Daralma Mı Büzülme Mi?

Daralma Mı Büzülme Mi?

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Çrş Ağu 10, 2011 1:57

DARALMA MI BÜZÜLME Mİ?

‘Ekonomik bunalım’lar hep bir ‘kriz’dir gelir geçer diye anlatılır. Kimi zaman ‘teğet’ geçer, kimi zaman deler geçer. Seksenyedide, ikibinikide ne olduysa ikibinsekizde de o olmadı mı? Bir dokuzyüzotuz ‘yıkıcı’ olmuștu. Kapitalist sistem fena sarsıldı o zaman ve ‘Devletçilik’ doğdu. Liberalizmin ‘neo’su da yine aynı yıllarda bulundu.

Dün yine bir ‘bunalım’ attlattık. Az daha teğet geçecekti, ama dediklerine bakılırsa birkaç saat içinde otuz-kırk milyar dolarlık bir kayıp olmuș Türkiye’de. Son seksen yılda ‘devletçilik’ uygulamaları sonucu kurulan kamu ișletmelerinin özelleștirme karșılıkları kadar bir șey. Bu nasıl ‘teğet’se, borsadaki düșüș akșama kadar sürse önümüzdeki beș-on yıllık yatırım miktarı kadarını da kaybedecek olurmușuz! Tanrı gözümüzü esirgemiș. Dr Recep’in yüzü suyu hürmetine kurtulmușuz desek yeridir.

Șaka bir yana, șu beğenmediğimiz IMF ekonomistlerinden Kenneth Rogoff diyor ki; önümüzde ‘daralma’ yok ‘büzülme’ var. Hem de ‘Büyük Büzülme’. Dokuzyüzotuzun ‘Büyük Bunalım’ına gönderme yapıyor zahir. O ‘Büyük Bunalım’dan, Keynesci ‘büyük yatırımlar’ sayesinde çıkılmıștı. Sizce son dönemlerde sözü edilen ‘Büyük Projeler’ ile eskinin o ‘Büyük Yatırımlar’ı arasında bir benzerlik kurulamaz mı? Bence bal gibi kurulur. Bu büyük projeler arasında İstanbul’a kanal, Kayseri’ye liman, Erzurum’a hamam, pardon Orta-Doğu’nun en büyük kayak kenti sayılabilir. Hele ‘Füze Kalkanı’ bu ‘Büyük Proje’lerin padișahıdır. Kimsenin bilmediği kimbilir daha ne büyük projeler vardır sırada. Ancak bilenin bildiği ama söylemeye çekindiği en büyük proje nedir biliyor musunuz?

Savaș.

Ve Türkiye’de, bilerek ya da bilmeyerek, Kerkük olmazsa Musul’u alsak olmaz mı diye gönül geçirildiği olur zaman zaman. Aç tavuk rüyasında darı görürmüș denir ya. Ve aç köpek fırın duvarını delermiș. Bunalımın öteki adı da açlıktır. Fırın duvarlarını da deldirir, ülke sınırlarını da. Dokuzyüzotuz yıllarının sonunu anımsatmakta yarar var. Kırkta ne olmuștu örneğin? Hani kırkbeșe değin süren. Dedelerimizin ve babalarımızın at dıșkısından arpa tanesi ayıkladığı günler. Karne ile un ve șeker alınan yıllar.

Ve bugün ikibinsekiz bunalımı teğet-meğet geçerek ikibinonbire geldi dayandı. Șimdi daralma da değil büzülmeye doğru yol almakta. Büzüldükçe fırın duvarı falan dayanmaz. Arada bir borsa düșer ya da kalkar. Ancak bu bunalım ‘devletçilik’ ya da bilmediğimiz bir ‘..cılık’ bulununcaya değin sürecektir. Akıl’cılık olmasını dileyelim, ama o bulunacak șey her ne ise bulununcaya değin ișimiz zor. Çünkü bu bunalım dönemlerinde akıllar durur, savaș boruları çalar. Dr Recep ve yardakçılarının ellerindeki de borunun ta kendisidir. Bu büzülme akılsızca diklenmeye gelmez oysa. Çunkü gelip geçmez, deler geçer.

Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 15 konuk

x