DEVLET-ULUS’UN TÜRÜMÜ
1987 ya da 1988 yılı olmalı. Bursa Ticaret Sicil Gazetesi’nde yeni kurulan bir șirket adı tescil ediliyor: ‘Türüm Dıș Ticaret Ltd’.
Neden ‘Türüm’? Hem ‘Türüm’ ne demek?
Kökenbilim denilen ‘Jeneoloji’yle ilgilenen birinin önerisi olmalı.
Fransızca ‘genèse’ sözcüğüne takılmıș biri.
‘Genèse’in Türkçesi’ne Tahsin Saraç ‘türüm’ demiș. Eski Ahit’de Yaratılıș anlamına geliyormuș: eski Türkçesi ‘tekvin’.
Mecazi anlamı ‘türüm’, yani ‘oluș’ ya da eski Türkçesi ile ‘tekevvün’.
Șirket adı olarak öneren kiși, bereketi yani bu șirketin giderek büyüyen șirketlerin ‘türüm’ü olmasını düșünmüș
Nasıl bir ‘düșüncenin türümü’, bir ‘duygunun türümü’, bir ‘sanat yapıtının türümü’ olabiliyorsa, bir tüzel kișilğin türümü de olabilir demiș olmalı.
Ancak ticari kurnazlıktan yoksunluk Türüm Dıș Ticaret ltd șirketini batırıyor.
Sözlükten șirket levhasına yükselen ‘türüm’ sözcüğü de çeyrek yüzyıl sonra burada yeniden boygösteriyor.
Nedeni ise Doğu Perinçek’in Temmuz bașında yazdığı ve benim gecikmeli olarak okuduğum önemli buluș; Devlet-Ulus’un türümü oluyor.
İnsanlığın, Devlet-Ulus’un türümünüTürklere borçlu olduğu da denilebilir.
Değil mi ki, Orhun Yazıtları’nda, “Türük budununu yeniden düzenledi. Yoksulunu zengin kıldı. Azı çok kıldı.” denilmektedir.
Doğu Perinçek’e göre; bu “iki satırda bütün insanlığın devlet teorisi özetleniyor. Devlet, zenginleşmenin ürünüdür. Türkçe Ogur, Arapça Mülk, Almanca Reich.”
Ve “Türemek ve töreli olmak aynı kökte buluşuyor”.
“Eski Altay Türkçesinde Türemenin kökü olan Tür ile Törenin kökü olan Tör’ün aynı kökte buluştuğunu görüyoruz” diyor Doğu Perinçek.
Törö = Yavrulamak, doğurmak (hayvanlar)
.Törögön = Akraba.
Tör = Baş köşe, saygın insanlar için ayrılan özel yer.
Törö = Bürokrat.
Doğu Perinçek șöyle sürdürüyor yazısını: “Türemek ve kurumlaşma aynı Tör kökünde buluşuyor (...) Tuz/Tur (insan)’un çoğalıp türemesi sonunda toplumların belli gelişme düzeyinde Töre/Tüzük oluşuyor, o Töre/Tüzük sınıflı toplumla birlikte Hukuk ve Kurumlaşma anlamını kazanıyor. Türk ise dilbilimsel kökeniyle hukukla düzenlenmiş, örgütlenmiş, kurumlaşmış insan oluyor. Türük’ün ilk hali Tüzük. Tüzüğün, Tüzletmek, düz etmek ve düzenlemek eylemlerinin kökü olması, “ da cabası.
“Başta Orhun Yazıtları’nı çözen dilbilimcisi Thomsen olmak üzere Ziya Gökalp ve başkaları, diyor Doğu Perinçek, Türk sözcüğünün Töreli, yani Törük kavramından geldiğini savunmuşlardır.”
“Thomsen, Töre sözcüğünü, hâlâ yaşayan töre ve hukuk anlamının ötesinde kurumlaşma (Institutation) olarak çevirmiştir ki, tam yerindedir. Thomsen’in Türk kavramını Türük = hukukla düzenlenmiş, örgütlenmiş, kurumlaşmış anlamıyla açıklaması”na da Doğu Perinçek, Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek ve Orta Asya Uygarlığı bașlıklı çalıșmasını yayımlandığı günden buyana katıldığını söylemektedir.
Bu açıklamalar bana burjuva Devlet-Ulus’un türümünün bulunduğu izlenimini vermektedir.
Çünkü antik, köleci ya da feodal devlet’in ‘yoksulunu zengin kılmak’ gibi bir derdinin olmadığı bilinmektedir.
Burjuva sınıfının ortaya çıkmasına da neredeyse yedi-sekiz yüzyıl vardır.
Burjuva sınıfının ‘yoksulunu zengin kılmak’ gibi bir niyeti olmasa da, “zenginleșme’ye engel olmayacağını en azından ‘tüzel’ olarak kabul etmiștir.
Ve onun devletinin türümünü Türk budununda bulan Doğu Perinçek olmuștur.
Hem de Türk hapishanelerinin birinde..
Habip Hamza Erdem