
Sayın Levent Kırca,
Aydınlık gazetesindeki köşe yazarlığınıza ek olarak Ulusal Kanal televizyonunun başına getirildiniz, tüm “Atatürkçüler” için hayırlara vesile olmasını dilerim.
Aydınlık gazetesindeki köşenizde e-posta adresiniz de verilmektedir:
leventkirca@aydinlikgazete.com
Bunun amacı, yazınızı okuyanların sizinle iletişim kurup övgülerini, yergilerini, sorularını, eleştirilerini ve önerilerini size ulaştırmak değil midir?
En azından ben böyle sandım, size üç kez e-posta gönderdim, hiçbirine yanıt vermediniz, ben de şimdi tuttum bu açık mektubu yazdım, yalnız siz değil, tüm “Atatürkçüler” de okusun diye…
Baktım, yazılarınızda Avrupa Birliği’nden (AB) hibe almış sivil toplum örgütlerini övüyor, örneğin bunlardan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni (ÇYDD) de “Atatürkçü” olarak gösterip göklere çıkarıyorsunuz.
İşte, ilk e-posta’mı size o zaman gönderdim, AB konusunda bilgi sahibi olmadığınızı, hem AB’ci hem de “Atatürkçü” olunamayacağını vurguladım ve belgelere dayalı sağlam bilgilere ulaşmak istiyorsanız, “Avrupa Birliği Tabuta Çakılan Son Çivi” adlı kitabımı okumanızı önerdim.
Sizden ses çıkmadı…
Bir de baktım ki coşmuşsunuz, herkesi büyük bir aşkla kucaklıyor;
· Halkımızın yarısına “Bidon kafalılar” diyerek hakaret eden gazeteci Yılmaz Özdil'e
· AKP’ye oy verdiği için 21 milyondan fazla insanımızı “kendilerini bir paket makarnaya, bir çuval kömüre satmış kişiler” olarak gösterip hakaretler yağdıran Emin Çölaşan’a,
· Kendisiyle aynı siyasi partiye oy vermeyen milyonlarca seçmenimize “Göbeğini kaşıyanlar” etiketi yapıştıran Bekir Coşkun’a,
· Cebine Fransız pasaportu koyunca kendisini “Avrupalı” görüp “Ermenilerden Özür Dileyen”, halkımıza “Geviş getiren kıllı bacaklılar” diyerek kin ve nefret kusan Mine Kırıkkanat’a,
· Dini inançları nedeniyle AKP’ye oy verdiğini sandığı halkımızın yarısına “Aptal” diyen tiyatrocu Müjdat Gezen’e övgüler yağdırıyor, bu kişileri “Atatürkçü-Ulusalcı” olarak gösteriyorsunuz.
Bu kadarla kalsanız neyse, ne kadar AB hibeleriyle “İğfal” edilmiş yazar, çizer, gazeteci, profesör, kurum ve kuruluş varsa övüyor, bunları halkımıza “Atatürkçü” olarak tanıtıyordunuz.
İşte, size ikinci e-posta’mı o zaman yolladım, ciddi yanlışlar içinde olduğunuzu yazdım, gerçekleri öğrenmek istiyorsanız “İĞFAL” adlı kitabımı okumanızı önerdim.
Hem biliyor musunuz, yeni katıldığınız İşçi Partisi’nin Genel Başkanı Doğu Perinçek, “İĞFAL” adlı kitabımı, bir köşe yazsında, tüm okuyucularına önermişti.
Ancak sizden yine “tık” çıkmadı!
Artık gözünüz hiçbir şey görmüyordu, çok popüler olmak istiyordunuz.
Popüler olmak demek, bir yanıyla, “halk dalkavuğu” olmak demekti, ama siz artık sınır tanımıyordunuz.
Ergenekon, Silivri, Hasdal, Vardiye Bizde, Silivri Nöbet Çadırları artık sizin için birer “tiyatro sahnesiydi”, engelleri yıkacak tüm tutukluları dışarıya çıkaracaktınız!
İpin ucunu iyice kaçırmış olduğunuzu görünce, size üçüncü e-posta’mı gönderdim.
Yalnız Türk ordusunun başına değil, tüm Türk ulusunun başına BALYOZU kimler, ne zaman, nerede ve nasıl indirdi, öğrenmek istiyorsanız, “ATATÜRKÇÜLER YENİLDİ” kitabımı hiç vakit geçirmeden okuyunuz, diye yazdım.
Bugüne kadar sizden ses seda çıkmadı…
Habertürk televizyonunda Fatih Altaylı ile yaptığınız ağız dalaşından sonra, Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a taktınız.
Dalaksız olduğunu iddia ettiğiniz Ahmet Hakan’ı, yeni bir ağız dalaşı programı için Ulusal Kanal’a davet ediyorsunuz, hodri meydan diyorsunuz.
Ahmet Hakan davetinizi kabul eder mi, etmez mi bilemem.
Ama ben de size bir teklifte bulunuyorum.
Başında bulunduğunuz Ulusal Kanal’da bir programa beni davet ediniz.
Karşılıklı oturalım.
Ben size, sizin gibi Atatürkçülerin nasıl yenildiğini anlatayım.
Siz de, sizin gibi Atatürkçülerin yenilmediğini savunun, söz veriyorum, arada bir kolunuzu havaya kaldırmanıza, yumruğunuzu masaya vurmanıza hiç karışmayacağım.
Kararı Ulusal Kanal izleyicileri versin!
Var mısınız?
Ahmet Hakan’ın dalaksız olduğunu ısrarla iddia ettiğinize göre, sizde dalak var.
Şimdi soruyorum:
Sayın Dalaklı Levent Kırca, benimle Ulusal Kanal’da, canlı yayında, karşı karşıya gelmeye yetecek yürek var mı sizde?
Cevabınızı bekliyor, tüm Ulusal Kanal Gönüllülerinin de aynı soruyu size yöneltmelerini bekliyorum.
Sağlıklar diliyorum,
Yılmaz DİKBAŞ
28 Ocak 2013
dikbas@kalinka.com.tr
http://www.kalinka.com.tr
http://www.dikbas.tv

Güncel Meydan
Dipçe: "Artık Halk Partili olmadığını" ve "Başbakan Erdoğan'ı dürüst bulduğunu" söyleyen sanatçı Levent Kırca, AKP'nin siyaset okulunda, "Sanatçı gözüyle siyaset" dersi verecek. AKP'lilerin, Ankara İl Başkanlığı'nca açılan Siyaset Akademisi için bir süredir yürüttükleri "ünlülere ders verdirme" çalışmalarında ilk sonuç aldıkları isim sanatçı Levent Kırca oldu. Levent Kırca, AKP'lilerin Siyaset Akademisi'nde ders verme teklifini kabul etti. Buna göre Kırca, 8 Şubat'ta AKP'nin Siyaset Akademisi'nde "Sanatçı gözüyle siyaset" dersi vererek, siyasete ilişkin gözlemlerini anlatacak. Kırca'nın siyasete bakışını anlatacağı AKP okulundaki bu derste vereceği mesajların yeni yılın ilk günlerinde siyasi görüşlerindeki değişime ilişkin açıklamalarıyla aynı döneme denk gelmesi açısından merak ediliyor. Kırca, "Eski bir Halk Partili olarak artık Halk Partili değilim" ve "Başbakan Erdoğan'ın dürüst olduğuna inanıyorum" açıklamaları yapmıştı.