Dersim'den Vurun Atatürk'e, Vurun Cumhuriyet'e
“2011 Türkiye İç Savaş Raporu”nda öngörülen, tüm kirli planlar tek, tek uygulamaya konulmaktadır. Dünün sözde utangaç destekçileri, yüzlerindeki maskeyi, çıkararak sahneye fırlamışlardır.
Üç CHP milletvekili, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün ve Kamer Genç “Tunceli’nin adının, DERSİM olarak değiştirilmesi” konulu TBMM’ne bir kanun teklifi vermişlerdir.
Amaç sadece Tunceli’nin adının değiştirilmesi midir? SOROS ve CIA’nın şövalyeleri, Atatürk ve Cumhuriyet’ten emperyalizmin intikamını almak için kılıçlarını “DAR” gelen kınlarından çekip. Ulus devletlin yıkımı için Türk’ün kanına ekmek doğrayanlar küresel çetelerin karşısında el pençe divan durmaktadır.
Yineliyorum, hedef Türkiye’dir. Hedef Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın eli kanlı çeteler tarafından yargılanmak istenmesidir.
Türkmen olduğunu her fırsatta söyleyen Kamer Genç bile bu kirli ve çirkin oyuna alet olmuştur.
Sezgin Tanrıkulu’na gelince; onun kim olduğu malumdur. Diyarbakır Baro Başkanlığı yaptığı zamanlar yöre halkının kendisine “APO’NUN KULU” dediği de bilinmektedir. İnsan hakları sömürüsü yaparak, cumhuriyet rejimini suçlamış ve bu nedenle de 1997’de Robert Kennedy Vakfı’ndan “İnsan Hakları Ödülü almıştır. “21 Kasım 1997’de ödül törenine 300’ü aşkın konuk katıldı. PKK temsilcileri de oradaydı. Edward Kennedy ödül alacak kişileri tanıtırken Sezgin Tanrıkulu’nun insan hakları savunucusu, masum bir avukat olduğunu belirtti: ‘Bu masum insan DEP’lileri ve halkı savunduğu için hapis yattı’ dedi. Sezgin Tanrıkulu, elindeki yazılı metni okudu. Türk askerinin sistemli bir şekilde Doğu’daki köyleri yok ettiğini, sivil halkı öldürdüğünü, işkence uyguladığını ileri sürdü ve ‘Türkiye’nin, Kürdistan diye bilinen Güneydoğusunda savaş var. Son 10 yılda, 26 bin kişi öldürüldü. Bunların 3 bini siyasi suikast sonucu öldürüldü. Savaş bölgesinde avukatlık yapan birisi olarak ne çektiğimi bilemezsiniz.’ dedi ve yüzüne iliştirdiği ağlamaklı ifadeyle yerine oturdu.” (CİA’Nın Pençesinde Kürt Açılımı-Yılmaz Polat)
“ABD'nin gölge istihbarat kuruluşu olan Stratfor'un, Türkiye'deki "haber kaynaklarının" kodları yayınlandı. Bunların kimlikleri de birer, birer deşifre oldu. TR 705 kodlu kişinin CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu olduğu ortaya çıktı”
TR 705!.. Bir CIA ajanı… Kendileri CHP Genel Başkan Yardımcısı. PKK’nın avukatı, “Ana dilde eğitim savunucusu, özerklikten yana.
Şimdi bir kaset operasyonu sonucu CHP Genel Bşk.nı olarak görevlendirilen, Kılıçdaroğlu’nun ısrarlı daveti üzerine partiye katılan Hüseyin Aygün’ün gerçek kimliğini ortaya çıkaran, söylemlerini hatırlamamız gerekmektedir.
CHP milletvekili Hüseyin Aygün’e göre "Dersim Katliamı'nın sorumlusunun CHP ve Devlet"dir. Dersim olayları da Cumhuriyet’in İngiliz’ın, Fransız’ın beslemeleri, bölücü isyancılara karşı bir öz savunması değil, bir "soykırım"dır.(!) Bu soykırımdan Atatürk'ün de haberdar olduğunu iddia eden Aygün, açıkça Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı da suçlamış ve soykırımcı ilan etmiştir.
Gene alaca karanlığın süvarisi Aygün’e göre; Öcalan'la yapılan görüşmeler çok değerlidir ve bu sürecin yeniden başlaması gerekir.” Üstelik Öcalan’la görüşmek yetmez, Sorunun çözümünde "kırmızı çizgi" söylemi de YANLIŞTIR.
AKP'nin açıklayacağı Demokrasi Paketi'nde Tunceli'nin adının Dersim olarak değiştirilmesi yer alırken üç işgüzarın bu haltı yemesinin nedeni çok açıktır. Atatürk’le ve Cumhuriyet’le hesaplaşma…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Tunceli olan ilin adının “Dersim” olarak değiştirilmesiyle ilgili, “Doğrusunu isterseniz ben şunu arzu ederim, bölgede bir referandum yapılsın, bölge halkı istiyorsa ‘Dersim’ olsun diye adı, ‘Dersim’ olarak değiştirilsin” demiştir.
Aynanın parlak yüzündeki sırlar dökülmüş, sahte muhalifler ortaya çıkmıştır.
Topraklar, Logoğlu, Rıza Türmen ve henüz kendini açığa vurmamış ABD’nin “TRUVA ATLARI”… Bu atlar öylesine yemlenmişler ki, Türmen, “Anayasa’da Türk milleti kavramı olmayabilir.” diyebilmiştir.
CHP’nin savunduğunu zannettiğimiz Anayasa’nın 3.Maddesini “Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı" dır. Başkenti Ankara’dır.” yok sayıldığı Kılıçdaroğlu tarafından itiraf edilmektedir.
Bir plan hazırlanmıştır.. Bu plana göre Kemalist devlet yıkılmalı ve federalleştirilmelidir. Peki, ulus devletin kurucu ilkeleri kime aittir? Emperyalizmin en büyük düşmanı kimdir? Ezilen ve sömürülen ulusların önderi kimdir? Bu soruları çoğaltmamız mümkün. Ancak bilinen bir gerçek, bu soruların cevabının tek olduğudur. GAZİ MAREŞAL MUSTAFA KEMAL ATATÜRK…
O zaman ATATÜRK kurşunlanmalı ve suçlanmalıdır. Bu planı yazan her ne kadar Hakan Fidan ise de gerekli düzeltmeler küresel çeteler tarafından yapılmış ve imzacıların önüne konulmuştur. Eşbaşkan’ın imzasının yanı sıra Öcalan’ın imzası da dikkat çekmektedir.
Görünen odur ki, imzacıların arasına Y-CHP’liler de katılmıştır.
Dersim’den vurun Atatürk’e, vurun Cumhuriyet’e…
Şimdi CHP’nin gerçek tabanının bu Truva atlarına gerekli cevabı verme zamanıdır. Tabandan tavana bir baskı oluşturulmalı, bu imzacılar Türk milletinden derhal özür dilemelidir.
Vatan tehlikededir. Gün bugündür. Devlet de, Cumhuriyet de, ordu da, vatan da, millet de benim demenin tam zamanıdır.
Figen ÖZEN, 25 Eylül 2013