Perihan Mağden/Radikal

Kaynak

Cebime 14:42'de düşen mesaj "Anayasa Mahkemesi Heyeti, AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı OYBİRLİĞİYLE kabul etti. Abdullah Gül'e ilişkin kabul kararı ise, oy çokluğuyla alındı," diyor.

Yani: Cumhurbaşkanı'nın mahkemelenmesi/cezalandırılmasıyla ilgili bir-iki kişinin itirazı olmuş ki, OY ÇOKLUĞUNA düşmüşler.
İktidardaki AK Parti'nin kapatılmasına 'bakılması' hususunda AliKıranYargıKesenler HEM FİKİRLER. Hep fikirler. AYNI fikirdeler.

Abdullah Gül'ün cumhurumuzun başkanı olması ihtimali semalarda belirdiğinde, "Olmaz böyle şey! İtidal! Uyarı! Tedbir! Uzlaşı! Uzlaşı!" diye cırrlayan demokrasi özürlü aklıevvel devletçiler haklıymışlar yani.

Onlar NE kadar devletleriyle özdeşşleşiyorlarsa zira, o denli Doğru Okumalar yapmaya (Bu Devlet'in güç bağımlılarına dair özünden yalakalanmaktan) muktedirler. Muktedirler.
"Uzlaşı! Uzlaşın! Uzlaşma! 367 de çakarız, herrr türlü çamura da yatarız" diye çığlıklanırken, BİR BİLDİKLERİ varmış. Onlar BİR bilirlermiş ve fakat herrr şeyi anlarlarmış. Çok anlayışlı, dip derin köşe bucak kavrayışlılarmış.

Ben mesela dindarla da, dinciyle de yaşarım.
Kemalist başıbozuklarla yaşayamam oluyorum -YETTİLER GAYRİ!- bu topraklarda.
Buraları harbiden; Fazıl Say'a, babasına, İlhan Selçuk'a, Şener Eruygur ve Özden Örnek paşalara AİT. Onlar belirlemekle 'yükümlü' hissediyorlar Bu Topraklar'ın gidişatını.

'Laikçilik!' diyorlar başka da bir şey demiyorlar.
Diyecek sözleri yok: Zira Kemalizm'i bi 'ideoloji' diye kakalamaya çalışanların '21'inci yüzyıla da ışığını tutacak Kemalizm!' diye zırvalayanların, geçtim AÇIK MODELİNDEN, kendini Amerikalar gördüm ben/nice 'sol' gasteyi ben kurdum/ben yıkadım/ben yamulttum diye pazarpazar pazarlayanların-

Yani KİBAR fikir arsızlarının, ZIMNİ FAŞİSTLERİN kendilerini ennnn bilen 'ideolog' olarak gazladığı bu gariban ülkede-
YUH Kİ YUH!
Kapatın pek tabii ki Demokrasi Muslukları'nı!
Tayyip Erdoğan diyor ki: "Ne yani, beş buçuk yıl bekledim, üniversitelerde türban bir hak olarak tanınsın diye."

Hayır! Beş buçuk demokrasi yılı yetmez.
Seksen yıllık anti-demokrasi geleneğinin imbiğinden süzülmüşlere, sonsuza dek beklesen, iki yüz seçim kazansan YETMEZ! YETMEZ!
Onlar Herrr şeyi bilirler.
Herrr şeyin en doğrusunu bilirler.

Urfalı Kürt Çocuğu Abdurrahman'ı onlar yetiştirdi Devlet Babanın Bağrında. Yeni model devşirmeler: Devletimizin Bekçileri! Bu Altın Laikçi Çocuklar- yargıda.
Onlar işşş başındalar. Onların ruh hasstası kalemşörleri her Allah'ın günü yeni bullshit'ler topaçlayarak Hazine Arazisi büyüklüğünde başş yazılarında, ortalığı bir uçtan öbürüne bulandırı-yorlar. Zevkle. Patrondan şevkle.

