DTP, ETP, FTP... Harf çok ZTPye kadar yolu var
Günlerdir tartışılıyor...
DTP kapatılsın mı?
Kapatılmasın mı?
*
Kapatılırsa ne olacak?
Yenisi açılacak.
Kapattın daha önce...
Yine açtı.
*
Peki...
Mesela, Avrupada parti kapatan "tek" devlet bizimki mi?
Değil.
Ama, Avrupada "en çok" kapatan bizimki.
Niye?
Çünkü, Avrupada kapatılan partiyi, hem de aynı kadrolarla, bir daha açtırmazlar adama...
Yok öyle yağma!
Bizde ise, çaycı alırken bile temiz káğıdı istiyorlar, parti kurmaya kalk, tescilli PKKlı bile olsan, fark etmiyor...
Bile bile lades!
*
E sonra?
"Aç kapa, aç kapa!"
Nasıl olsa, soran yok...
"Kardeşim, devlet mi yönetiyorsun, musluk reklamı mı çekiyorsun?"
*
Halbuki...
3 satır tarih okusan.
Aradan 89 sene geçmesine rağmen, Kürt Teali Cemiyeti ile PKK arasında hiçbir fark olmadığını görürsün.
Bu topraklarda kurulan, Kürt İttihat ve Terakki Cemiyetini, Kürt Milli Fırkasını, Kürdistan Teşriki Mesai Cemiyetini hatırlamazsan... Hadiseyi sadece DTPden ibaret sanman, normal.
Osmanlıdaki Jin, Rozi dergilerini, Serbesti Gazetesini bilmezsen...
Roj TVyi yeni icat zannetmen de, normal.
Suudi Arabistanlı Lawrence vardı da, Binbaşı Noel yok muydu?
Bugün Amerikalı General Petraeus var da, o gün, Amiral Bristol yok muydu?
Şeyh Saidin taaa 1925te ayaklanma için belirlediği tarih, Nevruz değil miydi?
Zaten asıl mesele, yine Musulun, petrolün paylaşımı değil miydi?
*
Öyleydi... Ama, demem o değil.
*
PKKnın 1978de kurulduğunu kabul edersek, o günden bugüne, yönetim kadroları aynı mı?
Aynı.
Ya bizim?
10 başbakan değişti.
6 cumhurbaşkanı.
*
Var mı devlet politikası?
Yok.
Ecevitin yoğurt yiyişi farklıydı, Demirelin farklı... Yılmaz başka baktı, Çiller başka, Erdoğan başka bakıyor... Evrenin görüşü ne yöndeydi, Özalın ne yöndeydi, Gülün ne yönde?
Öbürü, ısrarla, hep aynı hat üzerinde ilerliyor.
Sen, habire şerit değiştiriyorsun.
*
Netice?
İşte böyle, döner dolaşır, gelirsin başladığın noktaya ve sanki ilk kez duyuyormuş gibi sorarsın, "kapatalım mı, kapatmayalım mı?"
Yılmaz Özdil, 27.11.07