Darbe Nasıl Yapılır? / Habip Hamza ERDEM

Darbe Nasıl Yapılır? / Habip Hamza ERDEM

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Prş Eyl 27, 2012 10:17

DARBE NASIL YAPILIR?
Değișik darbe türleri vardır.
Sebzeli darbe, fırında darbe, darbe tava ve darbe helva.
Bir de ‘darbe sote’ vardır ki, Hilmi Özkök evde soğan bulunmasına karșın kasapta uygun et bulamadığı için yapamamıștır.
Öte yandan darbeler yörelere göre de değișiklikler gösterebilirler.
Ankara-Çukurambar, İstanbul-Ümraniye, Erzincan-Çatalarmut, Hakkari-Șemdinli, Ankara-Sincan vb.
Ben darbe helvasını severim.
Hem yapılıșı da kolaydır.
Un, șeker, tereyağ, tava ve biraz da hava, yani darbe havası.
Darbe havası olmadan diğerleri olsa da darbe helvası olmaz.
Bakınız bugün Türkiye’de bir darbe olması için herșey var ama, darbe yapılamıyor. Neden? Çünkü hava eksik.
Tayyip Recep Televizyonu, TRT ikinci kanalı bile ne kadar uğrașsa bu havayı tutturamıyor bir türlü.
Zorlanıp yırtınıyor, hayır yok; havadan eser yok.
Sen kalk aracın plakasını ver, geçeceği yollları, uğrayacağı durakları say; yükün ayrıntısını belgele..
Çıt yok.
Savcı ve polisi ayarla, muhabir ve kameramanı yolla; tıss.
Sarıya boyalı saçları, pembe yanaklı ve kıvrak kalçalı televizyon muhabbet kușları saçlarını yolsunlar; tık yok.
Yapamıyorlar.
Neden?
Bir darbenin helvası kolay yapılmaz da ondan.
Sotesi olsaydı Hilmi Özkök efendi hazretleri yapacaktı.
Yani bu Alaca Karanlıkçılara karșı halk yollara düșseydi, darbe sopası pardon sotesi yapmak ișten bile değildi.
Recep Tayyip’ten bașbakan olmaz deseydi bu halk, yasa var anayasa var diye diretecek olsaydı darbe sote ‘șip-șak’ yapılacaktı.
Öyle o kadar gazete-televizyon, köșe yazarı-ekran marazına da gerek yoktu o zamanlar.
Șimdi Tayyip Recep Televizyonu ne denli yırtınsa darbe havası yaratılamıyor.
Bomba yüklü kamyonda ‘uzun namlulu silah tașıyan, sahte subay kılıklı terörist bile var’ deniyor.
Niye? Tık olsun diye.
Ya polis kamyona ateș açacak ya da ‘görevli asker’ polise.
Bir tık yeter.
Televizyondaki kadın yırtınyor ki tık ola. Ama olmuyor.
Ancak olacak.
Ve yakındır.
Bunlar polisle askeri șu ya da bu șekilde biribirlerine kırdıracaklar.
Bir kıvılcım, bir șehit.
Ve darbe helvası tutacak.
Onlar da tatlı tatlı yemeyi tasarlıyorlardır kimbilir.
Ama bu onların ‘helva’ları olacak.
Su testisi su yolunda kırılacak.
Habip Hamza Erdem
2010 yılı Mart ayında, polisin askerî cephane yüklü sivil kamyonu Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne getirdiği günlerde yazıldı bu yazı.
Gerek duyulmasa bugün yeniden yayımlanmayacaktı.
“Sarıya boyalı saçları, pembe yanaklı ve kıvrak kalçalı televizyon muhabbet kușları” zevk-ü sefaya dalmıș günüyorlar bu kez.
Çünkü ‘Türkiye’de darbe dönemlerini’ kapatmıș olduklarını düșünmekteler.
Ne de olsa ‘Polis’, asker ve sivil yurtseverleri Silivri’lerde kafese koymaktadır biribiri ardısıra..
Hem de savcı ve yargıçlar aracılığıyla...
‘Hava’ ya gelindikte, ‘kurșun gibi ağır’dır oysa.
‘Tava’sı ise bütün bir Yakın ve Orta Doğu..
Oralarda da ‘darbe dönemleri’ kapanacak ve ‘simetri’si olan ‘Devrim dönemleri’ bașlayacak demektir.
‘Devrim dönemleri’nin en önemli özelliği ise ‘teğet’ geçmemeleridir.
Habip Hamza Erdem/28 Eylül 2012
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1635
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x