Din Bayrağı Kafirin Elinde!..

gönderen **Kuvayi Milliyeci** » Cmt Eyl 01, 2012 19:11

Küfür kelimesinin sözlüklerdeki birinci anlamı “örtmek” demektir. Kafir ise gerçeğin üzerini örtendir. Gerçeği değiştirmek, tahrif etmek, yokmuş gibi göstermek, örtbas etmek hep kafirlik tanımı içerisindedir. Üzeri örtülen bilimsel bir gerçek olabileceği gibi tarihsel bir gerçek de olabilir. Özellikle son dönemde yapılan kafirlikleri saymak sanırım ansiklopedi boyutlarında bir kitap gerektirir. Biz detaya girmeden birkaç kafirlik örneğini belirtmekle yetineceğiz:

Gerçek: Sınırları belirli toprak parçası yurttur. Yurt yoksa hayat yoktur.
Kafirlik: Türkiye yurdunu bölmek isteyenler ile işbirliği yaparak bizzat kendi yurdunu bölme çabasına girişti. Bu sayede gerçeğin üzerini örttü.

Gerçek: Mazlumun yanında yer alacaksın.
Kafirlik: Türkiye biriktirmeci istiflemeci kapitalist sistemi ülkeye yerleştirerek zenginin ve güçlünün yanında yer aldı halkını ezdi. Bu sayede gerçeğin üzerini örttü.

Gerçek: Mazlumun yanında yer alacaksın.
Kafirlik: Türkiye Siyonistlerin kurduğu sahte para sistemini ve bankacılık sistemini ülkeye yerleştirerek halkını borç ve sefalet batağına sürükledi. Halkını, Siyonistler ve Amerika için çalışan köleler haline getirdi. Bu sayede gerçeğin üzerini örttü.

Gerçek: Mazlumun yanında yer alacaksın.
Kafirlik: Türkiye emperyalist güçler olan İsrail, Amerika ve NATO ile işbirliği halinde Irak, Mısır, Libya ve Suriye’ye karşı fiili saldırılara destek verdi, veriyor. Bu sayede gerçeğin üzerini örttü.

Gerçek: Aklı ve bilimi Yaratan, akla ve bilime aykırı din getirmez.
Kafirlik: Türkiye yüzyılların geleneğini sürdürerek imam hatip liseleri, ilahiyat fakülteleri ve diyanet işleri başkanlığı eli ile din üretti. Bu sayede gerçeğin üzerini örttü.

Vs. Vs. Vs.

Ey iman etmiş kimseler! Allah'a itaat edin, Elçi'ye ve sizden olan emir sahibine [yöneticiye] itaat edin. Sonra eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve âhiret gününe inanan kimseler iseniz, onu Allah ve Elçi'ye havale edin. Bu, daha iyidir ve ilkleştirme [çözüm] bakımından daha güzeldir. (Nisa, 59)

Ayetin birinci cümlesini dikkate alırsak; “Ey iman etmiş kimseler! …sizden olan emir sahibine [yöneticiye] itaat edin” diyor. “Bizden olmak”, “ben müslümanım” demekle değildir. Bizden olmak, halktan olmakla, halktan yana olmakla mümkündür. Bu cümlede yazan madalyonun bir yüzüdür. Diğer yüzü ise şudur; “Ey iman etmiş kimseler! …sizden olmayan emir sahibine itaat etmeyin”. Yani halktan yana olmayan yöneticiye itaat etmeyin. İş başına geçenlerin bozgunculuğa başladıklarını, gerçeğin üzerini örttüklerini, kendi menfaatlerinin ya da kişisel ideallerinin peşlerine düştüklerini gördüğünde harekete geçerek yönetimi al aşağı etmek halkın görevidir. Halk için çalışmayan yöneticiye boyun eğmek, tağuta kulluk anlamına gelir.

Din bayrağı kafirin elindedir… Şeksiz şüphesiz, açık ve net.

Din Bayrağı Kafirin Elinde!..

Din Bayrağı Kafirin Elinde!..

Kİmler çevrİmİçİ