YIL 2011: Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 23 Nisan'da Anıtkabir'de düzenlenen törenlere katılmadı. 29 Ekim'de ise dönemin Başbakanı Erdoğan, bir genelge yayımlayarak Van Depremi dolayısıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunun iptal edilmesini istedi ve kutlamalar yapılmadı. Ancak aynı gün, Gül ve Erdoğan, Zafer Çağlayan'ın oğlunun nikâh törenine katıldılar. Yine o yıl AKP'li bir milletvekili TBMM çatısı altında, "Yunanlıların Türklerle savaşı yok. Bütün şehitlikler temsili" dedi.
***
YIL 2012: 19 Mayıs Atatürk' ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın, Ankara dışındaki illerde sadece okullarda kutlanması kararı alındı. Dönemin Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer adına İl Millî Eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda çocukların "üşümeleri" gerekçe gösterildi. Erdoğan ise yapılan değişikliklerle ilgili, "Artık tanklar, toplar yürümüyor." dedi. Aynı yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda ise Gül, "kulak rahatsızlığı" yüzünden Zafer Bayramı'nda yapılan törenlere katılmadı ve resepsiyon iptal edildi. 10 Kasım'a Endonezya'da olduğu için katılamayan Erdoğan tepkilere "Anayasal suç mu, yasal suç mu?!" karşılığını verdi.
***
YIL 2013: 23 Nisan'da resmî bayramların statlarda kutlanması kaldırıldı. 19 Mayıs'ta ise Gençlik ve Spor Bakanlığı, Reyhanlı'daki bombalı saldırıyı sebep göstererek 19 Mayıs kutlamalarını iptal etti. Ancak saldırının olduğu akşam, Burhan Kuzu'nun oğlunun düğünün görüntüleri ortaya çıktı.
***
YIL 2014: 19 Mayıs'ta planlanan şölenler, Soma'daki maden faciası yüzünden iptal edildi. Bu yıl Mart ayında yerel seçimler ve Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, Karaman-Ermenek'te kömür ocağında işçilerin mahsur kalması sebebiyle, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunun iptal edildiğini açıkladı.
***
YIL 2015: Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, bir genelge yayımlayarak terör olayları yüzünden 30 Ağustos'ta şenlik, konser ve kutlama yapılmayacağını söyledi.
***
YIL 2016: 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları "terör ve şehitler" gerekçesiyle iptal edildi. Danıştay 10. Dairesi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına sınırlama getiren Millî Eğitim Bakanlığı genelgesini iptal etti. Ancak bu karar, genelgedeki düzenlemeler yönetmeliğe taşındığı için mevcut uygulamada bir değişikliğe yol açmadı. 15 Temmuz'daki FETÖ'nün darbe girişimi sonrası ilk resmî bayram olan 30 Ağustos'ta ise Millî Savunma Bakanı Fikri Işık "Yapılmayacak, bu yıl tören yok." dedi. Ancak 30 Ağustos'tan 4 gün önce, 26 Ağustos'ta, yabancı devlet adamlarıyla bütün devlet erkânı Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışındaydı.
***
YIL 2017: Bu yıl "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" için referandum yılıydı. Birden milli hassasiyetler ve Atatürk yükseliverdi. Dış temsilciliklerdeki kutlamalara "tasarruf" gerekçesiyle kısıtlama getirildi ama 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu Beştepe'de yapıldı. 10 Kasım'da ise; Atatürk'e ve ailesine son dönemde yapılan hakaretlere devletin başı sert çıktı. Haklı olarak, "Eleştirmek başkadır. Hakkı teslim etmek başkadır. Bizim saygı sınırları içindeki eleştirilere diyecek bir sözümüz yoktur. Bununla birlikte, Atatürk'ün ailesini de hedef alacak şekilde ve hakaretamiz bir ortaya konan ifadeleri doğru bulmadığımızı da özellikle belirtmek istiyorum." dedi.
***
YIL 2018: Başkanlık seçimi yapıldı. Başkanlık sisteminin ilk 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı bugün İstanbul'da yapılacak.
AKP iktidarı döneminde görüldüğü gibi millî bayramlar ve Atatürk'ü anma törenleri için seçim zamanları ara sıra değişse de bir baştan savma ve itibarsızlaştırma hep sürdü. Onlar için Allah'ın bir lütfu dedikleri, TSK içerisindeki hainlerin kalkışması AKP için en millî gün oldu. Tamam hain darbe girişimi elbette unutturulmamalı.Tabiî ki demokrasiye, millî iradeye sahip çıkılmalı, şehitlerimiz anılmalı. Ama millî bayram ve kutlamalarda ayrılık gayrılık olmamalı. Devlet, geleneklerine bağlı kaldıkça, devleti yönetenler gelenekleri yaşattıkça güçlü olur. Oysa ülkeyi yönetenler İstanbul'da; Akşener, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, ise Anıtkabir'de olacaklarını açıkladılar.
Şimdi soruyorum: Yeni Havalimanı'nın açılışı bahane edilerek, Cumhuriyet Bayramı kutlamasını İstanbul'da yapmak paralel bir bayram kutlaması değil de nedir? Hoş ülkenin çivisi çıkmış. Ortada bir doğru yok ki paraleli olsun! O da ayrı konu.
Levent BULUT