ÇÖZÜM UZAK DEĞİL

ÇÖZÜM UZAK DEĞİL

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Sal May 17, 2011 1:30

    “Ülkemizin sorunları var, tüm dünyanın olduğu gibi. Kuzguna yavrusu șahin mi görünürmüș ne? Biz de sorunlarımızı gözümüzde büyütüp duruyoruz hep.

    Yok parti kapatılmıș da; yok insanlar biribirlerine silah çekmișler de; yok birkaç yurttașımız ölmüșmüș de; yok nöbetteki askerlerimiz vurulmuș da...

    Düșündüğünüz șeylere bakın. Sondan bașlanacak olursa; bu askerler çeyrek yüzyıldır vurulmuyorlar mı? Vuruldukları karakolun komutanı görevden alındı mı hiç? Onun da komutanına bir yaptırım uygulandı mı? Genel Kurmay Bașkanı golf mu bezik mi ne oynamasına devam etmedi mi? Asker tarafını geçin öyleyse...

    Olayların olduğu illerin emniyet müdürleri onurlandırılıp vali-mali yapılmadı mı? İstihbaratçılar kendi kendileriyle uğrașmaktan ya da ‘üzerlerine vazife olmayan’ ișlerle uğrașmaktan doğru ve etkin bir çalıșma sergilediler mi? Valisi, müdürü ve memurunda ‘devlet memurluğu’ bilgi ve bilinci bırakıldı mı? Türkiye Büyük Millet Meclisi diyecektim az kalsın, parlamento ne durumda? Kaç bakan ya da milletvekili hakkında, yalandan vazgeçtik doğru söylediklerine tanık olunmadı hiç çünkü, dolan ve görevi kötüye kullanma suçundan dosya hazırlanmıș acaba?

    Tek tek yapılanlardan öte, grup olarak muhalefet grubunu da dolandırarak yasa çıkarmadı mı bunlar? Hukuka aykırı yasa çıkarmada bunların üstüne parti grubu görüp duydunuz mu tanrı așkınıza...

    Bunlar egemenlik ile hegemonyayı biribirinden ayırd edemeyecek denli aymaz ve hatta ‘art niyetli’ değiller mi? Bu gruplardan birinin grubunu dağıtmıș Anyasa Mahkemesi. Peh peh peh olsun. Tüm grupları dağıtsa daha iyi olmaz mı idi? Șimdi Türkiye’nin sorunlarını bu gruplar çözecekmiș de, çözememiș de, çözmeye niyetlenmișler de, çözüm bulacaklarmıș da, falan da filan...

    Bunlardan bir çözüm-mözüm bekleyenlere acırım ben. Çözümü ben diyeyim ulus, siz deyin millet bulacak sonunda. Türkiye halkı bulacak. Türk-Kürt-Çerkez-merkez deniyor ya bunlar bulacak yani. En iyi çözümü bulacak hem de. Tarihte bütün ‘en iyi’ çözümler ‘en kötü’ koșullarda bulunmuștur. Demek ki çözüme giden yolda kan da var gözyașı da. Hem analar ağlayacaktır hem de babalar. Bu kan ve gözyașını durdurmak istiyormuș gibi görünen her kim ise ya tarih bilmemekte ya da ‘doğru’ söylememektedir.

    ‘Tarihsel fırsat’ta ‘iyi șeyler olacak’ diye avuçlarını oğușturanlar tarihin nasıl acımasız bir ‘bilim’ olduğunu görecekler böylece. Son bir not olarak da, bütün bu ‘kara günler’in bize özgü olmadığı belirtilmelidir. Tüm bu gelișmeler moda deyimle küresel niteliktedirler. 1950’de de, 60’ta da, 70’lerde de, 80’lerde de böyle idi, 2010’larda da böyle olacak. Etkileșim de olacak benzeșim de...

    İtalya’da nasıl idiyse Türkiye’de üç așağı olur beș yukarı, o kadar..”

16 Aralık 2009’da yazılmıș bu yazı. Büyük olasılıkla Büyükanıt’ın cumhurbașkanı ‘İyi șeyler olacak’ dediği zaman. Șimdi hapisteki ‘Kürdistan Cumhurbașkanı’nın avukatı ‘Kötü șeyler olacak’ diyormuș ya; hem de Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da olanlardan sonra ve Suriye’de olacaklar olurken...

Afferim karıya!

Sonlarını onlar da görüyorlar demek.

Onlarla birlikte, Büyükanıt’ın ‘Cumhurbașkanı’, Baykal’ın ‘Bașbakanı’, Yüksek Seçim Kurulu’nun ‘Milletvekilleri’ için de bir ‘son’dur bu.
Sonlarının ‘ne’ olacağı belli de, ‘nasıl’ olacağını bilemiyorum doğrusu.
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Re: ÇÖZÜM UZAK DEĞİL

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Sal May 17, 2011 14:18

Sen misin Aysel Tuğluk’a ‘karı’ diyen ? Eski ‘milletveklili’, yeni ‘milletvekili adayı’, Türkiye Cumhuriyetini Bölme Plarformu ‘Eșbașkanı’, ‘Sayın’ Abdullah Öcalan’ın avukatı.. Talabani’ye ‘amca’, Barzani’ye ‘dayı’, WG Busch’a ‘baba’, Obama’ya ‘emmi’ diyen ‘sayın bayan’..
Mustafa Kemal’e ‘zorba’, ‘diktatör’ falan diyen de değil mi bu ‘madame Tuğluk’? Ben de kendilerine ‘karı’ diyorum bal gibi, erkeklerine de ‘herif’.. Arada kalanlarına da ‘herifkar’ mı ne denilir bilemem.

Bunlara ‘Yüksek Seçim Kurulu’ ne demiști? ‘Milletvekili olamazlar’. Ve bunlar sağı-solu ateșe verip biz ‘milletvekili’ olacağız dediler ve ‘Yüksek’ Seçim Kurulu, ‘madem öyle buyurun olun’ demedi mi?

Șimdi ‘bunlar’, ‘Yüce Meclis’e girecekler mi? Girecekler. Anayasayı değiștirecekler mi? Değiștirecekler. Devlet’i kuran ilkeler olan ‘Kemalizm ilkelerini’ ortadan kaldıracaklar mı? Kaldıracaklar. Onların Devlet’e karșı gelenlerini vuran Ordu’ya ‘Topuk Selamı’ çaktırtacaklar mı? Çaktırtacaklar.

Ve ben de ayıp olmasın diye, ‘Sayın bayan Aysel hanımefendi’ diyeceğim. Öyle mi?

Sarkozy ‘Fransa’da kediye kedi denir’ demiști; bizim memleketimizde de, Anadolu’da yani, köpeğe ‘it’ denildiğini bilmiyor musunuz?
Karıya karı, kancığa kancık denir bizim ülkemizde.

Sizin ‘Demokrasi terbiyeniz’ beni korkutuyor olsa da; Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘yıkmaya yeminli’lere, 12 Haziran’da ne diyecekseniz siz deyin bari.

Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01


Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 12 konuk

x