Dikkat! Sahneye Yeni Bir Egemenlik Anlayışı Çıktı / Şölen Can Evin

Dikkat! Sahneye Yeni Bir Egemenlik Anlayışı Çıktı / Şölen Can Evin

İletigönderen Kuvayi Milliyeci » Sal Haz 10, 2014 21:10

Derler ki "Modern hukuk!" bireylere ÖZGÜRLÜK verdi.

Mesela kölelik kalktı artık herkesin anayasalar ile teminat altına alınmış "ÇALIŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ" var. Oysa ki GERÇEKTE Çalışma Özgürülüğü falan yok; çünkü İŞ YOK. Milyonlarca insan işsiz güçsüz ortada.

Ya da "Modern Hukuk!", bireylerin "Mülkiyet Hakkı"nı anayasalar ile teminat altına aldı, derler. Bugünkü kapitalist düzende mülkiyet kimin elinde? Yurt içi ve yurt dışı sermaye sahiplerinin elinde. Yani aslında bize "Mülkiyet hakkınız var" deniyor ancak ortada MÜLK YOK, hepsi azgın kapitalistlerde.

Derler ki feodal düzen tarihte kaldı. Artık "Modern Hukuk" var.

Feodalizmde toprağın sahibi toprak ağalarıdır. Köylüler köle gibi karın tokluğuna çalışır. Bütün parayı toprak ağası cebe indirir. Bugünkü kapitalist düzenin bundan ne farkı var? Hiçbir farkı yok. Toprak gene sermeye sahiplerinin elinde köylü gene karın tokluğuna çalışıyor, bütün emeği sömürülüyor. Feodal düzenin piramit şeklindeki ekonomik, siyasal, toplumsal düzeni ile bugünkü kapitalist düzen gene aynı...

Adına ister feodalizm deyin ister kapitalizm deyin, farketmez. Temelde her ikisi de aynı sömürü düzeninin farklı isimlerle anılmasından ibaret.

Feodalizm = Kanuni Kapitalist Düzen (Hukuki değil; kanuni. Kapitalist düzen kanunidir ama hukuka uygun değildir.)

Toplumbilimin temelinde insanın biriktirme istifleme duyguları ile akıl vardır. Toplumsal düzen bu ikisinden biri üzerine inşa edilir. Üçüncü bir yol yoktur. Gerek feodalizm gerekse kapitalist düzen akla değil biriktirme istifleme duygularına dayalı düzenlerdir.

Akıl sahipleri; toplumsal bakış açısına sahiptir. Bireyin kalkınmasının toplumun kalkınmasından geçtiğini bilir. Biriktirme ve istiflemeye dayalı ekonomik sistemlerin, milleti yoksullaştıran kölelik düzenleri olduğunun farkındadır.

Hepimiz biliriz ki insan sadece emeğinin karşılığı almalıdır. Emeğinden fazlasına sahip olursa bu HAKSIZ KAZANÇTIR. Servetler toplum aleyhine bu şekilde belli ellerde birikir.

Toprak, su, ormanlar ve hayvanlar biz dünyaya geldiğimizde vardı. Bunların varolması için hiçbir EMEK VE ÇABA HARCAMADIK. Bunlar üzerinde ŞAHSİ MÜLKİYET kurarsak varolmaları için hiçbir emeğimiz ve çabamız olmayan bir şeye HAKSIZ OLARAK SAHİP OLMUŞ oluruz. Biz ancak üzerinde emeğimiz olan şeyler üzerinde ŞAHSİ MÜLKİYET kurabiliriz. Bunlar da ev, araba, uçak, gemi v.s'dir.

O halde;

İnsanın kazancı ancak emeğinin karşılığıdır. Toprak, su, ormanlar ve hayvanların varolması için hiçbir emek harcanmadığından şahsi mülkiyete konu olamazlar. Bunlar milletin ortak malıdır (iştirak halinde mülkiyet); milletin sofrasıdır. Millet egemenliği; halkın kendisi için kurulan bu sofradan aracısız ve kısıtlamasız yararlanması ile tesis edilir. Egemenlik ancak bu sayede açığa çıkar.

İşsizliğin kol gezdiği, sermaye sahipleri dışında kimsenin mülkiyet hakkının olmadığı kapitalist düzene karşı; ÜLKENİN MÜLKİYETİNİN MİLLETTE OLDUĞU, SIFIR İŞSİZLİK İLE GERÇEKTEN HERKESİN ÇALIŞMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLDUĞU BİR SİSTEM...

MİLLET EGEMENLİĞİ, MİLLETİN YERYÜZÜ SOFRASINA (TOPRAK, SU, ORMANLAR VE HAYVANLARA) BİRLİKTE MALİK OLMASI İLE GERÇEKLEŞİR.

EGEMENLİK MİLLETİNDİR...


Sahneye bir silah çıkarsa; patlar. Dikkat! Sahneye yeni bir egemenlik anlayışı çıktı...
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. Mustafa Kemal Atatürk
Kullanıcı küçük betizi
Kuvayi Milliyeci
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 200
Kayıt: Pzt Haz 21, 2010 2:20

Şu dizine dön: Kuvayi Milliyeci

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x