Abdurrahman onların hizmetinde. Onlar Abdurrahman'ın. Buyrun: Sezer'in İKİNCİ SIRADAN atadığı adam, Birinci Sınıf bir iş çıkartıyor!
Para babaları, balık lokantalarında Kapatma Davası'nın iddianamesini, ayağa fırlayıp bas bas coşkuyla bağırarak kutluyor, kadeh tokuşturuyorlar dangalaklıklarına-

Oy birliğini; Onuncu Yıl Marşı'nı şahrem şahrem haykırarak ve göbek atıp kına yakarak kutlamalarını öneriyorum.
Özden Örnek'e 'ait olduğu söylenen' Darbe Günlükleri'nin BİZZAT BU MÜTHİŞ KOMUTA-NIMIZA AİT OLDUĞU Mahkeme'de kanıtlandı. Hoş; Kral'ı olsa yazamazdı. Balzac'ı olsa; Emekli 1 Kuvvet Komutanımızın pervasızlığında ve detaycılığında kaleme alamazdı. Balık, BAŞTAN BELLİYDİ. İki elliydi.

MKE, Cumhuriyet Gastesi'ne atılan bombalar, benim Jandarma ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslimim/imalim bombalar dedi.
Seri numaraları var- yaaa.

Hem Jandarma, hem Komutanlık "Envanterimde EKSİK YOK" dedi.
Peki nerden çıktı da Ümraniye'deki eski askerin silah deposuna kondu Bu Bombalar?

Danıştay'a (Yüce Yargı'ya!) saldıran Meczup (Ayağındaki) Arslan'ın hani, salladığı O Kutsal (Ulusal Darbeci) Gaste'ye bombalar? Aynı bombalar! Hep aynı bombalar!
Bak: NOKTA Dergisi kapatıldı. Ne biçim korktu sahibi polis baskını artı mahkemelenmelerden.

Bu Ergenekon İşi fazla dallandırılıp budaklandırıldı. İlhan Selçuk'a gecenin dört buçuğunda(!) uzanan eller, Yılların Ajan Provakatörü, yılların Sevilen Elemanı Perinçek'e 'uzanan' eller, sonra maazallah emekli kuvvet komutanlarımıza kadar (kanıtlı manıtlı) uzansaydı?

Bu memlekette (bütün anketlerin gösterdiği üzre) EN GÜVENİLİR KURUM ORDU'muzdur. Neyse şimdi Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi DE 'En Güvenilirlik Kategorisi'nde Askeriye'nin yanındaki yerini aldı. 'Rahat!'

Onlar en güvenilir; zira en 'bilirler'. Kimin 'tehlikeli' olduğundan anlamayan Bu Cahil Halk'ın saçma sapan gidişatına, -Mustafa Kemalim binlerce şükür- Bağımsız Yargımızın Derebeyleri, en nihayet (burda DEMOKRASİ oluyorlar) el koyuyorlar.
"Ordu, Yargı el ele!

Kürt Memet+Türbanlı Hafize: Çabuk kümese! Ait olduğun yere!" Benim 'algıladığım' (çok bariz) SLOGAN- BU!
Cumhuriyet Seçkinleri GİDİŞATA el koymaya feci kararlı! GÜÇ damarlarından çekilmeden, onların iktidar kalım savaşı BU! Ne biçim saldırı teknikleri!!

perihan mağden kimdir?
Kısaca:
Geçtiğimiz sene belki AB'ninde dayatmasıyla hapisten kurtulmuş bir kadın..
Neden mahkemeye düşmüştü?

"mağden hakkında açılan dava, yazarın yaklaşık iki sene önce Yeni Aktüel dergisi için kaleme aldığı 'Vicdani Ret bir İnsan Hakkıdır' başlıklı yazısına dayanıyor.

perihan mağden, vicdani retçi mehmet tarhan'a destek amacıyla yazdığı bu yazıda, Türkiye'nin vicdani reddi suç olarak görmemesi gerektiğini söylüyor; aksine bunun bir insan hakkı olarak kabul edilmesini istiyordu.

"Her Türk asker doğmaz. Doğmayacaktır. Doğmaması gerekir" diyen Mağden, şimdi bu satırları nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 318'inci maddesinden yargı önünde...

Peki perihan mağden'in insan hakkı olduğunu söylediği vicdani ret nedir?

Vicdani retçi mehmet tarhan'ın yanısıra, yine aynı nedenle hapis yatmış osman murat ülke, mehmet bal ve halil savda'nın da avukatlığını yapan suna coşkun, vicdani reddi "bir insanın vicdani, politik ya da ahlaki nedenlerle askerliği reddetmesidir" diye tanımlıyor."

