Sezer istifa mı edecek?
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin aktif oyuncularından biri, kuşku yok ki Cumhurbaşkanı Sezerdir. Anayasa değişikliği paketini önce veto etti sonra 15 günlük inceleme süresini sonuna kadar kullanarak iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu. Referandum süresini kısaltan yasa değişikliğinde de aynı yöntemi izledikten sonra veto etti.
Şimdi Ankarada kahramanı Sezer olan yeni bir senaryo daha konuşuluyor. Malum, seçimden sonra yeni meclisin gündeminde cumhurbaşkanlığı seçimi var. Meclisin bu seçimi yapmaması durumunda ne olacağı sorusunun cevabı anayasada yok. O nedenle seçimi gündeme almayarak referandum sonucunun beklenebileceği yorumları yapılıyor.
Bu durumda 21 Ekimde referandum yapıldığı, 40 gün sonra da cumhurbaşkanının halk tarafından seçimi için sandığa gidilebileceği varsayıldığında, aralık başına kadar cumhurbaşkanın meclis tarafından seçiminin bekletilmesi ihtimal olarak karşımıza çıkıyor.
Deniyor ki, bu sürede cumhurbaşkanlığı için resmi gündem oluşturulmadan uzlaşma girişimleri başlatılsın, uzlaşma imkanı yoksa aralık başına kadar beklensin. Resmi gündem oluşturulduktan sonra girişimler başlatılırsa, uzlaşma olmaması durumunda referandumdan önce meclisin yeni bir seçim kararı alma riski var.
Yeni senaryo bu durumda devreye giriyor. Bu senaryonun sahipleri, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ihtimali ağırlık kazanırsa Cumhurbaşkanı Sezerin sürece müdahale edeceğini düşünüyor. Nasıl mı? İstifa ederek...
Anayasanın 102. maddesi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde sonuçlandırılır diyor.
Yani, Sezer istifa edip o koltuk boşalırsa, on gün sonra cumhurbaşkanlığı seçimine başlanması anayasal zorunluluk.
Mümkün mü?
Kişisel kanaatim şudur; Önce seçim sonuçlarına bakacaktır. CHP-MHP birlikteliğinin cumhurbaşkanını seçme çoğunluğu yani 367i bulup bulamayacağını ya da gönüllerindeki ismin Çankayaya çıkma ihtimalini görmek isteyecektir.
Aksi halde Sezer, istifa ederek sürece yön verebilir.
Sezerin yerinde benim olmam lazım
TBMM Başkanı Bülent Arınç, perşembe gecesi Kanal 24de yayınlanan Ankara Masasının konuğuydu. Sezerin istifasına dayalı yeni senaryoyu sordum. Kendi takdiridir, nasıl hareket edeceğini bilmem dedi.
Ancak Arınçın önemli bir yorumu vardı: Anayasanın 102. maddesini cumhurbaşkanının görev süresi doldu şeklinde yorumlayıp seçimden hemen sonra cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılması gerektiğini düşünenler bu görüşlerinde samimi iseler, Sayın Sezerin görev süresi mayıs ayında doldu, şu anda o görevde benim olmam lazımdı.
Aksi halde ne olur? İşte Arınçın yorumu: Seçimden sonra cumhurbaşkanlığı seçiminin zorunlu hale gelmesi için sayın cumhurbaşkanının istifası gerekir. O zaman istifayı takiben 10 gün sonra seçim sürecinin başlatılması gerekir.
Sezere oy verdiğime pişmanım
Fazilet Partisi, 2000 yılında Cumhurbaşkanı Sezeri aday gösteren 5 partiden biriydi. Genel Başkan Recai Kutanın da kararda imzası var. O tarihte FPnin grup başkanvekili ise Bülent Arınçtı.
Sezere oy verdiniz mi? diye sordum. Açık yüreklilikle cevap verdi: Evet, sayın Sezere o zaman oy verdim. Çünkü kendisini hukukun üstünlüğüne inanan bir hukukçu olarak tanıyorduk.
Peki şimdi? Evet, pişmanım dedi ve Sezeri şöyle tanımladı: Bundan sonra kim cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin o türünün ilk ve tek örneği olarak kalacaktır.
Bu da Arınçın seçim tahmini
Arınçla 23 Temmuz sabahını da konuştuk. Kendinden çok emindi: Meclise iki parti girer. AK Parti yüzde 40-42 arasında oy alır, milletvekili sayısı 380 civarında olur. CHPnin oyu yüzde 22-23, milletvekili sayısı 150 olur. Gerisi de (20) bağımsız...
MHPnin şansı yok mu? Olabilir dedi. Arınça göre, MHP baraja çok yakın, geçebilir de kalabilir de. MHP geçerse ne olur? Arınça göre üç partili mecliste milletvekili dağılımı şöyle olur: AK Parti 330-340, CHP 130-140, MHP 40-50, bağımsız 20.
Star
Şamil Tayyar