DEVLET’İN ‘YAPAY AKLI’

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

DEVLET’İN ‘YAPAY AKLI’

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Sal Mar 11, 2025 14:52

DEVLET’İN ‘YAPAY AKLI’
Oldum olası ‘yapay zekâ’ya karşı mesafeli durmuşumdur.
1990’larda bir arkadaşım ‘yapay zekâ’ üzerine doktora tezi vermişti.
Bu ‘intelligence artificielle’ nedir diye merak ederken, Avrupa Parlamentosusu, "Akıl yürütme, planlama ve yaratıcılık dahil, her türlü insan davranışını kopyalayabilen bir makina»dır diye bir tanım getirdi.
Buradaki ‘kopyalama’ya dikkat etmenizi isterim.
Yani bu ‘yapay zekâ’ her ne yapıyor olursa olsun, özünde ‘insan zekâ’sını iyi kopyalayabilen bir ‘makina’dan başkası değil.
‘Gelişmiş bilgisayar’ da denilebilir.
Hesaplamalarındaki hız ve yanlış yapmama özelliklerine diyeceğim olamaz.
Amma velakin, ‘insan zekâ’sını da ‘aşan’ bir makina olduğuna benim inanmam, en azından bugün için zordur diyelim.
Ancak göründündüğü kadarıyla, Türkiye’de ‘ölüyü de konuşturabildiği’ne inanılmışa benziyor.
Hani Türkiye’de çokça kullanılan bir ‘Devlet aklı’ deyimi vardır.
Bu ‘Devlet aklı’nın, bir zamanlar ‘Özal aklı’, ‘Demirel aklı’ ya da ‘Ecevit aklı’ olduğu söylenilmişti.
Şimdi de bir ‘Devlet Bahçeli aklı’nın revaçta olduğu söylenmektedir.
Oysa Devlet Bahçeli’deki ‘Devlet’ sadece Osmaniyeli bir yurttaşımızın adı olup, aklı da onunki kadardır.
Her ne kadar ‘doktora’ bile yaptığı söylense de, hangi alanda ve hangi konuda ‘doktora’ yaptığını ben bulamadım.
Laf olsun diye bir ‘konu’ seçip, laf olsun diye kimi tezler geliştirdiğine kuşku yok.
Aksi halde, ‘ülkücü’ arkadaşlarımız zaman zaman Bahçeli tezleri’ne gönderme yaparlardı değil mi ama?
Siyasal yaşamdaki, sözde ‘şaşırtıcı’ı çıkışlarının ise Türkiye’ye zerre yararı olmadığı gibi zararından başka bir şey getirmediği de kolaylıkla söylenebilir.
Ancak ve ne var ki, ‘Abdullah Öcalan gelsin Millet Meclisi’nde konuşsun’ dedi diye, bir ‘Mesih’ ilan edilmediği kaldı.
Sırrı Süreyya Önder, sözde onunla telefonda konuşurken demişki, ‘siz çıtayı öyle yükseğe çaktınız ki, biz dahil kimsenin aklı ermiyor’.
Bir anlamda ‘yapay zekâ’ bile bu kadarını beceremezdi demek istemiş.
Güzel...
Şimdi başa dönüp, ‘yapay zekâ’nın ancak ve sadece bir ‘kopyalama makinası’ olduğunu anımsarsak, bu Devlet Bahçeli’nin ve dolayısıyla günümüz ‘Cumhur Devleti’nin aklının sadece ve yalnızca, bir yerlerden ve birilerinin ‘aklı’nın ‘kopya’sından başka bir şey olmadığı söylenebilecektir.
Dahası, Devlet Bahçeli’nin ‘can derdinde’ olup, -o arada nezaketen de olsa, sıhhat ve afiyet dilemiş olalım, sağlıklı düşünemediğini de ekleyelim.
Dolayısıyla başta Sırrı Süreyya Önder olmak üzere, Bahçeli’nin kiminle telefonda konuşmuş olursa olsun, sağlıklı bir ‘akıl’la konuşmuş olabileceğine inanmak zordur.
‘Çıta’yı o kadar yükseğe çakmış olmasında da bir ‘akıl’ bulmak zordur.
Ya da Bahçeli’nin kendi ‘aklı’ oduğunu söylemek zordur diyelim.
Yani sonuçta bir ‘kopya’ çekildiği apaçık ortadadır.
Deniyor ki, aslında ‘aklı’ veren eski MİT müsteşarı olabilir.
Peki ama bu müsteşar görevdeyken bu ‘aklı’ neden vermemiş?
Ya da neden çeyrek yüzyıldır bu ‘aklı’ sır gibi saklamış?
Sorular çoğaltılabilir ama biz yazıyı sonladırmak durumundayız.
Sonuç olarak, Devlet Bahçeli’ye atfedilen bu ‘yeni’, ‘çıtası yüksek’, ‘yüzyılın aklı’nın bir yerlerden ‘kopya’landığını söyleyeceğiz.
‘Yapay’ bir ‘zekâ’nın ürünüdür yani.
Devlet Bahçeli’nin doğal ‘aklı’nın ürünü olmadığı ise kesindir.
Eğer zerre kadar aklı olsaydı, bir topluma yarım yüzyıl boyunca ‘kin ve nefret’ pompalamazdı, değil mi ama?
Son nefesinde bir ‘hayır’ işlemeye aracı olmuşsa, onun da kendisini kurtaracağını sanmadığımı söyleyerek noktalayayım.
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x