Acaba bu hatun kişi, cüzdanı çalındığında hangi polise, jandarmaya başvurmayı düşünüyordur?
Cüzdan onun için daha önemli olabilir, benim için mukayesesi yanlış olsa bile daha değerli olan vatanımı (bazı insanların anlayabilmesi içindir bu kıyas) çalmak isteyenler olunca kime başvuracağız acaba, oturdukları yerden ahkam kesen köşe yazarlarına mı??? Kim koruyacak bu memleketi? Paralı askerlik yapanlar mı, nobel ödülü için memleketi satanlar mı, devletin kurulması ve devamı için bir taş koymamış, ipleri AB'nin elindeki abuk subuk laflar eden kuklalar mı!!

Nasıl bir dünyada yaşıyorsun sen? Emperyalizmin milyonlarca insanı öldürmediği bir dünyada mı, küresel sermayenin menfaatleri doğrultusunda sömürmek istediği ülkelerin olmadığı bir dünyada mı, komşularının bile toprakları üzerinde gözü olmayan bir Türkiye'de mi, hatta gözü bırakın ulusal haritalarında Ağrı'yı, Erzurum'u, Hatay'ı, Adalar'ı kendi topraklarıymış gibi gösterenlerin olmadığı bir Türkiye'de mi?

Yok böyle bir dünya, yok böyle bir Türkiye perihan hanım!!!

Yine şöyle demiş bu hatun kişi:

Seksen yıllık anti-demokrasi geleneğinin imbiğinden süzülmüşlere, sonsuza dek beklesen, iki yüz seçim kazansan YETMEZ! YETMEZ!

2008'ten 80'i çıkarıyorum, 1928'i buluyorum. Sizce neyi ima ediyor bu zat? 10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklik ile 2. maddede yer alan “devletin dini İslam’dır” ve 26. maddede TBMM’nin görevleri arasında sayılan “şer’i hükümlerin yerine getirilmesi” hükümlerinin anayasadan çıkarılmasını mı, 16. maddede mebusların, 38. maddede, cumhurbaşkanının yemin metninde yer alan “vallahi” kelimesinin kaldırılmasını mı, 1 Kasım 1928 tarihinde Yeni Türk harfleri kanununun kabul edilip, bu kanun uyarınca levha, tabela, ilanlar, gazete, risale ve mecmuaların yeni harflerle yazılmasına başlanıp sokak isimlerinin de bu kanun uyarınca yeni Türk harfleriyle yazılmasını mı, 1928 yılında, İstanbul’da bulunan elçiliklerin Ankara’ya taşınmaya başlamasını mı, yine 1928'de "Uluslararası Rakamların Kullanılmasına İlişkin Kanunun Kabul Edilmesini"mi, Cumhuriyetimizin ilk kadın avukatlarından Beyhan Hanım'ın, İstanbul’da bir kadının haklarını savunmak üzere I. Ticaret Mahkemesi’nde duruşmaya çıkmasını mı, neyi, neyi???
Ve yine 1928'ten günümüze edindiğimiz Cumhuriyet Kazanımları'nı mı?

Danıştay'a (Yüce Yargı'ya!)

Danıştay'a, Yüce Yargı'ya derken "Yargı" kelimesinden sonra ünlem (!) koyan zat, Danıştay'ın Yüce Yargı olduğundan şüphen mi var yoksa!!!

Kürt Memet+Türbanlı Hafize: Çabuk kümese! Ait olduğun yere!" Benim 'algıladığım' (çok bariz) SLOGAN- BU!
Cumhuriyet Seçkinleri GİDİŞATA el koymaya feci kararlı! GÜÇ damarlarından çekilmeden, onların iktidar kalım savaşı BU! Ne biçim saldırı teknikleri!!

