DEMİREL’İN BİLDİĞİ
Demirel’i izledim o gün. Bașkent Üniverssitesinde konușuyordu yine.
Bir ‘bilen’ ya, görüșlerinden yararlanılıyordu.
Demokrattır bizim Süleyman bey.
Seçimle gelip darbeyle gitmiștir hep.
Duyan da ‘darbe’lerin Demirel’e karșı yapıldığını sanır doğal olarak.
12 Mart’ta, Ecevit ‘darbe ona değil bana karșı yapıldı’ dedi de kimse inanmadı.
Bakıldı ki, gerçekten de darbe ‘Ortanın Solu’ mu ‘Demokratik Sol’ mu ne ise ona karșı yapılmıș.
Demirel yine ‘iktidarda’ kalmıș, Ecevitçiler hapiste.
12 Eylül’de yine darbe, bu kez Demirel de hapiste ama ‘demokratlığı’ iktidarda.
‘Hükûmet’ olabilirsiniz ama ‘iktidar’ olamazsınız demedi miydi?
Özünde bizim demokrasimizin tarihi Demirelgillerin ‘Demokrat’lık tarihidir ve 14 Mayıs 1950’den buyana da ‘iktidar’dır.
27 Mayıs 1960 ‘tan 12 Mart 1971’e değin kısa bir kesinti dıșında.
Bunun da son altı yılı, yani 1965 sonrası dönemi ‘hükûmet’ dönemidir.
Demek ki son altmıș yılın bu beș yıllık ‘hükûmet’ dönemi dıșında elli beș yıldır ‘Demirelgil Demokratlığı’ iktidardadır.
‘Hür Dünya’ demokratlığı yani.
Bu tür bir demokrasi, ekonomi politikasında ‘Küçük Amerika’ kalkınmacılığına toplumsal politikada ‘Din’ tüccarlığına dayanmaktadır.
Altmıș yıl az zaman değil kușkusuz, dünya da değișmiștir o arada.
İște dünyadaki değișikliklere koșut olarak kimi biçimsel değișiklikler de olmadı değil.
Öz yeğeni Yahya ‘hayali ihracat’ı keșfetmiști, müsteșarı Özal hayali ihracatı ‘devlet politikası’na dönüștürdü örneğin.
İstanbul’u Beyrut yapacağım dedi ve bugün İstanbul Beyrut olmakla kalmayıp Türkiye tümdenLübnan’a dönmüș oldu.
Dayısı Menderes ‘Kuran Kursu’ ile bașlamıștı, üvey yeğeni Erdoğan tüm devlet kurumlarını ‘imamlığı kısa hatiplerler’le doldurmuș oldu.?
Doldurmakla kalsa iyi, ‘Teșkilat-ı Esasiye Kanunu’nu ‘Șeriat-ı Esasi’ mi ne yapmaya çabalamakta değil midir?
Cumhuriyet’in kurduğu kamu ișletmelerine ‘özerkleșme’ ile bașlanıp, özelleștirmelerle devam edilirken, üvey yeğen ‘kendi özeli’ne almaya değin getirmedi mi iși?
Demirel ne diye konușur, merak eder dururum.
Üvey yeğeni, Menderes’i anıyor Özal’ı izliyor da kendisinden söz etmiyor diye mi?
O etmese de biz bilmiyor muyuz?
O sizin eserinizdir Süleyman bey.
Altmıș yıllık çabanızın meyvası.
Șimdi ‘sağda-solda’ bunlar bizden değil demekle kurtulamazsınız.
Siz kendinizi kurtarmaya bakın.
Olur a, ‘günah çıkarmak’ gibi bir dileğiniz var ise eğer, çıkıp nerelerde ‘hata’ yaptığınızı açıklayabilirsiniz.
‘Seçim oyunları’ ile Erdoğan gitsin de Mehmet Ağar mı gelsin diyorsunuz?
Tansu Çiller ya da Cavit Çağlar mı?
Gül gitsin de Cindoruk mu gelsin istiyorsunuz?
Yine sizin ‘programınız’ uygulansın ve sizin yeni ‘kadrolarınız’ gelsin ha?
Sizi gidi ‘Hür Dünya’ tașeronları sizi.
ABD tașeron değiștirmeye karar verdi ise bilemem, ama ABD tașeronluğu bitmek üzeredir.
Türkiye halkı bu kez bu konuda kararlı.
Bunu da göre‘biliyor musunuz’ acaba?
Habip Hamza Erdem