
Ergenekon çuvalı belli ki çok önceleri, 2000’li yıllarda planlanmış ama uygulatacak taşeron bulunamamış. Pilli Bebekler dümene geçince plan uygulamaya konmuş.
Hangi çıkara taş koyduğunu anlayamadığımız Süleyman Demirel, bir şekilde Ergenekon çuvalının içine atılmaya çalışılıyor.
Süleyman Demirel’in evinin aranmasından tutun, Erdoğan’ın meydanlarda aşağılayıcı hitabına maruz bırakılması, bu tezgahın uygulanabilir bir sürece sokulabilmesi içindir.
Demirel beğensek de, beğenmesek de bu ülkede önemli bir yere sahiptir. Pilli Bebekler Demirel’i aldıklarında Ergenekon tezgahının Türk Halkı üzerindeki olası etkisini “HALA” tahmin edemedikleri için uygulamaktan korkuyorlar.
Denktaş ve Baykal’da alınacak isimler arasında idi. Talat Ergenekon tezgahını Kıbrıs’ta da yürürlüğe sokmaya çalıştı ama tutmadı. Denktaş’a yapılan operasyon, dışlamak noktasında kaldı. Baykal’a kaset operasyonu yeterli görüldü. Demirel için ödenmeyen bir hesap listesi hala elde duruyor.
Eymür’ün “Yeşil’i Şevket Demirel’in evinde gördüm, kasete de aldım” demesi, Demirel’i “Ergenekon Çuvalına atın” mesajından başka bir şey değildir.
Kimse şunu sormuyor:
Eymür hangi hakla, hangi yetkiye dayanarak misafir gittiği bir evdeki insanların özel yaşamını kasete aldı?
Bu nasıl bir akıl tutulması ki, bütün hukuksuzluklar normalmiş gibi servis ediliyor ve kabul görüyor.
Yaşar Kaya; “Demirel faili meçhul işlerin bizzat içindeydi” demiş.
Faili meçhullerden en çok bahsedildiği dönem Çiller dönemidir. Ağar o dönemin en etkili figürü, aynı zamanda kara kutusudur. Ergenekon iddianamesinde Ağar ve Erdoğan hakkında bir iddia vardı. Demokrat Parti ve ANAP’ın birleşmesini Erdoğan Ağar’a para vererek engelledi deniyordu.
Gene aynı Ağar ilk PKK açılımını “siyasal dilde” yapan kişidir. Hatırlarsanız PKK’yı düz ovaya davet etmişti.
Habur açılımı ile zaten PKK düz ovaya indi. Düz ovaya inmekle kalmadı, metropollere silah ve bomba yığanakları yaparak yayıldı. MİT-PKK görüşmesinde MİT Müsteşar Yardımcısı Bayan bu bilgiyi en yetkili ağızdan teyit ediyordu.
Ağar Ergenekon çuvalının ilk adaylarındandı ama, belli ki perde arkasında bazı anlaşmalar yapılmıştı.
Çiller zaten Erdoğan’ın danışman ablası olarak, belli yerlerden özrünü dilemiş olmalı ki, çuvalın dışında kaldı.
Çiller’in Çiller Özel Örgütü’nü en iyi bilen danışmanı ise bütün sorumluluktan kurtulmak için bebek katili APO’yu paşa bile yaptı. Yetmedi Ordu’yu lağvetmeyi teklif etti. Kendini öylesine aştı ki, o dönemin faili meçhullerinin içinde anılmamak için nerede ise APO’ya GELİN gidecekti(!)...
Çiller, Ağar gibi figürler işlerini halletti. Demek ki Demirel durduğu yerde duruyor. Her neye taş koydu ise onun hesabını ödesin isteyenler, yaşına başına, eşinin sağlığına bile önem vermeden Demirel’i mutlaka Özel Yetkili mahkemenin çooook özel yetkili(!) savcısının karşısında görmek istiyor.
Ergenekon Tezgahının kurgusunu yapan Eymür; Şevket Demirel üzerinden Süleyman Demirel’den tahsil edemedikleri hesabın görülmesini isteyen güçlerin mesajını iletiyor.
Hükümet kanadı ise Demirel’in alınmasının doğuracağı sonuçları kestiremiyor.
Zahide UÇAR, 16 Aralık 2011
Z_eucar@yahoo.com.tr