„Cumhuriyet Güçbirliği“ hakkında bilmek istedikleriniz
Ulusal Kanal’da geçtiğimiz hafta Pazar günü (3 Nisan) Politikanın Nabzı programında Cumhuriyet Güçbirliği üzerine açıklamalar yapıldı.
Hakan Bayrakçı( araştırmacı- gazeteci) Ümit Ülgen (Cumhuriyet Güçbirliği yönetim kurulu üyesi) Erdoğan Özer (Avukat, Cumhuriyet Güçbirliği Kurulu yürütme kurulu üyesi) Barış Doster (Gazeteci-yazar) soruları yanıtladılar. Konuşmaların önemli bölümlerini programı izleyemeyenler için yazdık. İşte sorulara verilen yanıtlar ve açıklamalar:
Adayı nasıl bileceğiz? BDP ile karışmaz mı?
Hakan Bayrakçı:
Bağımsız adayların seçimi çok kolaylaştı.
Eskiden birleşik oy pusulası ayrıydı, bağımsız adayın oy pusulası ayrı. Şimdi bağımsızlar da birleşik oy pusulasında ye alıyorlar.
Seçmen şöyle bir baktığında görür.
2007 seçiminde yirminin üzerinde bağımsız milletvekili seçildi. Bunun nedeni bağımsızların da ilk kez aynı listede olmasıydı. Bu uygulama bağımsızların seçimini kolaylaştırdı.
Güçbirliği’nin bağımsız adayları başka. BDP ile ne ilgisi var? BDP’deki aday Ahmet ise, buradaki Mehmet…Adlara bakacaksın. Adayının adını bileceksin…
Güçbirliği niye 40 ille sınırlı? Diğer iller ne yapacak?
Diğer illerde MHP’ye verin. CHP’ye verin. Kafanıza hangi tablo uygunsa ona veriniz.
Çetin Doğan aday mı?
Bu Güçbirliği’nin Ergenekon davasıyla ilgili olan, Balyoz davasıyla ilgili olan mağdurlara (yurtsever aydınlara) destek verdiğini biliyoruz…Çetin Doğan aday olursa aday olacağı tek yer Güçbirliği’dir.
Ben bu tezkereden sonra CHP’ye oy vermem diyen var.
Hiç kimse CHP’nin prensiplerini değiştiremez.
CHP seçmeni yine CHP’ye oy versin! Onların potansiyel oylarını etkileyecek bir şey olsun istemiyoruz.
Türkiye’de kaliteli adamların yollarını keserler. Atatürk bile müfettişlik belgesini alana kadar hep engellenmiştir...
Türkiye’nin içinde bulunduğu ahval ve şerait bizi bu durumlara getirdi.
Bu hareketin sosyolojik ve siyasal nedenlerini izah eder misiniz?
Yüzde on barajı meselesi.
Kendi toplumsal tabanı ile BDP bunu aşmış durumda.
2002 seçimlerinde AKP ve muhalefet oyları 35 + 20=55 etti. Oyların yüzde 45’i çöpe gitti.
Nasıl bir Güçbirliği?
Barış Doster:
İktidar partisini güç obezi olmaktan arındırmak için meclise bir dördüncü gücün girmesi gerekir.
Hüsamettin Cindoruk. Cumhuriyetçidir, sağcıdır…Partisi DP’nin başına gelenleri biliyoruz. Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi buradaki ittifaka belki sıcak bakacaktır.
Merkez solda da Demokratiksol Parti çatısında Yaşar Nuri Öztürk seçime girer...
Merkez hükümet seçimlerinde, referandumda halk katılımının yüzde yirmi fire verdiği bir ülkede, seçmenin dörtte birinin umutsuzluktan, lâkaytlıktan sandığa gitmediği bir ülkede, yüzde yirmi yirmi beş seçmen kitlesi varsa, Cumhuriyet kazanımları konusunda ödünsüz bir kitle varsa, o yüzden bu kitle YCHP’ye, DSP’ye… oy vermiyorsa bu oylara talip olmadır bu…
Yurtsever, Kemalist, devrimci, ulusal, kutsal...geleneğine sahip çıkanların güçbirliğidir bu...
