Dönekler...
Komünistler, Sovyetler Birliğinin 1991 yılında dağılması ve komünizmin çökmesinden sonra, uzun süren bir şaşkınlık dönemi geçirdiler.
O uzun şaşkınlık döneminin sonunda kimin ne olduğu açıkça ortaya çıktı.
Batan gemiyi ilk terk eden fareler olurmuş. Çöken komünizmi ilk terk eden fare yürekliler gibi...
Oysa komünizme samimiyetle bağlı olanlar, komünizm çökse bile, komünist olarak öldüler. Yaşayanların ise, ölünceye kadar komünizme bağlı kalacakları anlaşılıyor. Onları kutlamak gerekir.
Döneklik ve evrim ya da değişim, birbirinden ayrı kavramlardır. Her insan gerçekleri gördükçe zamanla değişebilir, evrim geçirebilir.
Ama ideolojilerine pamuk ipliğiyle bağlı olanlar, güneşin doğduğu ve rüzgarın estiği yöne her an dönebilirler. Gece komünist olarak yatağa girenler, sabah ulusalcı olarak uyanabilirler. Ya da düne kadar milliyetçi-ülkücü gibi görünenler, bir sabah tarikatçı veeya cemaatçi olarak karşınıza çıkabilirler.
Dün Hâkimiyet Allahındır diyenler, bugün Hâkimiyet milletindir demeye başlayabilirler.
İşte bunlar, asla güvenilmemesi gereken tiplerdir.
Çünkü dün bağlı oldukları ideolojiyi nasıl bir gecede satmışlarsa, bugün bağlı oldukları ideolojiyi de yarın aynı şekilde satarlar.
Buz balığının öyküsü
GÜndÜz evrimci, gece devrimci olan TÜSİAD üyesi bir gazeteci ne demişti:
Aydın Bey bana iyi para veriyor. Aydın Bey hayal edemeyeceğim bir hayat seviyesini bana sağladı. Biraz da primler var tabi. Beykoz konaklarında evim var. Rahat yaşıyorum.
Ünlü İngiliz filozofu Bernard Shawun Kırk yaşına kadar sosyalist olmayan eşek, kırk yaşından sonra hala sosyalist kalan eşek oğlu eşektir, ya da Alman Sosyal Demokrat Partisinin eski liderlerinden Willy Brandtın On dokuzunda komünist olmayanın kalbinden, yirmi dokuzunda kapitalist olmayanın aklından kuşku duymalı demesi, demek ki bu yüzdenmiş.
Ama TÜSİAD üyesi gazeteciye göre, buz balığının öyküsü hayatta kalabilmenin temel yasasıdır:
Hayatta kalabilmek için kanını bile değiştirmek zorunda kalan bu canlı, gerçek bir tabiat kahramanıdır. Ve hepimize verdiği hayat bilgisi dersi de şudur: Dönüşebilmek, dönebilmek, hayatta kalmanın, ilerlemenin temel kanunudur...
Dönüşebilmek, dönebilmek!..
Becerikli ve şöhretli dönek
Dönekler bazen ruhlarını, bazen vicdanlarını, bazen kalemlerini satarlar.
En becerikli ve şöhretli dönekler eski solcular arasından çıkar diye bilirdik.
Meğer eski ülkücüler ve Milli Görüşçüler arasından da becerikli ve şöhretli dönekler çıkıyormuş.
Tercümanda sayfa komşum Lale Şıvgının; eski ülkücü, yeni Fethullahçı ve AKPli Prof. Dr. Mümtazer Türköneyi eleştirdiği yazısını okurken bunlar geldi aklıma.
Malum, Mümtazer Türköne, Diyarbakırın adı Amed olabilir diyen adam!
Ve düne karar servet düşmanı iken, bugün sermayenin bekçiliğini yapan bir yığın eski solcu...
Son yıllarda çok fazla omurgasız dönek üreten bir toplum olduk.
Sırrı Yüksel Cebeci, 28.12.07