Bu kadın hakkında daha fazla yorum yapmak istemiyorum, tüylerim diken diken oluyor, ama şunu da ekleyeceğim, hani demiş ya: "Çabuk kümese, ait olduğun yere" diye. Aynısını iade ediyorum kendilerine: (eskiden bir ses sanatçımız vardı, adı "Romalı Perihan" idi. Bu da anlaşılan "Vatikanlı Perihan")
-perihan hanım, Vatikan'a, Vatikan'a....
Bu arada yeri gelmişken; sitemizde mevcut, Banu Avar'ın Vatikan Belgeseli'ni seyretmek ister misiniz?
Cevabınız "evet"se buyrun linki:
VATİKAN BELGESELİ

..

murat belgenin babasi zamaninda ben fikir orospusuyum kim parayi verirse onun icin yazarim demis , aydincik olmus . demekki bunlarin nesli tukenmiyor para var oldukca bunlarda var olacak bu bakimdan durmak yok yalamaya devam

Perihan Mağden yazdı:İktidardaki AK Parti'nin kapatılmasına 'bakılması' hususunda AliKıranYargıKesenler HEM FİKİRLER.

Bak sen şıllığa, bak sen su SOROS.u cocuguna Bahsettiginiz kisiler bu ülkenin Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri biliyorsunuz degil mi? O maasini aldiginiz AB var ya; buyrun gelin. Ucak biletinizi ben göndereyim Perihan hanim, Almanya'ya gelin. Ve "sözde" demokrat, özgürlükcü, insan haklarindan yana bir gazeteci olarak Alman Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkinda buna benzer bir tabir kullanin. Halkin ve medyanin sizi yargiya saygisizliktan "linc" edecegini aslinda cok iyi biliyorsunuz degil mi?

Perihan Mağden yazdı:"Uzlaşı! Uzlaşın! Uzlaşma! 367 de çakarız, herrr türlü çamura da yatarız" diye çığlıklanırken, BİR BİLDİKLERİ varmış. Onlar BİR bilirlermiş ve fakat herrr şeyi anlarlarmış. Çok anlayışlı, dip derin köşe bucak kavrayışlılarmış.

Hizmet edecek ya hatun kemik atan efendilerine, kendinden gecmis resmen Uzlasi kanina dokunmus diyecegim, ama olmayan birseye dokunmasi mümkün olmasa gerek. Toplumda uzlasi hic Soros.u cocuklarinin isine gelir mi

Perihan Mağden yazdı:Ben mesela dindarla da, dinciyle de yaşarım.
Kemalist başıbozuklarla yaşayamam oluyorum -YETTİLER GAYRİ!- bu topraklarda.

Simdi burada Perihan'a Magden, alttan, üstten her sekilde atis serbest bize ne senin özel hayatindan kiminle yasarsan yasa, istersen hatta muhafazakar Cemil Ipekci ile yasa. Seninle kim yasamak istiyor asil bunu sordun mu hic? Sana her ideolojide varolan basibozuklarla karma bir hayat diliyorum Magden. Tühh, Kuveyt Seyhi döndü degil mi, eminim haremde de yasarsin sen

Perihan Mağden yazdı:Diyecek sözleri yok: Zira Kemalizm'i bi 'ideoloji' diye kakalamaya çalışanların '21'inci yüzyıla da ışığını tutacak Kemalizm!' diye zırvalayanların

Vurun kahpeye... Kaca gidiyor bu aralar Mustafa Kemal'e saldirmak? Sana yazacak sey cok da, degmezsin be Magden

Perihan Mağden yazdı:Kapatın pek tabii ki Demokrasi Muslukları'nı!
Tayyip Erdoğan diyor ki: "Ne yani, beş buçuk yıl bekledim, üniversitelerde türban bir hak olarak tanınsın diye."

Kulaklarini ac Magden:

Tayyip Erdogan diyor ki:

“Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız.”

“Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.”

“Yolumuzun ortasında inek oturmuş, yolumuzu kapatıyor, menzile ulaşmamızı engelliyor. İneği yolumuzdan önce lafla, usul usul, sonra evvelallah sizlerin yardımıyla, artık nasıl olursa, nasıl denk gelirse kaldıracağız.”

“Hem laik, hem müslüman olunmaz. Ya müslüman olacaksın, ya laik. İkisi birarada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi birarada olamaz.”

Daha fazlasi icin, ac iddianameyi OKU!

Perihan Mağden yazdı:Abdurrahman onların hizmetinde. Onlar Abdurrahman'ın. Buyrun: Sezer'in İKİNCİ SIRADAN atadığı adam, Birinci Sınıf bir iş çıkartıyor!