Bir siyaset bilimcisi olarak diyorum ki bu karşılığı olmayan bir girişim değildir. Bunun siyaseten ve sayısal olarak bir karşılığı var…
Siyaseten, sosyal olarak çürüyen, çöken ulus devletine kıskançlıkla sahip çıkan bir kitle var…
Yönetimde istikrar sağlamak için bu yüzde on barajını icat ettiler…Temsilde adaletsizlik yönetimde istikrar getirmedi…Asıl olan muhalefetin olmasıdır.
Neden Güçbirliği?
Erdoğan Özer:
Oluşumu yaratan maddi zemin, şartlardır…2001 krizinde Derviş gibi ABD’den getirilen bakan üstü bir bakanla Batı’nın isteklerine vesile olan uygulamalar yapıldı. Ama Irak’la ilgili istekleri yapmadığı için ABD’den bu iktidar (AKP iktidar) oluşturuldu.
Şimdi BOP’un ne anlama geldiğini hesaba katmazsak, seçmenin önüne koymazsak…seçmenin iradesi fesada uğrar…
Demokraside üç erk vardır: Yasama-Yürütme- Yargı.
Yargı bu kadar tepelenmemişti…Tutukluluğun tutsallık olduğuna dair artık bir algı var.
ABD ve AB’nin projelerinde AKP önemli görevler aldı. Bu projelere karşı çıkanlar... akademisyenler cezaevine gönderildi...
Sıradan insanımız bile, beni de alırlar mı, diyor. Yapılan onu beyninde cezaevine sokmak, beyninde tutuklamak…
Toplumsal geleneğimizde imece diye bir şey vardır. Toplumda çözemeyeceği sorunları imece ile çözerler.
Cumhuriyetin kurucu iradesinde buluşma konusunda bir araya gelerek bu oluşumu gerçekleştirdik. Sadece muhalefet etmek için yola çıkılmış değil. AKP’yle mücadeleyi mecliste de sürdürmek…
Cumhuriyet Güçbirliği’nden şahsiyetlerin olduğu mecliste Libya tezkeresinde farklı tepki verilirdi.
Bu hareket CHP’ye karşı sabote projesi mi?
Hakan Bayrakçı
E- postalar hariç mesajlar on bini geçmiş… 1,5 – 2 bin tane de eleştiri mesajları var gelen…
Bu hareket CHP’ye karşı sabote projesi değildir.
Bu hareketin sağ-sol ayırımı yok! Eski Bakan, sağ politikacı Yaşar Okuyan, Yalova’dan aday.
Bağımsız aday en düşük oyla seçilebilen kişidir. BDP organize edip yirmi tane milletvekili çıkartabiliyorsa, Atatürkçü arkadaşlar, yüzde 1,2’lik oy alabilecek partilere oy vereceklerine bağımsız adaylar çıkarabilirler…
Her yerde tek aday olacak. Bu CHP ve MHP’ye zarar vermemek içindir!
Hangi seçmen?
Erdoğan Özer:
Bu gün Türkiye’de ABD emperyalizmine karşıtlık yüzde doksan altı oranında.
AB karşıtlığı yüzde altmış- yetmişlerde…
AKP’ye oy verenlerin büyük çoğunluğu da ABD’nin tahriplerini tesbit eden seçmen aslında…
Bizim 30 Mart Ankara’daki ortak açıklamamızda programımız var. İnternetten ulaşılabilir…
Hangi seçmen:
-Oy kullanmayan seçmen yüzde yirmi, yirmi beş arasında. Bunları içinde AKP taraftarı yok. AKP seçmeni sandığa gidiyor.
-Küskün, tepkili seçmen, emanet oyları olan seçmen. Burada 1923 Cumhuriyeti bakış açısınıın ihtiyacı ortaya çıkıyor.
(CHP ve MHP oy kaybına uğrarsa bu yüzden, sorumlusu kendileridir! diye yazan bir izleyici eleştirisi okundu bu arada)
Biz aslında geç kaldık. 81 ilde “Güçbirliği” ile seçime gidilebilirdi. Bizim ilde de aday göstermelisiniz diyen var…
Bağımsıza oy nasıl verilecek?
Hakan Bey bilgi verdi.
Bağımsız aday isim olarak belirtilir oy pusulasında. Oy pusulasında “Cumhuriyet Güçbirliği” logosunu görmeyecekler. İsme oy kullanacaklar. Cumhuriyet Güçbirliği 40’a yakın yerde seçime girecek. Bir grup kurmaya yeterli olacak sayıda milletvekili meclise girecektir.
