DEMEK Kİ NEYMİȘ?
Türkiye’nin ‘en önemli sorunu’ ne imiș?
Hani Demirel’den bu yana bir ‘réalité’miz vardı.
Hani bu ‘réalité’ üzerinden kimler ünlü oldu; kimler gazeteci, kimler bilimadamı.. falan.
Kimler bakan-makan.. ve belki bașbakan.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti nasıl da sıkıștırıldı ABD ve AB’ce.
Hani neredeyse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iç ve dıș tüm politikaları bu ‘réalité’ye göre belirlenir oldu idi.
Devletin zirvesindekiler ‘en önemli sorunumuz’ diye zırvalamadılar mı?
Zırvaladılar.
‘Türkiye’nin en önemli sorunu’ bu değildir dedim.
Türkiye’nin ‘en önemli sorunu’ ekmektir diye yazdım.
Dünya yüzyılın ‘en önemli bunalımı’na giriyordu; finansal, ekonomik ve toplumsal.
Teğet değil tokat gibi inecekti.
Ve indi.
Șu ‘Tekel İșçi’sine bir bakın.
Sonuçta ișçi idiler, istenirse kapı önüne konulabilecek.
Kaç milyonluk ișçi içinde oniki bin mi ne?
Oya vursan Türkiye ișçi sınıfı içinde yüzde de değil binde bilmem kaç eder.
Kaldı ki devlet ona ‘sus’ dese, sesini kesebilecek kadar ‘para’ da verebilir.
Kömür, makarna, kanape, buzdolabı falan da..
Ama adamlar Ankara’yı mesken tuttular.
Ve bu ‘ayak takımı’ ișçi parçaları ne para istiyorlar ne de makarna.
Ne gaz ne kömür; ne buzdolabı ne de çaydanlık.
Hükûmeti istiyorlar; daha doğrusu ‘iktidar’ı.
Devleti istiyorlar ellerinden alınan.
Cumhuriyeti istiyorlar.
Çünkü cumhuriyetin ‘kimsesizlerin kimsesi’ olduğunu sezinlediler.
Demek ki neymiș?
Bir kez ișçi, köylü, memur, dul-yetim cumhuriyetin ‘kimsesizlerin kimsesi’ olduğunu sezmeyegörsün.
Kimse onu para ile pul ile, makarna ve kömür ile ‘satın alamaz’ imiș.
Bir kez cumhuriyetin ‘erdem’ini anlamaya görsün.
Venedik kriterleri ya da Avrupa kraterlerine göre alt-kimlik üst-kimlik tartıșmalarına girmez imiș.
Avrupa’nınki niye kriter değil de krater denilecek olursa; sönmüș de ondan.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ‘kuruluș ilke ve uygulamalarına’ yönelecek olursa gerçekten bir çağ atlatır dünyaya.
‘Bizimkiler’ eskiden ‘çağ atlayacağız’ diyorlardı ya.
Özenti yüklü, boș vaatlerdi onlar.
Șu beğenmediğimiz Türk ulusu çağ atlamaz atlatır.
Atlatmıștır da.
Tarih tanığıdır.
Yine ‘bizimkiler’ olur olmaz yerde ‘Haydi Türkiye’ diyorlardı ya.
Șimdi tam zamanıdır ‘Haydi Türkiye’ demenin.
Ha gayret ‘Tekel İșçsisi’.
Bir umudum sende, anlıyor musun?
Habip Hamza Erdem