Dr. Noyan UMRUK yazdı: DEPREMLERDEN DEPREM BEĞEN...

Dr. Noyan UMRUK yazdı: DEPREMLERDEN DEPREM BEĞEN...

İletigönderen Noyan Umruk » Pzr Haz 17, 2012 11:59

DEPREMLERDEN DEPREM BEĞEN… :stres:



Dr. Noyan UMRUK



Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketi, 1939 Erzincan Depremiydi. 7,9’luk deprem otuzbin cana malolmuş ve güzel ilimizi yerle bir etmişti. Harbe rağmen, şehir “ızgara plan” anlayışı ile 2-3 katlı mimariyle yeniden inşa edildi. Nitekim, 6,8 şiddetindeki 1992 Erzincan Depreminde can kaybı ve hasar çok daha azdı.



Teksas Usulü Kapitalizm…



Varto, Bingöl, Marmara, Dinar, Bala, Van, Simav vb. depremlerin ciddi can kaybına ve hasara yol açmasını, uzmanlar, denetimden uzak bir serbest piyasanın“n’ossa ossun karımız çok ossun” anlayışına bağlıyorlar. Teksas usulü kapitalizmin kar’ı ençoklaştırma anlayışı böyle. Kentler, göç sürecinde bu anlayışla inşa edilmiş yapı ve konutlarla dolu… Şimdilerde ise Marmara, Ege, Akdeniz sallanıp duruyor. Allah korusun demekten başka çare yok…



Bunlar jeolojik depremler, bir de merkez üssü uzaklarda sosyo-politik depremler var…



Sosyo-Politik Depremler: Bombalı Emperyalizm



Afganistan, Irak, Çad vb. tamamen askeri güce dayanan depremler... Bunlar “output” olunca, ülkelerin zayıf damarlarını bulup, kaşır, iltihaplı yaralar haline getirip, ateşini yükseltir, ülkeyi sarsar, iç savaşı başlatırsınız. Bundan sonra hastanın nabzına göre gelsin değişik operasyonlar…



Ülkenin direnci yetersizse, karşıt güçleri NATO’ya bombalatırsınız. Ülkeye, iyiliği için zorla “demokrasi”,” insan hakları” ilaçlarını sunarsınız. Ama nedense bu tür iyilikler, Vahabi karanlıklar için hiç akla gelmez.

Sonuçta ülke yeterince bölünmüş, “Manipülasyona” açık hale gelmiş olur. Bu çalışmanın son örneği Libya. Ne var ki; Suriye’de ezber bozulur; Rusya, Çin ve İran inputlarını göremeyince bilgisayarları kol çıkarır.



Yumuşak Güç



Ülkenin bağışıklık sistemi güçlüyse ya da onu çökertmeden kullanmak amacında iseniz, uzun vadeli dönüşüm programlarına ihtiyacınız vardır. Bu programlar ülkeyi ayakta tutan köklü kurumlar üzerinde titiz ve özenli bir çalışmayı gerektirir. Binlerce askerinizi, milyarlarca dolarınızı toprağa gömmeye ne hacet, maliyeti düşürmek varken…

İlk önce siyasi yapıyı ele alırsınız. Kendinize muti bir iktidar oluşturmak için siyasi ve ekonomik manipülasyonlar dahil, ne lazımsa yaparsınız. Bu arada “Eşbaşkanlık” falan gibi ünvanlarla, heyecanı yükseltebilirsiniz...



E, artık, “toplumsal subluminal hipnoz- bilinçaltı kurgulama”nın sırasıdır. “İliştirilmiş” medya, akademisyenler, siyasiler vb “kanaat önderleri”nin telkinleri ile toplumun temel kurumlarına ısrarla “hizmete amade” modu süreci işletilecektir.



Eşanlı olarak ülkenin adalet sistemini, müteakip operasyonlara yardımcı olacak elastikiyete kavuşturmak gerekiyor. (Ama, ortakların nüfuz kavgası, eşbaşkanı çileden çıkarınca, Pensilvanya vaiz’i ve kadroları hizaya getirilmelidir)



Diğer önemli bir kurum üniversitelerdir. Aydınlanmanın kalesi olmak da neymiş? Sözkonusu operasyonlara nesnel nedenler uydurmaya çalışmak varken…(1)



Asıl mesele, kurucu ruhu unutturmak, ilgili kurumu “ hizmete amade” hale dönüştürmektir. Soros’un“en iyi ihraç ürünü” oluşturulacak, merkeze, evlatlarının kanı pahasına hizmet edilecektir. İngilizin paralı Gurka taburları gibi…

Siyasi yapı, adalet sistemi, “iliştirilmiş” medya ve “ikna edilmiş entelicensiya” öncülüğünde bu doğrultuda önemli bir mesafe alınmıştır. 400’ü aşkın T.S.K. mensubu, Deniz Kuvvetleri yönetiminin yaklaşık üç’te biri yargı önündedir. “Gündüz insan, gece kurt” olduğu sanılan ve eğer böyle ise devletin kapatılmasını talep eden, on yıldır iktidarla çalışan henüz emekli Genkur.Bşk.ı, K.K.ları tutukludur. İddialar, kuşkulu,gizli istihbarat servislerinin becerebileceği dijital kayıtlara dayanmaktadır.

Öte yandan “vaka-i adiyeden”olaylar, bu kurumla ilgilendirilince “olağanüstü skandaller” olarak sunulmakta, neredeyse, ilk kurucu Mete Han’a değin, kurumun tüm geçmişi mahkum edilmektedir.

Ve sonunda, iş “Güneydoğuda görev yapan asker ve polis savaş suçlusu olarak yargılanacak” noktasına varıyor.“Bu ifade bir öngörü, değerlendirme değil. MİT krizini tetikleyen MİT-PKK mutabakatlarında yer almış, devlet kayıtlarına girmiş bir ifade.”(2) diye iddia etmektedir, Taraf yazarı.

Ne diyelim? Önemli olan aslında çooook sabırlı olan halkın ne dediği…



(1) UMRUK; “DOGMA, AKIL VE ÜNİVERSİTELER…”, AYDINLIK G., 03.06.2012

(2) Emre Uslu ; “Güneydoğuda görev yapan askerler ve polisler savaş suçlusu olarak yargılanacak”, 10 Haziran 2012, Taraf G.



AYDINLIK G.,17.06.2012
Kullanıcı küçük betizi
Noyan Umruk
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1061
Kayıt: Pzr Mar 08, 2009 13:39

Şu dizine dön: Dr. Noyan UMRUK

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x