DEFOL
Terör örgütü ile masaya oturuyorsun. Şeytanın ortağı olmuş, “temelli cehennemde kalacak” iğrenç bir yaratığı muhatap alıp ülkene esenlik getirmeye çalışıyorsun. Ne mantıkla? Ülkenin insanlarını en acımasız şekilde öldüren teröristleri bir bir muhatap alıyorsun. Bunlara af çıkarma ve bir bölgeyi özerkleştirip bunlara teslim etme oyununun ortağısın, saklama! Bunun için Haçlı Ordularına/SİSTEM'e söz verdin. İstediğin kadar inkâr et, Allah'a da mı yalan söyleyeceksin?! İnsanlar anlamıyor mu, herkes salak bir siz mi akıllısınız? Yıllardır süren oyunu ve gidişatı kimse gözlemleyemiyor, herkes yanlış, bir sizler doğrusunuz, öyle mi? Bu yaptıklarının ülkene ve dünyaya hayır ve barış getireceğine sen inanıyor musun? Aksine, coğrafyanı yoğun bir savaşın içine sürüklüyorsun, dökülecek kana kanallar açıyorsun. Mazlumu zalime ezdirmeye çalışanların hali nicedir? Yolun sonu nereye çıkar?
Herkesi korkuttun, sindirdin, “ya içeri alınırsak” endişesiyle susturdun. Ne olmasını bekliyorsun? Milletin senden aslında korktuğunu mu sanıyorsun, milyonlarca Müslüman var, bugün susan ama aslında Allah'tan başkasından korkmayan. Allah'tan değil de kuldan korkulacağını sanıyorsan, senin sözüne karşı gelenleri sindiririm diyorsan, zaten şirkin dibine batmışsın, Allah kurtarsın.
Milletin, kendisini yönetenden korkması normal bir durum mu? İnsanlar yalnız Allah'tan korkmalı halbuki! “Allah, Allah” diyorsun, Kur'an'ın “yapma” dediği şeyleri yapıyor, Kur'an'ın yasaklarını bir bir deliyorsun, deldiriyorsun. Yolunun doğru yol olduğunu mu düşünüyorsun?
İllüminati ismi moda oldu, Küresel Çete deniyor, ben Küresel SİSTEM diyorum.
SİSTEM: Dünyayı yöneten derin güç. Yani, CFR, Bilderberg, Trilateral ve bunların altında yer alan irili ufaklı örgütler ve bunların yöneticisi olan her milletten gelen ancak milliyet farklılığına önem vermeyen, adeta paraya tapan, İbrani asıllı yapı, şeytanın kralları.
Politikan bunlarınkiyle örtüşüyor. Ne haldesin? Selahattin Eyyübi'nin değil, Kral Arthur'un yolundasın, Arthurların torunlarıyla ortaklık kurmuşsun. Müttefiğiz dediğin ülkeler Haçlı Ordularının torunları, bugün de Haçlı akınlarıyla İslam toplumlarına kan kusturuyorlar ve her şer senin ortağın çıkıyor. Bunların bu cehennemlik, iğrenç saldırılarına topraklarını, üslerini açıyorsun, yardım ediyorsun, kolaylık sağlıyorsun, isimlerinin önlerine “dostum” sıfatını takıyorsun. Şeytanın dostu, şeytandır. Müşriklerin ortaklarının sonu ne hâl olur, düşünüyor musun?
Şu bir gerçek ki, kalpleri üzerine anlamamaları için kabuklar geçirilen, kulaklarına içine ağırlık konanlar hidayete çağırılsa da, onlar hidayete asla ulaşmazlar.
Senin ortakların, Haçlı Orduları. Kamuyonun-toplumun-kameraların önünde güya bunları eleştiriyorsun, insanlarını kandırdığını sanıyorsun, aslında sen kanıyorsun. Bütün iç ve dış politikan Haçlı Ordularına teslim, onlarla kolkola. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Dünyayı düşün, okyanuslar, denizler, çöller, dağlar, kıtalar ve üstlerinde kurulu ülkeler var. Uçağa binince anlıyoruz, aslında hepsinin ne kadar küçük ve bizlerin aciz olduğunu. İşte bu küçük ve aciz küremizin dört bir yanında kanlı operasyonlar-işgaller-savaşlar hep Müslüman ülkelerde çıkıyor, varlıklar sömürülüyor ve bunu Küresel SİSTEM yapıyor. Sen buna karşı, İslam'ın adını korumak ve insanlığa barış getirmek adına plan proje üretip SİSTEM'e savaş açacağına, onların ortağı olmuşsun. Sana ne söylense boş. İslam'ın karşısında politika yürüt, Milletinin ve tarihinin karşısında politika yürüt, ne adına?
