CUMHURİYET ÇARPMASI
Cumhuriyet MAȘ’a İmam Hatip Lisesi açtı. O da gidip okudu. Bir köyde imamlık görevi verdi, gitti imamlık yaptı. Köylüye Cumhuriyet’in erdemlerini anlattı mı anlatmadı mı? Anlatmadı. Cumhuriyet’i dolandırmaya kalktı.
Cumhuriyet o’na Hukuk Fakültesi de açmıștı. MAȘ orada da okudu. Hukuk’u öğrendi mi öğrenmedi mi? Öğrenmedi. Hukuku dolanmayı öğrendi.
Cumhuriyet o’na seçme ve seçilme hakkı tanımıștı. Gitti milletvekili seçildi. Milletin vekili olmayı becerdi mi becermedi mi? Beceremedi. Tarikatın vekili olmayı yeğledi. Bakan oldu. Bakanlık yaptı mı yapmadı mı? Yapmadı, bakanlığı kullandı.
İmam Hatip’te yalan söylememeyi öğrenmiș olmalıydı. Tam tersini yaptı. İftira atmanın günah olduğunu öğrenmek için okula gitmeye gerek bile yoktu. Cumhuriyet’in erdemine de sığmazdı. O tuttu Danıștay saldırısını, yapmadığını bildiği adamların üzerine attı. Bakanlık görevini kötüye kullanarak bir Zekeriya Hukuk’u yarattı.
Cumhuriyeti yozlaștırdıkça yükseliyordu. Milllet Meclisi’nin bașına atandı. Atayan adam tarafından‘seni kolundan tuttuğum gibi indiririm oradan’ diye azarlandı. ‘Kapının eșiğine koyarım’ da denildi. MAȘ’ın ‘mașallahı’ vardı. Yutmayı da yutturmayı da sindirmiști.
Görev adamıydı, görevini yerine getirmeye devam etti. Atanmıș cumhur bey’e de vekalet ediyordu artık. Cumhuriyet’i yutmaya gelmiști sıra. Tam yutacaktı ki, Cumhuriyet boğazına takıldı. Genizi tıkandı, rengi morardı. Asıp kesen ağasına koștu.
Hastahanede dediler. ‘Ne hapishanesi?’ diyecek oldu, kulakları da duymuyordu. Oysa ne güzel semirmiști. Sömürmüștü de denilebilir. İmam Hatip’te ‘kul hakkı yeme’ diye okumuștu oysa. Yalan ve iftira atma! Öteki dünya’da çekersin denilmiști, takmadı MAȘ. Tanrıyı da dolandıracaktı aklı sıra. Hukuk Fakültesi’nde de Cumhuriyet’in erdemlerine ‘tren gibi bakma!’ denilmiști: Çarpar. İnanmamıștı.
Șeyhine mi șefine mi ne güveniyordu o; üfürüğe inanıyordu. Ve Cumhuriyet geldi çarptı MAȘ’ı birgün. Bu dünyada hem de. Çok yakın bir zamanda.
Bu hafta mı desem gelecek hafta mı bilemem? Bildiğim Cumhuriyet’in fena çarpacağıdır.
Habip Hamza Erdem