Bu kez saldiri odagindaki kisi Yargitay Cumhuriyet Bassavcisi. Bu hayasiz Soros beslemesi hakkinda buradan suc duyurusunda bulunuyorum!

Perihan Mağden yazdı:MKE, Cumhuriyet Gastesi'ne atılan bombalar, benim Jandarma ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslimim/imalim bombalar dedi.
Seri numaraları var- yaaa.

Hem Jandarma, hem Komutanlık "Envanterimde EKSİK YOK" dedi.
Peki nerden çıktı da Ümraniye'deki eski askerin silah deposuna kondu Bu Bombalar?

Bilmiyor musun gercekten? O zaman Georg Soros'a sor, o bilmiyorsa Fetullah'a sor, malum Emniyet ondan soruluyor, o da bilmiyorsa CIA kesin biliyordur!

Perihan Mağden yazdı:Bu memlekette (bütün anketlerin gösterdiği üzre) EN GÜVENİLİR KURUM ORDU'muzdur. Neyse şimdi Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi DE 'En Güvenilirlik Kategorisi'nde Askeriye'nin yanındaki yerini aldı. 'Rahat!'

Onlar en güvenilir; zira en 'bilirler'. Kimin 'tehlikeli' olduğundan anlamayan Bu Cahil Halk'ın saçma sapan gidişatına, -Mustafa Kemalim binlerce şükür- Bağımsız Yargımızın Derebeyleri, en nihayet (burda DEMOKRASİ oluyorlar) el koyuyorlar.
"Ordu, Yargı el ele!

Ben yoruldum, siz Türk Devletinin en yüce kurumlarina, kurucusuna küfür etmekten yorulmadiniz Merak ediyorum, yazarken salyalariniz akiyor mu?

Perihan Mağden yazdı:Kürt Memet+Türbanlı Hafize: Çabuk kümese! Ait olduğun yere!" Benim 'algıladığım' (çok bariz) SLOGAN- BU!

Yahu Perihan, senin beyninle daha baska bir algilama bekleyemezdik ki zaten Kürt Memet kümese yanlislikla seni de götürmesin Bölücülügün en kralini yapmaya calistigin icin besliyor ya Soros seni ve senin gibi nicelerini Yemiyeyecek anam, Türk milleti bunu da yemiyecek.

Ama gün gelecek, sen ve senin gibi ruhunu, onurunu, vicdanini, vatanini satanlar yiyecekler..

• Algılama özürlü.
• Türkçe yazma özürlü.
• Küfretme özürlü.

Her satırında küfür, hakaret, aşağılama var. Tamam, algılama düzeyi normâl biri, buradaki kini, küfürü, hakareti ve aşğılamayı, -bu kadın demeye bin şahit isteyen yaratığın- iğrenç bir hedef uğruna yazdığını gözlemleyebilir. Lâkin, küfür dahi etmeyi beceremiyor. Bu kadar aciz.

Tarih bu ve benzeri hainlikleri kaydetmektedir. Affı yoktur, gün gelir...

Bu yalnizca Perihan'in hastaligi degil; bulundugu 2. lig kose yazarlari arasinda
sik olmamakla birlikte raslananir.

Modern tip, çozum olarak Prozak ya da muadili ilaçla birlikte sik aralikli seans
onerirken, Perihan'in yaslandigi tarafta Seriatin Iran usulu yorum ve tedavisi vardir.
Nedir o? Orta derece kadin hezeyanini terbiye 68 cm'lik bir sopa mi kullanilir?
Kaç kere vurulacagi ve tatbik edenin kim olacagi gibi konulara bulundugu semtin
yetkili zati mi karar verir? uygulamaya bakmak lazim


Burasi Turkiye Cumhuriyetidir, hastalar tedavi seçmekte henuz ozgurur.




-

İnsanın aklına geliyor ,ne yaparsın?Kemalist mi ...............?
Neyse,böyle insan şeklinde yaratılmış omurgasız,yalaka,şuursuz organizmaları fazla da ciddiye almak onları yüceltmekle eş anlamlıdır ki bence bunu hiçbirimiz istemeyiz.