Cumhuriyeti Yeryüzünden Silmek!
Stadyumlardan başladılar. Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün adlarını silip yerine şirketlerin adlarını verdiler. Bu duruma, büyük büyük kulüpler de seyirci kaldı.
Ardından hastane yapmak için bula bula “Atatürk” adını taşıyan havaalanını buldular.
Reislik rejiminin simgesi olan Saray, Ankara’da hiç arsa yokmuş gibi, üstelik yasalara aykırı olarak Atatürk Orman Çiftliği’nin ortasına dikildi.
Şimdi de yine bir Atatürk adlı yeri, “Atatürk Kültür Merkezi”nin bulunduğu alanı millet bahçesi yapıyorlar.
Karşısını da gazetemize milyon liralık davalar açan, yaptığı AVM’yi Ziraat Bankası’na devreden AKP milletvekilinin eşinin inşaat şirketine gökdelenler diksin diye vermişlerdi!
Biliyorsunuz, Atatürk Kültür Merkezi, Ankara Hipodromu’nun arazisi içinde. Bu araziyi ilk perişan eden 12 Eylül cuntasının Pentagoncu paşaları olmuştu.
Ankara Hipodromu’nun Atatürk’ün 10. yıl söylevini dillendirdiği alan olması, Abdülhamit ve Vahdettin hayranı AKP’nin onu yeryüzünden tümüyle silmesi için yeterli olduğu kesin...
Çevre Bakanı Murat Kurum açıkladı: Hipodromun yerine kurulacak millet bahçesi dedikleri şey, “Hem Ankara’ya hem de ülkemize değer katacak, dünyada da eşi benzeri olmayan” bir tasarım olacakmış...
Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi’ne göre “Cumhuriyetin hafızalaşmasını sağlayan” bu alanda yapılan hukuksuz inşa çalışmalarıyla belediye park ve bahçeler müdürlüğü binası ile ulusal resmi törenlerin gerçekleştirildiği tören pisti yıkıldı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi de bu ve buna benzer tasarımları “Nerede bir millet bahçesi varsa yanında ya büyük ölçekli rant projeleri ya da yok etmek istedikleri Cumhuriyet değerleri vardır. Millet bahçesi, ‘Yeşil alan yapıyoruz’ aldatmacası altında katmerli bir yıkım ve rant projesidir” diye tanımlamış, yapılmak isteneni açığa çıkarmıştı.
Ne yapacağız? Cumhuriyeti ansıtan ne varsa yıkılmasına izin mi vereceğiz?
Vermeyeceğiz, vermemeliyiz...
Konu açılmışken:
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, geçen yıl yerel seçimlere girerken AKP’nin yıkımına uğrayan Atatürk Orman Çiftliği’ni Ankara’da yeniden kuracakları sözü vermişti...
O söz, havada kalmamalı, mutlaka yerine getirilmeli örneğin...
Muttalip’i Kim Akademisyen Yaptı?
Muttalip Kutluk Özgüven diye biri var.
Muttalip, AKP’nin YÖK’e başkan yaptığı ve YÖK Başkanı olduğu zaman FETÖ’nün sınav sorularını çalmasına aracı olan Ali Demir’i ÖSYM Başkanlığı’na atayan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın döneminde doçent olmuş.
“İlim hicreti” için Mısır’a gidip şeriatçı El Ezher Üniversitesi’nin “Külliyetü’ş Şeriye” bölümünde ve “Kadılık yüksek lisansı” için ilim görmüş olan Emin Saraç’ın oğlu Yekta Saraç’ın YÖK Başkanlığı döneminde de “profesör” olmuş...
Yeditepe, Koç, Sabancı, Doğuş üniversitelerinde “akademisyen” sıfatıyla çalışmış. Üstelik, rektör danışmanı olmuş, genel koordinatör, genel müdür, dekan vekili, senato üyesi, bölüm başkanı, proje yöneticisi olmuş...
İşte AKP dönemi üniversitelerinin yere göğe sığdıramadığı bu Muttalip’tir ki bir “profesör” olarak, 12-17 yaşındaki kız çocuklarının “mükemmel vücutları” ile “çocuk doğurmak için ideal” olduklarını söylemiştir.
Işık KANSU, 23 Mayıs 2020
kansu@cumhuriyet.com.tr