Kendini savunacak durumda değilsin. Çünkü haksızsın, kabullenemezsin ama bunu sende biliyorsun.
Doksan hatta yüz yaşına kadar yaşayan insanlar var. İstersen yüz onuna kadar yaşa, sen ölümsüz olduğunu mu sanıyorsun, ahiret inancın yok mu? Varsa, daha iyi, her canlı ölümü tadacaktır, bunu biliyorsun. Peki, hiç gitmeyecek gibi mala mülke önem vermen ne?
Sana bunları kimse söyleyemez, bunların hesabını kimse bu denli soramaz sanıyorsun, yanılıyorsun. Allah mısın sen ki sana bu soruları soramayacağız? Ben bunları düşünüyorsam eğer, kafamdan geçiyorsam bu soruları, yazarım da sorarım da, senden mi korkacağız, senin düzeninden mi? Üzül, bu sorular sana soruluyorsa, demek ki sende büyük hatalar var, af dile. Bunca insanın kanına girdin, haksız adaletinle günahlarına girdin, milyonların kul hakkı var, tek tek helalleşmen gerek, işin zor.
Komşu ülkelerde insanlar birbirlerini öldürürken, BARIŞ getirmek yerine, bu kanlı savaşın yöneticilerine ülkenin ŞEHİT KANIYLA SULANMIŞ temiz topraklarını açamazsın, ama açıyorsun, yanlış yapıyorsun! İğrenç insanlara, teröristlere kucak açıyorsun. Yanlış yapıyorsun.
Yüzlerce ayetten bahsedebilirdim sana ve ittifak içinde olduğun bölücü teröristlere. Dini kullanarak geldin, aldattın, kan dökenlerle el sıkma derdindesin, karşılığını Kur'an'dan alacaksın, dünyada ve ahirette. Senin gücün İslam'ı kullanmaya onu kirletmeye yetmez ama o din seni gerçekliğiyle çarpar, ışığıyla karanlığını ifşa eder. Bu yazının sonunda bazı ayetlerden bahsedeceğim ve belki de bu daha başlangıç olacak. Kim üstüne alınırsa...
Artık Dünyayı kirletenlerin önünde dimdik durma vakti gelmiştir. İnsanlığın, 7,5 milyar insanın nüfusu üçte birine ve belki daha azına düşmeden, İllüminati Krallığını ve yardakçı farelerini bozguna uğratma vakti gelmiştir.
Bakara Suresi, 11-12. ayetler:
11. Onlara, “Yeryüzünde bozgun çıkarmayın!” dendiğinde, “Tam tersine, bizler barış ve esenlik getirenleriz” demişlerdir.
12. Dikkat edin, gerçekte onlar, bozgun getirenlerin ta kendileridir de bunun bilincinde olmuyorlar.
Enfal Suresi 55-59. ayetler:
55. Allah katında canlıların en kötüsü, gerçeği örten nankörler/inkârcılardır. Bunlar iman etmezler.
56. Bunlar, onların içinden antlaşma yaptığın kişilerdir. Ama her defasında antlaşmalarını bozarlar. Hiç çekinmezler bunlar.
57. Eğer onları harpte ele geçirirsen, onlarla birlikte arkalarındakileri de ürkütüp dağıt ki, ders alabilsinler.
58. Eğer bir topluluktan hıyanet kuşkusu duyarsan, antlaşmaya bağlı kalmayacağını aynı şekilde sen de onlara bildir! Allah, hainlik edenleri sevmez.
59. Küfre sapanlar sakın öne geçtiklerini düşünmesinler. Onlar bizi aciz bırakamazlar.
Tevfik BİR, 21 Eylül 2013