan Ukrayna Cumhurbaşkanı bile zehirlendi" ifadelerini kullandı. Milli atletin eşi ve antrenörü Yücel Kop ise, söz konusu ilaçların adale büyütücü işlevinin olduğunu belirterek, "Hiçbir şekilde koşan bir insanın işine yaramaz. Ayrıca bizim ABD’de yaşadığımız bölgede hayvancılıkta da kullanılan bir ilaç. Dolayısıyla bu maddeleri yiyeceklerden de alabilirsiniz" dedi.


"BİZ ABD’DE KREDİ KARTI KULLANMADIK"

Milli atlet, ABD’de bulundukları dönemde kredi kartıyla doping maddesi içeren ilaç aldıkları yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. ABD’de hiçbir şekilde kredi kartı kullanmadıklarını vurgulayan Süreyya Ayhan Kop, "Eğer bu iddianın doğru olduğu ispatlanırsa her istediklerini yapmaya hazırım. Ayrıca bunun doğru olduğunu ispatlamak kolaydır. Zaten bu ilaçlar 10-20 YTL değerindeki ilaçlar. Bu iddialar Marion Jones’un itiraflarından esinlenerek ortaya atıldı. Hiçbir sporcu örneği daha önce yaşanan bir hatayı tekrarlamaz" ifadelerini kullandı. Yücel Kop da, kredi kartıyla doping aldıkları yönündeki haberi yapanlara tarihin en büyük tazminat davasını açtıklarını, kazandıkları parayı da kimsesiz çocuklara vereceklerini belirtti.


"BEN RÜŞDÜNÜ İSPATLAMIŞ BİR SPORCUYUM"

Milli atlet Ayhan Kop, son 15 yılda kırılamayan bir rekorun sahibi olduğunu ifade ederek, "O tür şeylere bu saatten sonra tenezzül etmem" dedi. Atletizmi hobi olarak yapmadığını ve içindeki koşma isteğinin her zaman devam ettiğini vurgulayan Ayhan Kop, "Hakkımdaki (koşmak istemiyor) iddiaları çok haksız. Bu benim işim ve ne kadar başarılı olursam o kadar zevk alırım. Ben kendini ispatlamış bir sporcuyum. Günde 10 saat çalışıyorum. O tür şeylere bu saatten sonra tenezzül etmem. Ben sporcu eğitimi olan bir insanım. Kocam bile olsa bana kimse bu ilaçları aldıramaz" diye konuştu.

Şu ana kadar atletizm için 200 bin dolar harcadıklarını belirten antrenör Yücel Kop ise, kendilerinin uluslararası arenada mücadele ettiklerini belirterek, ülkesini ya da kendilerini sevmeyen birisinin böyle bir yola başvurabileceğini söyledi.


"TÜRKİYE’DE KİMİN EKİBİ VAR?"

Milli atletin eşi ve antrenörü Yücel Kop, kendileri hakkında basında çıkan ’bir ekiple çalışmadıkları’ yönündeki eleştirilere tepki gösterdi. Kendilerine bugüne kadar federasyondan ya da Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nden böyle bir teklif gelmediğini ifade eden Kop, şöyle konuştu: "Hangi kurum, genel müdür ya da federasyon başkanı bize (şu antrenör ile çalışacaksın) dedi de biz kabul etmedik. 7 yıldır bizimle ilgili böyle iddialar var. Her işi benim yaptığım söyleniyor. Türkiye’de böyle bir ekip yok ki. Kimin ekibi var?"

Süreyya Ayhan ise Atletizm Federasyonu’nun böyle bir niyetinin olmadığını iddia ederek, "Eğer niyetleri ciddi olsaydı benim gibi bir sürü sporcu var. Onlara yabancı antrenör getirirlerdi. Ben zaten derecemi yapmışım. Eşref Apak’a yabancı antrenör getirildi de ne oldu? Artık kendimize güvenelim" dedi.


"GÜÇLÜ BİR SAVUNMA YAZACAĞIZ"

Kop çiftinin avukatı Osman Buldun da ikinci numunenin incelenmesinin ardından kendilerine gönderilen yazıda, doping maddesine "düşük seviyede" rastlandığını ve milli atletin alacağı cezada bunun önemli olduğunu söyledi. Avukat Buldun, Süreyya Ayhan’ın lehine ellerinde güçlü delillerin olduğuna dikkati çekerek, "Talimatlara göre bir sporcu dopingi düşük seviyede kullanmışsa ömür boyu ceza almıyor. Güçlü bir savunma hazırlayarak en fazla 1 yıl ceza almak için çaba sarf edeceğiz" dedi.

Kaynak

..
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

cron

x