Önce tabii/nesnel bilgiler ile sosyal bilgiyi ayıralım.
Nesnel bilgi AKTARILIR.
Misal;
Ben tekerleği bulurum,
Sen dingili bulursun,
Öbürü motoru bulur...
3 nesil sonra araba inşa edilir.
Fizik, kimya, biyoloji, mühendislik v.s gibi nesnel bilgiler insandan insana aktarılır ve bilgi birikir.
Bu sanayi ve teknonolojinin gelişmesi demektir.
Sosyal bilgi ise AKTARILMAZ.
Sosyal bilgiyi akleden insanlar BİLİR ÖĞRENİR ve diğerlerine HABER verir.
Haber alanlar BİLMEZ.
Ancak çalışırlarsa onlar da öğrenirler ve bilgi sahibi olurlar.
Yani sosyal bilginin öğrenilmesi kişinin kendi çabasına ve çalışmasına bağlıdır.
Adem'den bu yana insan yapısında hiçbir değişiklik olmamıştır.
Her doğan akletmek ve herşeyi YENİ BAŞTAN öğrenmek zorundadır.
Hukuk, sosyoloji, ekonomi, felsefe bu aktarılamayan sosyal bilgilerdendir.
Tarih içerisinde nesnel bilgi bir Doğu'ya bir Batı'ya geçmiştir.
Nesnel bilgiye sahip olan diğeri üzerinde üstünlük sağlamıştır.
Son dönem nesnel bilgi Batı'ya geçmiş
Ve Batı bu bilgiyi sadece ve sadece ZULME araç yapmıştır.
Neden?
Çünkü sosyal bilgiye sahip değiller.
Tarihten beri sahip değiller.
TARİHİN HİÇBİR DÖNEMİNDE sosyal bilgi toplumsal olarak Batı tarafından kabul görmemiştir.
Oysa ki;
Liderliğini Türklerin yaptığı sosyal bilgi,
Tarih boyunca Türk toplumlarında hayata geçmiş ve uygulanmıştır.
MEDENİYET sosyal bilgi sayesinde inşa edilir.
Dil ile
Hukuk ile
Sosyoloji
Ekonomi
Felsefe ile inşa edilir...
Yüksek binalar
Büyük köprüler
Hızlı uçaklar
Devasa gemiler
İpek gömlek
İpek kraravat
Kaşmir ceket
Medeniyet değildir; maddi zenginliktir (Hoş bunlar da Doğu'dan çalınanlarla ama!)
Batı dün de cehaletin kör batağındaydı
Bugün de...
Cehalet teknoloji ve sanayi yoksunluğu değil,
Sosyal bilgi yoksunluğudur...
NOT:
Batı kültürüyle yetişenler
Batı'ya öykünenler
Güce tapanlar
Ya da Türk tarihinden bihaber olanlar
Batı'da sosyal bilgi (hukuk, sosyoloji, ekonomi, felsefe v.s) olduğunu zannedebilir...
Bir an evvel çalışıp öğrenip bu zannlarından kurtulmaları dileği ile...