Diren Washington

Amerikan-Türk Dernekleri Asamblesi'nin (ATAA) çiçeği burnunda yeni başkanı Mehmet Çelebi kendisini başkanlık sistemine hemen adapte etmiş!

Çelebi, AKP sözcüsü gibi Gezi direnişçilerine, ABD'de özellikle de Washington'da Gezi'ye destek veren Türklere, Amerikalılara ve Amerikan Medyasına verip veriştirmiş.

Çelebi'nin Gezi eleştirileri çok uzun. Önce kendisini biraz tanıyalım.

Babasının Suriyeli olduğunu ve oturma izni alıncaya kadar uzun süre rüşvet verip Türkiye'de oturduklarını söylüyor.

Yaklaşık 25 yıldır Şikago'da yaşıyor.

ABD'de 2008 yılında Başkanlık seçimlerinde yarışan Demokrat Parti aday adayı Hillary Clinton'ın kampanyasının finans komitesinde çalışıp para topladı.

O tarihlerde bayan Clinton'ın kampanyasına yeterli maddi katkıda bulunmayan Türklerin kendisini yalnız bıraktığını söyleyip eleştirdi:

"Milli bir meseledir, milli bir mücadeledir bu. Bizlerin ve çocuklarımızın geleceğidir. Biz bu sorumluluğu yerine getiremediğimiz için Sayın Cumhurbaşkanımız Gül, Başbakanımız Erdoğan ve Bakanlarımız buralara kadar gelip bu konuyu savunmak zorunda kalmaktadırlar."

BMH Worldwide adlı Los Angeles, Şikago ve İstanbul Taksim'de şubesi bulunan bir film yapım şirketinin üç ortağından biri.

Şirket, Kurtlar Vadisi Dizisi'nde Andy Garcia ve Sharon Stone'a kısa bir rol vererek adını duyurdu.

Gezi Parkı eleştirisi izlenme rekorları kıran (Törkiş Rambo Polat Alemdar) karakteri Necati Şaşmaz'ın yakın arkadaşı.

Kurtlar Vadisi filmiyle para bağlantısı bulunduğu için Clinton'ın kampanyasından atıldı.

ABD gazetelerine haber oldu.

Başbakan Erdoğan'ın eşbaşkanlık yaptığı Medeniyetler İttifakı Gençlik Projesi'nin danışma kurulu üyesi.

Medeniyetler İttifakı için Hollywood filmi yapma projeleri geliştirip Erdoğan’a sundu.

Erdoğan'ın bizzat ilgilendiği Mevlâna filmi projesi üzerinde çalıştı.

ABD’de 22 derneğin başkanlığını yapmakta olan Çelebi, sadece Gezi direnişçilerini değil, Obama Yönetimi ve ABD basınını da eleştiriyor.

CNN’nin Türkiye’ye zarar vermek için kasıtlı yayın yaptığını iddia ediyor.

Belli ki, Türkiye’de ne olup bittiğini kavramamış.

Obama Yönetimi’nin 20'ye yakın neden açıklama yaptığının bile farkında değil.

Çelebi'nin olaylara bakış açısı şöyle:

"Bizimkiler sınırsız demokrasi talep ediyorlar dünyada öyle olan bir ülke yok. Los Angeles'ta, New York'ta, Chicago'da, Florida'da çıkın da kapatın bir caddeyi bakalım ne olacak? Birkaç dakikalığına kapatın bakalım ne olacak? Bunu bile bile gidip de İstanbul'un göbeğinde trafiğin, turistlerin yoğun olduğu yerlerde caddeyi haftalarca kapatıp sonra gidip de polis bize müdahale etti falan diyenleri gerçekten anlamakta zorluk çekiyor ve vicdansız buluyorum."

Çelebi “Palalı Demokrasiyi” görmezden geliyor.

Hapiste kaç gazeteci var, okumamış anlaşılan.

Türkiye’ye AKP’yle demokrasi geldiğini kendinden örnek veriyor:

"Ben bir yarı Türk yarı Arap olarak, Türkiye'de yıllarca bunun eziyetini çektim. Benim babam oturma iznini senelerce alamadı. Rüşvet ile her sene oturma izni alırdı. Tek sorunu neydi? Arap olmasıydı. Orada siyasi bir düzenleme vardı, işte biz belli ülkelerden gelen insanları kabul etmeyiz diye. Benim babam Yunanlı olsaydı, Japon olsaydı ya da Ermeni, Amerikalı veya Avrupalı olsaydı elini kolunu sallaya sallaya oturma izni alırdı ama sadece ve sadece Arap olduğu için alamadı."

Washington'da Persing Park'ta bu pazar saat 17'de Gezi Dayanışması için ikinci serbest kürsü toplantısı yapılacak.

Çelebi de katılabilir.

Çelebi’nin (Çapulculardan) Gezi ve Demokrasi hakkında öğreneceği çok şey var.

Yılmaz POLAT, 13 Temmuz 2013
yilmaz.polat@yurtgazetesi.com.tr