DİLİNİZİ EŞEK ARISI SOKSUN !
Özellikle ayıplanacak bir kullanım için ‘dilini eşek arısı soksun!’ denilmektedir.
O nedenle, ‘sosyal medya’ denilen ve nasıl kullanılacağını henüz beceremediğimiz ortamlarda kullanılan dil için, ‘dilinizi eşek arısı soksun’ demek pek haksız sayılmayabilir.
Bir de ‘Google’, ‘Wikipedia’ gibi ‘sosyal ansiklopediler’ var.
Neredeyse tüm dünyanın kullandığı ve hepimizin başvurduğu bir ‘kaynak’ olarak görülmektedir.
Ancak, bendeniz her seferinde soruşturmamı bir başka kaynakla doğrulatmak gereği duymaktayım.
Ki, çoğu kez, bu kuşkumda ‘haklı’ çıktığımı söyleyebilirim.
Örneğin, Kürtçe’nin sözcük zenginliği bakımından, sekizyüzbin (800 000) sözcükle dünya sekizincisi olduğunu tesadüfen gördüm.
‘Küçük dilimi yuttum’ desem yeridir.
Bu kadar ahmakça ve bu kadar alçakça bir yayının yapılması karşısında başka türlü davranmak mümkün müdür diye sormak gerekir.
Aydın değilse bile ‘entelektüel’ olma çabası gösteren birinin, ‘her veri üzerinde düşünmesi gereği’ne yer yer değinmekte olduğum biliniyor.
Dahası ‘araştırma yapması ve araştırmasını da derinleştirmesi’ gerektiği söylenebilir.
Sıradan yurttaşın sokakta kullandığı sözcük sayısının 150-200’ü geçmediği bilinmektedir.
Bir lise öğrencisi yani orta-öğretim için bu sayı 800 ile 1600 arasında değişiyor.
Üniversite düzeyi ya da ‘ortalama okumuş yurttaş’ için bu sayı 3000’lere kadar çıkabiliyor.
Nitekim, çeviri yapacak kadar bir yabancı dil bilen biri için, hem kendi anadilinde ve hem de çevireceği yabancı dilde sözlük kullanmadan çeviri yapmasının olanaksız olduğunun altını çizelim.
O nedenle, Türkçe’mizin, örneğin Fransızca karşısında ne kadar zorlandığına kimi yazılarımda değinmiştim.
Ki Fransızca’nın en önemli sözlüklerinden Larousse’un sözcük sayısı altmışbini (60 000) geçmemektedir.
Nitekim Fransızca’da günümüzde geçerliliği olan sözcük sayısının 100 ile 300 000 arasında olduğu ve tam sayısının belirlenemediği bilinmektedir.
O nedenle ortalama 200 000 sözcük olduğu söylenmektedir.
Zengin dillerden sayılan Çince bile 80-90 000 sözcük içermektedir.
Yani, bugün gelişmiş denilen dillerdeki sözcük sayısı ortalama yüzbindir (100 000) denilebilir.
Türkçe’mizdeki sözcük sayısının da ellibin (50 000) civarında olduğunu sanıyorum.
Ki, yeniden anımsatalım, ortalama bir aydın taş çatlasa 5 ile 10 000 sözcük kullanabilir.
Ellibin sözcüğü ise ‘duymuş’ veya ona ‘tanıdık’ olarak geliyorsa, parmak ısırtacak bir ‘entelektüel düzey’ tutturmuştur denilebilir.
Kuşkusuz bu rakamları ortalama olarak veriyor ve doğrulanmasını dilbilimcilere bırakıyorum.
Ancak ne var ki, Kürtçe’de 800 000 sözcük olduğunu söyleyen veya yazan dilbazlara ise ‘dilinizi eşek arısı soksun!’ demekten başka söz bulanmıyorum.
İddia ediyorum, Kürtçe sözcük sayısı için Google’larda, Wiki’lerde yazılanların binde biri bile doğru değildir.
Bu kanallara bilgi verenlerin bilimle ve ‘dilbilim’le zerre ilişkilerinin olmadığını söyleyebilirim.
Bu kanallardan beslenenleri ise ancak uyarabilirim.
Kürtçe ‘Anadilde eğitim’i savunanlara da, ki her kim olursa olsun, önce oturup Kürtçe sözcükleri saymayı denesinler diyorum.
Eğer annelerinden 200 sözcük çıkarabilirlerse öpüp başlarına koysunlar diyeceğim.
Bununla birlikte, bu yazılanlardan kimsenin ‘Kürtçe karşıtı’ olduğumuz çıkarılmamalıdır.
Tersine, Kürdoloji enstitülerinin kurulması ve gerçek dilbilim araştırmalarının yapılmasının en ateşli savunucularından sayılırım.
Ancak ‘Anadilde eğitim’e de o denli karşı çıkıyorum.
Çünkü, yukarıdan beri sıraladığımız ‘yalan yanlış bilgiler’e dayanarak eğitim olmaz.
Olursa, olsa olsa günümüz ‘anadilde eğitim’cilerinin ufukları kadar bir uzgörüye yol açabilir.
Oysa değil Kürtçe henüz Türkçe’nin (ki birincinin en az on katı kadar sözcük içermektedir) ‘demokrasi’yi dillendirecek bir zenginliğe sahip olmadığı ortadadır.