DEVLET Mİ DEDİNİZ (II)
Max Weber’in ‘Devlet’ ile ilgili görüşlerini aktarmaya devam edelim.
Burada Weber’in ‘Politika sosyolojisi’ni ele alacağιz demektir.
Hemen başιnda söylemek gerekirse, ‘politika’ bir başιna ‘bilim’ değildir ; olmamιştιr ama özellikle Türkiye’de ‘bilimsever’ tipler politikadan bir ‘bilim’ türetip, ‘politka bilimcisi’ diye piyasaya bolca profesör sürmektedirler.
Politika, hukuk, ekonomi, antroploji, etnoloji gibi ‘disiplinler’, ‘toplumsal bilimler’ ya da ‘insan bilimleri’ denilen bir küme içinde yer alan disiplinler olup, genel olarak ‘tarih’ anakarasι içinde yeralιrlar.
Bu konuyu başka yerlerde ele alacağιmιz için, burada bu kadarιnι belirterek geçiyoruz.
Weber’e gelince, onun ‘politika sosyolisi’ daha çok ‘Economi et Société’ başlιklι çalιşmasιnda yer alιyor.
Ve ‘egemenlik sosyolojisi’ [Herrschaftssoziologie] biçiminde yer alιyor.
İnsalιk tarihini kapsayan genel bir ‘insan etkinliği’ olarak ele alιnιyor.
Demek ki, yukarιda belirttiğimiz toplumsal ya da insan bilimlerinin ‘nesne’si ‘tarih içindeki insan etkinliği’nden başkasι değildir.
Ve yine yukarιda saydιğιmιz ya da saymadιğιmιz tüm ‘disiplinler’, kendilerine özgü ‘yöntem’lerle aynι ‘nesne’nin çeşitli yönlerini ele almaktan öte bir iş yapmamaktadιrlar.
İşte ‘politika’, [ancak hiçbir biçimde Türkiye’de kullanιldιğι biçimiyle ‘siyaset’ değil] tarih içinde, daha doğrusu yer ve zamana göre, değişik biçimler (forme) alarak evrilmiş ; giderek çeşitli ‘kurum’sallaşmalar göstermiştir.
‘Devlet’ de, bu kurumsallaşmalardan biri olarak ortaya çιkmιştιr.
Demek ki, ‘politika’ ‘Devlet’ten önce vardιr ve bu anlamda ‘Devletsiz toplumlar’ιn varlιğι artιk bugün bilinen bir gerçekliktir.
Ne var ki, günümüzde ‘Modern Devlet’ biçimini aldιktan sonra, bir bakιma artιk ‘evrensel’leştiğini ayrιca not etmek gerekir.
O arada ‘Hukuk Devleti’nin ‘evrensel kurallar’a bağlι olmaktan başka bir şey olmadιğιnι söylemek bile fazla.
Yeniden Weber’e dönüp, onun meşru ‘şiddet’ ya da ‘fiziksel baskι’ (contrainte physique) aracι olduğu tezine bakιldιğιnda, özde bu ‘şiddet’ ya da ‘fiziksel baskι’yι isteyen bir ‘politik grup’un (groupement politique) olduğunu göreceğiz.
Burada Weber’den on-onbeş yιl sonra Antinio Gramsci’nin ‘egemen blok’ olarak adlandιrdιğι ‘tarihsel blok’ (bloc historique) kavramιnι anιmsamamak olmaz.
Öyle bir ‘blok’ ki : ekonomi, politika ve ideolojinin ‘kesişmesi’ (interrelation) olarak ortaya çιkmaktadιr.
Ekonomi, politika ve ideolojinin tarihsel olarak bütünleşerek ‘egemenlik’ kurmasι.
Ekonomisi, politikasι, hukuku, kültürü, örf ve adeti, artιk ‘üstyapι’ya ilişkin ne varsa, altyapιyla bütünleşerek ‘egemenlik’ kurmasι.
Meşru mu, meşru.
Çünkü, kendi egemenliğinin ‘meşru’luğunu kendisi koymaktadιr.
Demek ki, öyle gelişigüzel ‘meşru şiddet tekeli’ demek, ve hele bunun ‘bilimsel’ olduğunu ileri sürebilmek için, ancak Türkiye’de profesör-mrofesör olmak gerekiyor.
Yani bilim nedir, tarih nedir, bilmemek.
(Sürecek)