Devlet içindeki çeteyi kim soruşturacak?
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat” adlı kitabında Türkiye’de TSK, Emniyet, MİT, yargı, basın ve diğer tüm devlet kurumlarının bir çete tarafından ele geçirildiğini ve tüm bu kurumların başında “sorumlu imam” bulunduğunu yazdı.
Avcı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’ni de yasadışı dinlemeler yaptığı gerekçesiyle ihbar etti.
Ergenekon, Balyoz ve Erzincan gibi kamuoyunun gündemindeki soruşturmalara atıfta bulunan Avcı, “Olay bir örgütün, cemaatin devlet içerisindeki elemanları vasıtasıyla yürüttüğü örgütsel bir faaliyettir. Karşımızdaki kişiler polis, hâkim ve savcı değil, örgütün, cemaatin elemanlarıdır. Devletin hukukunu değil, cemaatin talimatlarını yerine getirmektedirler. İstanbul, Ankara, Erzurum ve İzmir’deki bazı özel yetkili savcılar ile bu iller dışındaki bazı polis birimleri arasında illegal bir ilişkinin varlığı açıkça gözükmektedir. Özel yetkili savcılar tarafından bu iller dışında gözaltına alınan ya da aranan kişiler hakkında karar çıkarmadan önce kimlik, iş ve ev adresleri gibi bilgilere ihtiyaç vardır. Normalde bu bilgiler, o illerin savcıları veya çok uygun olmasa da emniyet müdürlükleri üzerinden resmi yazışma yoluyla temin edilmesi gerekirken, bugüne kadar hiçbir yazışma yapılmamıştır. O halde bu bilgiler nasıl temin edilmiştir” diye konuştu.
* * *
İddia, halen görevde bulunan, istihbaratçı yönü ve dürüstlüğü ile meşhur bir Emniyet Müdürü tarafından ortaya atıldığı için çok ciddidir. Hükümet, iddialar hakkında değil ama Hanefi Avcı hakkında hemen bir inceleme başlatmıştır.
Aslında Cumhuriyet Savcıları bu konuda re’sen görevlidir. Kendilerine Adalet Bakanı’nın soruşturma emri vermesi gerekmiyor!
Ne gerekiyordu soruşturma açılması için?
Hanefi Avcı’nın gizli tanık olması mı gerekiyordu?
* * *
Bugüne kadar sürdürülen soruşturmaların hepsinde gizli tanıklar var. AKP hükümeti, önce yasa ile gizli tanık kurumunu getirdi, askeri savcılıkların siviller hakkındaki soruşturma yetkisini kaldırdı, düğmeye ondan sonra bastı.
Fakat Hanefi Avcı’nın iddiaları, hemen herkesin bildiği, ancak telaffuz edemediği iddialardır. Bugüne kadar hükümet, çetelerden şikayetçiydi. İşte şimdi devletin en önemli kurumlarındaki çeteleşme ortaya çıkarıldı! Bu iddiaları kim soruşturacak?
Haklarında devlet içinde çete kurmak iddiası bulunanlar soruşturmamalı elbette.
Bence Hanefi Avcı’nın iddiaları, hükümetin derhal istifasını gerektirecek boyutlardadır. Çünkü, yargı ve polis içinde bir çeteleşme varsa ve bu çete masum insanları haksız suçlamalar ile özgürlüğünden mahkum ediyorsa, bunun hükümetin bilgisi dışında gerçekleştiğini kimse söyleyemez ve bu vebalin altından kimse kalkamaz.
* * *
Aslında Hanefi Avcı’nın ortaya çıkıp yüksek sesle gerçekleri dile getirmesi gerekmiyordu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi Savcısı, İstanbul, Ankara ve İzmir Cumhuriyet Başsavcıları, Hanefi Avcı’nın yazdığı hemen her iddianın doğru olduğunu bilmiyorlar mı?
Biliyorlarsa neden görevlerinin gereğini yapmıyorlar?
Cumhuriyet elden gittikten sonra, “cumhuriyet savcılığı” diye bir makam kalacağını mı zannediyorlar?
Arslan BULUT, 23 Ağustos 2010