‘DEVLET’İN HALLERİ

‘DEVLET’İN HALLERİ

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Cmt Tem 20, 2013 15:48

‘DEVLET’İN HALLERİ
Ulus sözcūğūnūn kökeni XII’inci yūzyıla dayanıyor.
Her ne kadar Tevrat’ta « senden būyūk bir ulus yaratacağım ve seni kutsayacağım.. » ya da « Çūnkū sana hizmet etmeyen ulus ve krallıklar yok olacaklardır, bu uluslar paramparça olmuș kalıntılara döneceklerdir» tūrū ‘Tanrı kelamı’ varsa da; ulus ve halk terimleri biribirleri yerine de kullanılmaktadırlar.
Ulus teriminin eski kullanımıyla, ‘aynı kökten gelen insanlar grubu’ anlatılmak isteniyordu. O nedenledir ki kabile ve budun (etni) terimleriyle benzerlik göstermektedir.
La Fontaine’de bu benzerlik çok daha belirgindir : eșek milleti, kedi milleti gibi..
Modern zamanlarda, ‘bir’lik ve ‘beraberlik’ istek ve bilinciyle tanımlanan daha geniș ‘insan toplulukları’nı anlatmak için kullanılır oldu.
Madem ki bir topluluk ve madem ki bir ‘bir’lik ya da ‘örgūtlū olmak’ sözkonusudur, ulus terimi, kendiliğinden, bir ‘devlet’i de çağrıștıracaktır. O nedenle de ulus terimi ile ‘ulus devlet’ terimi çoğu kez, kendiliğinden, aynı anlamda kullanılır olmuștur.
Oysa devletsiz ‘millet’lerin ‘varlığı’ sözkonusu olabilmesine karșın ‘devlet’siz ‘ulus’lardan sözedilmesi doğru değildir.
İște ‘millet’ ile ‘ulus’ terimleri aynı kökten geliyor olmalarına karșın, modern zamanlar ile birlikte, ulus teriminde bir anlam ve kapsam değisikliği olmuștur denilebilir.
Tarihsel olarak Amerika Birleșik Devletlerinin kurulușu ve Fransız Devrimi bu değișimin ‘dönūm noktası’ olarak kabul edilmektedir.
Bu dönemden sonra, ‘kurulu olan’ ve ya da ‘yeni kurulacak’ olan ‘devlet’lerde bir ‘değișim’in olmasından ‘doğal’ ne olabilir ?
Fransız Devrimi’nin insanlığa kazandırdığı ‘insan ve yurttaș hakları’ kavramı ‘kurulu olan’ ve ya da ‘yeni kurulacak’ olan ‘devlet’lerin gizli ya da açık ‘ana’ yasalarına böylece girmiș oldu.
Anayasa hukukuna, kișilik, bilinç ve istenç gibi tūm nitelikleri kendinde toplayan ‘varlık’ ya da ‘tūzel kișilik’ olarak girdi. Egemenliği de ‘el’ine aldı.
‘Devlet’, ulusun egenliğinin sadece ‘elmeni’ olacaktı.
Mūlkūn sahibi devlet değil, ulus olacaktı.
Pekiyi ulus belli bir ‘ırk’a mı dayanacaktı?
Hayır, ulus bir halklar ‘bileșke’si olup, ırktan da ‘ileri’ sayılacaktı.
1 Mustafa Kemal’in çağdașı Fransız tarihçi Jacques Bainville (1879-1936),
Fransız halkının 2500 yıllık bir sūreçten sonra ‘kan’ karıșımdan doğan bir ‘bileșke’ olduğunu ileri sūrmekte idi (*).
2500 yıllık tarih içinde yūzlerce ‘kavim’ akımından sonra; Fransa’da ‘duman gitmiș istimi kalmıștı’.
Ulus, tūzel değil de ‘maddi’ bir kișilik olarak dūșūnūldūğūnde ise, onu olușturan ‘halk’lar da onu ayakta tutan omurganın her bir kemiği olarak değerlendirilecektir.
Burada ‘bileșke’den çok bir ‘alașım’dan da sözedilebilir, olmazsa olmazından da.
İkinci Dūnya Savașı’nı bile öngören Jacques Bainville (**) ‘devlet’ için de șöyle yazacaktı:
“Haritanın bu kesiminde ‘birlik’ ve ‘gūçlūlūğū’nden kușku duyulmayacak bir ‘devlet’ görmeye alıșmıș gibiyiz. Bu devlet kendi kendine kurulmadığı gibi, ‘kolay’ da kurulmadı. İnsan eliyle kuruldu. Bir kaç kez battı ama yeniden kuruldu.”
Burada ‘devlet’in her kurulușunda farklı bir ‘nitelik’ almıș olacağının altı çizilmelidir.
O nedenle ‘ulus devlet’i, krallık ve imparatorluklardan sonra, ve kimilerince onlarla birlikte ve hatta onlardan da önce, bașı sonu yok bir zaman diliminde görmeye alıșık olanlara șöyle söylenebilir :
Dūnyanın herhangi bir yerinde, ve herhangi bir zaman diliminde ‘ulus’ diye tanımlanabilecek bir ‘toplum’ yoksa orada ‘Ulus devlet’ de olmaz idi.
Olmamıștır.
Nokta.
Habip Hamza Erdem
____________________
(*) « Le peuple français est un composé. C'est mieux qu'une race. C'est une nation. »
(**) François Mauriac, 1956 ‘da tarih için « Jacques Bainville, tahmini bir bilimden kesin bir bilim yaptı» diye yazacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x