Paksütü uzun süreden beri tanıdığını ve bundan sonra da görüşeceğini bildiren Çömez ilginç bir iddiada bulundu. Çömez, Benim Anayasa Mahkemesi ile bir davam yok. Peki davalı olan iktidar mensubu kimi siyasiler Sayın Paksütle görüşmek istediler mi? İstedilerse görüştüler mi? Görüştülerse bunu neden yaptılar? diye sordu.
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Ali Osman Paksütün dinlendiği iddialarının ortaya çıktığı gün Paksütün yanında bulunduğu iddia edilen eski AKP Milletvekili Turhan Çömez, Paksütle olay bittikten sonra tesadüfen karşılaştığını söyledi. Paksütü uzun süreden beri tanıdığını ve bundan sonra da görüşeceğini bildiren Çömez şok bir iddiada bulundu. Çömez, Benim Anayasa Mahkemesi ile bir davam yok. Peki davalı olan iktidar mensubu kimi siyasiler Sayın Paksütle görüşmek istediler mi? İstedilerse görüştüler mi? Görüştülerse bunu neden yaptılar? diye sordu.Eski AKP'li Çömez, kendisi hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili soruları yanıtladı. Ankarada büyük bir bilgi kirliliğinin yaşandığını, at izinin it izine karıştığını belirten Çömez, Her türlü komplonun, senaryonun, gri propagandanın fütursuzca kol gezdiği ve itibar edildiği kaotik bir gündemi yaşıyoruz. Türkiyenin böyle bir sürece tahammülü yoktur ve herkesin akılla, sağduyuyla hareket etme mecburiyeti vardır dedi.
TESADÜFEN ORADAYDIM
Paksütle dinlenme iddiasının ortaya atılmasına neden olan olay günü Paksütle Kavaklıdere Tenis Kulübünde karşılaştığını ifade eden Çömez, Kendisini Bağdattan tanırım, yakın dostluğumuz vardır. Savaş koşullarında kurulmuş olan bu dostluk, bugün de devam etmektedir. Hem Bağdatta, hem Finlandiyada görevliyken birçok kere kendisiyle görüştüm, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili olduktan sonra da bu görüşmelerim sürmüştür, bundan sonra da sürecektir diye konuştu. Çömez, olay günü yaşananları da şöyle anlattı:
Olay günü bir grup arkadaşımla buluşmak üzere oradaydım. Gittiğimde Sayın Paksüt ve eşiyle tesadüfen karşılaştım ve bahse konu olay bitmişti. Beni görünce masalarına davet ettiler. Sayın Paksüt bana iki aydır izlendiği konusunda kuşkular taşıdığını söyledi ve aynı gün camları siyah film kaplı bir Doblo marka araç tarafından da izlenmiş olabileceğini ekledi. Kendisi araca müdahale etmiş ve civardaki resmi polisler bu aracın polis aracı olduğunu, içindekilerin de görevli olduğunu söylemişler. ASALAdan korunmak için daha önceden eğitimli olduklarını ve Bağdatta yaşadıkları savaş tecrübesinin de kendilerine böyle bir deneyim kattığını ifade ederek izlenmenin kendisi tarafından farkedildiğini söyledi. Daha sonra olay yerine Ankara Emniyet Müdürü Sayın Ercüment Yılmaz geldi ve araçların sorgulamasını yaptı. Plakası tespit edilen iki aracın birinin kaydı poliste çıktı, diğerinin kayıtlarına ulaşılamadı. Bu olayın aydınlatılması İçişleri Bakanlığına düşer ve Bakanlığın yaptığı resmi izahata da itibar etme sorumluluğumuz vardır. Konu, Bakanlık ve Sayın Paksüt arasındadır. Bakanlığın bu konuda Sayın Paksütü ikna etmesi, Sayın Paksütün de kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapması gerekir.
AKPLİLER PAKSÜTLE GÖRÜŞTÜLER Mİ?
Çömez, Paksütle AKPlilerin görüşme talebi olduğunu ima ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
Fakat şunu merak ediyorum: İktidara yakın kimi çevreler neden kilit arayışı içine girdiler? Maymuncuğun kendi ellerinde olduklarını bilmiyorlar mı? Yoksa bu kilit arayışı kendilerinin sahip olduğu devasa kasalar için mi? Benim Anayasa Mahkemesiyle bir davam yok. Peki davalı olan iktidar mensubu kimi siyasiler Sayın Paksütle görüşmek istediler mi? İstedilerse görüştüler mi? Görüştülerse bunu neden yaptılar?
SADECE BAYKALLA DEĞİL BİRÇOK BAKANLA DA GÖRÜŞTÜM
CHP Genel Başkanı Deniz Baykalla görüşmesinin ardından ortaya atılan iddialara da değinen Çömez, siyasal etik ve hukuk çerçevesinde herkesle görüştüğünü ve görüşmeye de devam edeceğini söyledi. Geçen dönemde Baykal dışında Devlet Bahçeli, Demirel, Erbakan ve Ecevit gibi Türk siyasetinde önemli roller üstlenmiş kişilerle de görüştüğünü söyleyen Çömez, Baykala Ortadoğu politikaları ve özellikle Latin Amerika solu ile ilgili analizler ve değerlendirmeler sunduğunu belirtti. Bunun ne gibi bir sakıncası olabilir? diye soran Çömez şöyle devam etti:
Siyaseti önyargı ile yapanlar, attıkları her adımın, yaptıkları her görüşmenin ardında hesap yapanlar, böylesi mütevazı ve samimi görüşmeleri elbette farklı yorumlayacaklar. Bu, onların karakteridir. İktidar sahipleri, sözde ihraç ettikleri eski mensuplarının görüşmelerini tanzim etme hakkını mı buluyorlar kendilerinde? Geçtiğimiz aylarda yeni Hükümetin Bakanlarından da randevu talep ettim. Bunlardan Sayın Tüzmen, Sayın Yazıcıoğlu, Sayın Aydın, Sayın Akdağ ve Sayın Çağlayan olumlu cevap verdiler. Kendileriyle son derece yararlı görüşmelerim oldu. Her görüşmemin ardında bir şey mi aramak gerek?
Çömez, milletten başka kimseden talimat almayacağını ve Allahtan başka kimseden de korkmayacağını söyleyerek, Hiç kimsenin benim siyasal adımlarımı belirleme ve tanzim etme gücü yoktur. Kararlarımı bugüne kadar hep kendim verdim ve bundan sonra da kendim vereceğim. Konu ülkem ve ülkemin menfaatleri olduğunda herkesle görüşmelerimi sürdüreceğim diye konuştu.