Bu grup, Atatürk devrimlerine, 1923 Cumhuriyet rejimine bağlı olacaklardır!
AKP (iktidar olursa )tarafından baştanbaşa yeni bir anayasa, cumhuriyetin, devletin kurucu iradesinin tam aksi olarak, Amerika’dan kotarılmış bir anayasa, anayasa olarak getirilecektir…
Yeni anayasalar yeni bir dönemi başlatmak için değil, eski düzeni bitirmek için oluşturulurlar…
Cumhuriyet Güçbirliği İzmir’de ciddi bir yankı buldu.
17 Nisan günü Güçbirliği’nin İzmirli’yle buluşacağı bir şenlik olacak.
Hakan Bayrakçı:
Bağımsıza oy vermek en kolay oy vermek…
Güçbirliği adayları kimlerse onları gazetelerden, internetten öğrenmek kolay. O illerde de program, toplantı(miting) yapılacak.
Bağımsızların oy pusulasına girmesini AKP yanlışlıkla yaptı. Bir daha bu olmayacak. Bağımsızların, seçilmek için yüzde on yurt barajı yok!
Bu CHP’ye zarar verecek mi?
Bu CHP’ye zarar verecek diyen çok var…Vermeyecek…
CHP’ye zarar verecek şeyin içersinde olmazdım zaten.
Yüzde sıfır, bir, beş, yedi oyların, yüzde birlik oyların çöpe gitmesini engellemek için bu.
CHP’li CHP’ye versin!
MHP’li MHP’ye versin!
Bu, oyları milletvekiline tahvil etmek plânıdır. Ve doğru bir plândır.
(Baykal olsaydı CHP şimdi nasıl olurdu? sorusunu soran izleyiciye):
Eski Roma’da, ordu Roma’ya yaklaşırken nehir kıyısına gelindiğinde, komutana sormuşlar, ne yapacaksınız ?
« Artık ok yaydan çıktı, oklar atıldı! » demiş.
Cumhuriyet mitingleri olacak mı?
Ümit Ülgen :
Bir kaç gün içinde, illerin oy oranları, anket sonuçları gerçekleşecek ve açıklanacak.
Cumhuriyet mitingleri olacak mı? diyorlar. Cumhuriyet mitingleri olmayacak da “Cumhuriyet Güçbirliği” mitinglerine dönüşecek bu.
Ağırlıklı olarak, Ergenekon ve Balyoz’la ilgili tutsakların aday gösterilmesi düşünülüyor…Sonra açıklanacak.
Bu proje oyları böler, AKP’e yarar diyenlere:
Bölmez! Gidip CHP’ye oy verin.
Biz burada kendi temsiliyetini görmeyenlerin oylarına ve çöpe gidecek oylara talibiz…
AKP’ye karşı bu “Güçbirliği!” Aksine, AKP’nin projelerini engelleyecek bir proje bu!
Bu “Güçbirliği” sol-sosyal demokrat oyları olan bölgeleri mi seçiyor?
Erdoğan Özer:
Bir zaman sorunumuz oldu. Diğer illerde de adayımız olacak tabii...
Buralarda oy potansiyeli çıkabilir.
(İzleyicilerden gelen Sarızeybek, Kanadoğlu aday olmalı! isteği söylendi ve “Neden CHP güçbirliği yapmıyor? Neyine güveniyor?” sorusu okundu)
Anketler
Hakan Bayrakçı:
2007’de hepimiz anketlerde yüzde kırk- kırk altıyı görüyorduk. Ben de mi ankette hile yapıyordum?
Çöpe giden yüzde on-on beş oy var. İstanbul’a bakarsak bu 450 bin oy eder. Bu kadar oy çöpe gidiyor. MHP, CHP, DSP, Saadet’e defalarca söyledim...
Yüzde birlik partilere oy verecekler buraya oy vereceklerdir...
Çöpe gidecek AKP karşıtı oyların milletvekilliğine dönüşmesidir bu.
Yaşar Okuyan eski MHP’li ANAP’tan bakan olmuştu. Milletvekilliğine buradan aday olmuş...
Hedefimiz
Ümit Ülgen:
Bu iktidar “ileri demokrasi(!)” ile bizi faşizme götürüyor. Bunu önlemeye, faşizme, bölücülüğe karşı demokratik bir yapıyız. Bunların amaçları Atatürk Cumhuriyeti’ne son verme…
Temel hedefimiz mecliste grup kurmak ve bunlara engel olmak…
Dış politikada ise antiemperyalist, barışçı ve mazlum ülkelerin yanında yer alan bir yapıyız.
