İSTİFA DA BİR ERDEMDİR…

Dr. Noyan UMRUK

“Esir düşmüş” ya da “iliştirilmiş” medyanın yanlı ve baskılarla malul haber ve yorumlarından Ortadoğu ve ülkedeki dehşetengiz gelişmelerle ilgili birşeyler anlayabilmek ne mümkün… Nesnel haber ve yorumlar ise bu hengamede kaynayıp gidiyor. Kimbilir? Belki, bir Amerikalının söyledikleri, durumun vahametini daha iyi anlatır… İran T.V. a konuşan Amerikalı tarihçi-yazar Webster Griffin Tarplay bakın neler diyor:



“Soru: Analistler, tampon bölge oluşturmak, sınır bölgesinin askeriliştirilmesini gerektirecek, bu da, Türk hükümetince savaş ilanı anlamına gelecek” diyorlar. Katılıyor musunuz?

Tarplay: Bu değerlendirmeler doğru ve tehlikenin anlaşıldığını gösteriyor. Türk Başbakanı ve Dışişleri Bakanı açısından sonuçları öngörülemeyecek bir çılgınlık. Associated Press, Reuter ve Washigton Post’dan gelen raporlara bakıyorum. Hepsi, G.Kore zirvesinde Obama ile Erdoğan’ın anlaşmaya vardığını iddia ediyor. Bu konuda net olalım. Bu –sözde- tampon bölge, Suriye toprağının işgalidir. Buradaki anafikir, toplamış oldukları NATO destekli ölüm mangaları, onların yoldaşları, kaçaklar, paralı askerler ile bu tampon bölgeyi kullanarak Suriye’ye karşı ileri harekatı geliştirmektir.

Böylece adım adım bir cephe hattı açılmış olacak. Bu hattın gerisinde kalan biraz önce sayılan kozmopolit güruhun saldırılarına Suriye askeri karşı ateş açarsa, Türk askerine ateş açmış olacak. İşte, size benzine atılmış kıvılcım ve cehennemi bir savaş…

Geçen Kasım’da, Beyrut’da, deneyimli bir asker olan General Aoun ile yaptığım görüşmeyi anımsıyorum. Kendisi, Türkiye’nin, yabancı ülkelerde bu tür maceralar aramaya hevesli en son ülke olması gerektiğini belirterek, kendi içlerinde laik generaller ile islami siyasi parti arasında ayrışma yaşayan, Ortadoğuda en yoğun Kürt nüfusunu barındıran bir ülke olarak, NATO saldırısı ile Suriye dağılıp, bölgede Kürt isyanı iyice büyürse Türkiye’nin bu gelişmelerin asıl hedefi durumuna düşeceğini vurgulamıştı.

Soru: K. Irak’ta yaşananlarla, şu anda Suriye’de olanlar arasında parelellikler kuruluyor; gelişmelerin bölgede ABD yanlısı Kürt devleti oluşturulmasının ikinci adımı olduğuna katılıyor musunuz?

Tarplay: Eğer K.Irak’ta ve K. Suriye’de fiili bir Kürt varlığı oluşturursanız, Türkiye’deki Kürtler için de bir çekim alanı oluşması gayet doğal. İran’ı söylemiyorum bile…İşte bu açıdan bakınca emperyalistlerin asıl hedefinin ne olduğunu görebilirsiniz. Emperyalistlerin maceraperestliği ve çılgınlığı yeni boyutlara tırmanmakta…Suriye Ordusu Homs’da, İdlip’de, Daraa’da, Suriye-Irak sınırında NATO destekli ölüm mangalarını temizliyor…Obama ve Clinton ise ellerinde ne kaldıysa sahaya sürüyorlar; ancak bu süreç, giderek Türklerin zararı pahasına işliyor. Anahtar nokta: Faturayı başkalarına ödetmek. Burada, Türkiye, Suriye vb.ülkeleri birbirlerine karşı kullanarak hepsini parçalamak, yok etmek amaçlanmakta. Brzezinski bu işlerde ustadır: “ABD’i Suriye ve İran gibi ülkelere saldırtmayın, Türkleri kullanın, siz de ortaya çıkacak korkunç kaosun arabulucusu olun…” diyor. Şimdi mesele, dünya ve Türk kamuoyunda Türkleri eşikten içeri atacak bir histeri krizi yaratabilmekte.

Eğer,emperyalistler bunu başarır, Türkler bu oyuna gelirse, bu Türkler için ulusal bir intihar olacak. Atatürk bunu biliyordu. Türk ve Kürt liderleri O’nu anlamak bir yana, akıllarınca küçümsediler. Oysa, O’nun bilgeliğini izleselerdi, bu duruma düşmezlerdi. ARTIK, GERİ ÇEKİLMELİLER…”

Evet, tek çare kalmıştır: Çekilmek… Küresel çıkarlara koşulsuz angaje olup “Stratejik Derinlik” tuğlasını ülkenin başına düşüren “Yeni Osmanlılar”, “Sıfır Sorun” sınavında çakanlar, ülkenin güneydoğusu yürek sızlatırken, Şemdinli’de “kurtarılmış bölge” provaları yapılırken Suriye’nin kuzeyi için ayağına gidip Barzaniden medet umanlar “müteselsil sorumluluklarını” artık idrak edip, çekilmeli; bu gelişmeleri endişe ile izleyen, angaje olmamış seçeneklere yol ve manevra alanı açmalıdırlar. Bu da bir yurtseverliktir. Kimbilir? Tarih, belki de, bir garip deneyimdi, başarısız oldular, ama çekilmek onurunu gösterdiler diye yazar…

Mevlana’nın eşsiz dizeleri ile : Dünle beraber gitti cancağazım ne varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”…

AYDINLIK G., 05.08.2012