"CUMHURİYET BAYRAMI PANAYIRI"
Bayramın ertesi günü haberlerde böyle bir başlık görmüştüm: “Cumhuriyet Bayramı Panayırı”.
Haberin resminde, kocaman harflerle yazılmış bu yazı bir duvar panosunda, yazının önünde çocukları toplamışlar, poz verdirmişler. Tek bir yerde de değilmiş, çadırda, kapıda, duvarda, her yerde aynı yazı… O günden beri elim kalem tutmuyor. Öylesine çarpıldım. Demre’de izlediğim Cumhuriyet Bayramını anlatmaya bile elim değmedi. Önce şakadır dedim, biri gazetenin yayın kuruluna sızmış, bu yazıyı yazıp kaçmıştır. Gazete de bilmeden başlığına almış. Şimdi yazanı aratıyorlardır, “Cumhuriyet Bayramı’nın panayırı olur mu? Sen panayır ne demek bilmiyor musun?” diye sorgulamaya.
Bakınız panayır sözlüklerde ne demek?
“Eskiden kasabalarda kurulan, eşya, hayvan pazarı, eğlence yeri.”
Dilimize Rumcadan girmişmiş.
Panayır deyince akla panayır yeri gelirmiş, panayırın kurulduğu yer. Bir anlamı da çok kalabalık yer.
Gürültülü patırtılı çok kalabalık yerlerden şikâyet ederken panayır yeri gibi demez miyiz, biraz da o yeri küçümseyerek, aşağı görerek.
Panayır tiyatrosu da var. Çadırlarında süslü kadın şarkıcılar olur, dansöz oynatılır, tombala çekilişleri yapılır, kumar benzeri oyunlar da oynanır oralarda. Halkalar atılır eşyalara, rast getiren kazanır, kumar özendirilir, her tür eğlenceye açıktır panayırlar.
Sonra, panayırlar asıl hayvan satışlarıyla ünlenmiştir. Günümüzde pek kullanılmayan bir söz bu “panayır.” Panayırın gelişmişine, modernine fuar derler. Fuar ticaret (alım-satım) amacıyla bir süreliğine açılan büyük sergi, aynı zamanda eğlence yeri demek. Genellikle gazino şarkıcıları sahne alırlar oralarda. Fuarda sahneye çıkmak bir zamanlar büyük olaydı. Şarkıcı tayfası büyük para kazanırdı fuarlarda. Şimdiyse şarkıcılar ulusal bayramlara sardılar. Bayramları yeni türeyen popçularla kutlatıyorlar yıllardır, aşk meşk şarkılarıyla, rezilliklerle… Bu ayrı bir yara. Neyse şimdilik bunu bir yana bırakalım, son buluş, son sunum, panayıra gelelim.
Şimdi ülkemizin kuruluş gününe, Kurtuluş Savaşımızın sonunda kanla irfanla kurulan Cumhuriyetimize, ulus devletimize, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm dünyaya duyurulduğu yeniden doğduğumuz böyle kutlu bir güne “panayır” adı verilebilir mi?
Ne alınıp ne satıldı oralarda? Panayır ise madem açılan yer, çocukların işi ne? Neyin ticareti için oradalar?
Haberin devamı şöyle (aynen kopyaladım, yazım yanlışlarıyla):
“Deprem bölgesinde 'Cumhuriyet Panayırları düzenlendi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında çocuklar için Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da Cumhuriyet Panayırı düzenlendi.
27 Ekim’de başlayan programlar 3 gün sürdü. Program kapsamında çocuklar ve ailelere yönelik söyleşiler, VR deneyim alanları etkinlikleri, atölyeler, workshoplar ve çocuk tiyatroları gerçekleştirildi.” DHA
Koydukları resimlere bakıyorsunuz: Palyaçolar arasında Atatürk resimli - imzalı bayrak rengi türlü gömlekler giymiş çocuklar. Yürüyen dolaşan, heyula gibi, koca kafalı, koca ağızlı, kuyruklu yabancı çizgi film kahramanları…
Çocuklar 6 Şubat depreminden (2023) çok etkilenmişler de şimdi onları eğlendiriyorlarmış(!).
Ne zaman? Cumhuriyet Bayramı’nda.
Neyle? Palyaçolarla.
Adı neymiş bu üç günlük etkinliğin?
“Cumhuriyet Bayramı Panayırı!"
Feza Tiryaki, 6 Kasım 2024