Tezkereye hayır diyoruz.
Vardiya Bizde’yi ve Silivri’deki aydınlarımızı destekledik, destekliyoruz…
Gösterilen ilgi büyük
Barış Doster:
Bir Pazar günü bir kanala bu kadar ilgi varsa…Bu iş geç oldu ama umarız güç olmaz…
Bir düşünür, ihtiyaçlar keşiflerin anasıdır, der.
Toplumun böyle bir şeye gereksinimi olduğu bu ilgiyle ortaya çıkıyor.
Hiç bir hizmetin hedef kitlesi yüzde yüz değildir.
Bu “Güçbirliği”ne ilgi düşünülenin üstünde.
Erdal Sarızeybek, Banu Avar, Nihat Genç… gibi aday önerileri var halkın. Bu isimler, bayrak, vatan deyince gözleri yaşaran, Türkiye’nin bütün yurtsever insanlarının buluştuğu insanlardır…
Libya’ya verilen tezkere muhalefet partilerinin tabanlarında ciddi endişeye sebep oldu…
Halkın yüzde doksan altısı anti Amerikancı olan bu toplumda bütün Soros fonlarına rağmen AB karşıtlığının yüzde altmış- yetmiş olduğu biliniyor. Toplum artık sadece kendi coğrafyasıyla değil, Libya’ya gidecek askerimizle de ilgileniyor…
Hasan Basri Özbey- İşçi Partisi Genel Sekreteri- (Telefonda)
Onlar dönemin kahramanlarıdırlar…Milletimize bir çıkış yolu göstermişlerdir…Biz parti olarak 550 milletvekili adayımızı hazırlamıştık ama Güçbirliği’nin emrine girmeye karar verdik…
Bu birlikteliğin başarı şansı yüzde yüzdür…
2007’de 15- 20 milyon yurttaşımız mitinglerde meydanlara çıktı…
Çöpe giden oylar deyimini kullanmayınız…Boşa giden oylar onlar…
CHP ve MHP oylarının bu tabloda değişmeyeceği açıktır.
Dün Tayyip Erdoğan’a soruyorlar, kaç milletvekili çıkarırsınız diye. Meclise girecek gruba bakmak lâzım diyor. Bu tehlikeyi RTE bile farketmiştir.
Artık 4 saat uyku, 20 saat çalışmak…
Son sözler
Hakan Bayrakçı
(Sarızeybek unutulmasın! Mutlaka aday gösterin! diyen bir ileti daha okunuyor bu arada. Bir izleyici CHP için endişe ettiğini söylüyor.)
CHP oyunu alamazsa bu projeler boşa gider. Bu o dediğimiz oyların çöpe gitmemesi projesidir. CHP’ye oy verecekler versin.
Buradan 70 milletvekil de olsa yetişmez.
CHP ve MHP’nin oy alması lâzım...
Barış Doster :
Sandığa gitmeyen kitlenin oyuna talibiz !
Bireylerin özgür olmadığı, karnı tok sırtı pek oy veremediği bir rejimde örgütlü toplumdan söz edilebilir mi ? Türkiye’nin kaçta kaçında yurttaşlar özgür bir yurttaş bilinciyle sandığa gidiyorlar ? Güneydoğu’da şeyhe, şıha dayanan demokraside bunu görmek için siyaset bilimci olmaya gerek yok…
(Kurtul Altuğ bir izleyici iletisi okuyor) :
Bu SEÇSİS’i hiç kimse, en gelişmiş ülkeler bile seçimde kullanmıyor...
Buna karşı ne gibi tedbir düşünüyorsunuz?
(Sonra aday önerileri sayılıyor):
Haydar Baş aday olmalı...
Hulki Cevizoğlu aday olmalı…
Yaşar Nuri Öztürk…
Osman Özbek...
Ümit Ülgen, son sözleri söylüyor:
Bu Türkiye’ye sahip çıkan bir hareket! Bunun Türkiye’nin önünü açacağını düşünüyorum...
Halkımız bundan daha akıllı, programlı bir hareket bulamazdı...
Hayırlı uğurlu olsun...
Feza Tiryaki, 6 Nisan 2011