Para Tatlı…Anayasa Mahkemesi tarafından
‘terör odağı’ olduğu gerekçesiyle kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk, parti genel merkezi önünde yaptığı açıklamada,
''Gurubumuz bugünden itibaren Parlamento'dan fiili olarak çekilmiştir'' dedi.
DTP, böylece sine-i millete mi dönmüş oldu?
Hayır!
DTP milletvekilleri, TBMM üyeliğinden istifa mı ettiler?
Hayır!
Sadece Meclis çalışmalarına katılmayacaklar!
“Fiilen çekilme” bu işte…
DTP,
“şahtı, şahbaz oldu”!
DTP’liler madem artık Meclis çalışmalarına katılmayacaklar, o zaman neden milletvekilliğinden istifa etmiyorlar? Hem böylesi daha fiyakalı olmaz mı?
Sanırım bunu tercih etmemelerinin iki nedeni var:
Birincisi
dokunulmazlıklardan, ikincisi de
milletvekili maaşlarından yoksun kalmak istemiyorlar.
DTP milletvekilleri eğer istifa ederlerse, dokunulmazlıklarını yitirecekler ve haklarında açılmış ya da açılacak birçok davada yargılanıp hüküm giymeleri söz konusu olabilecek. Tabii istifa etmeleri durumunda binlerce liralık maaşları da kaybedecekler!
Ne ilginçtir, hukuka ve devlete söylemedik laf bırakmayan DTP milletvekilleri, dokunulmazlıklar ve milletvekili maaşları gibi hukuk sitemi ve devlet yapısı ile ilgili ayrıcalıklar söz konusu olunca “dut yemiş bülbüle” dönüyor!
Bağımsız Iğdır Milletvekili Pervin Buldan,
“İstifalarınızı TBMM'ye ne zaman sunacaksınız?” sorusuna
“Zamanı gelince” yanıtını vermiş!
Demek ki daha zamanı gelememiş!
Ne yaparsınız para tatlı, dokunulmazlık zırhı ardından kin kusmak ise kolay!
***DTP’nin kapatılması, bölücülerin yaygarası dışında, etnik kökeni ne olursa olsun yurttaşlarımızın ezici çoğunluğu tarafından olumlu karşılanmıştır. Çünkü DTP, ne Türk ne de Kürtleri temsil eden bir parti idi. DTP, bir
“Türkiye partisi” değildi. Hiçbir zaman da bu amaçta olmadı.
Peki, DTP kimi temsil ediyordu?
Anayasa Mahkemesi’ne göre “DTP kurucusu”, Ahmet Türk’e göre de “DTP destekçisi” olan
Leyla Zana’ya kulak verelim:
“Bana Diyarbakırlı diyorlar, ben Diyarbakırlı değil Kürdistanlıyım. Buralara Doğu, Güneydoğu diyorlar. Buralar Doğu, Güneydoğu değil Kürdistan’dır. Bizlere bölücü diyorlar, aslında bu topraklar bizim.”DTP’nin Kızıltepe Belediye Başkanı
Ferhan Türk de şunları söylüyordu:
“Öcalan’sız dünyayı başınıza yıkarız."DTP’nin Van İl Yönetim Kurulu üyesi
İbrahim Sungur da şöyle diyordu:
“TC bilsin ki, yüzlerce, binlerce şehit versek de bu yoldan dönmeyeceğiz. PKK terör örgütü değildir, tam tersine devlet teröristtir.”Öcalan’ın zehirlendiği iddialarına karşı bir açıklama yapmış olan Şırnak İl Başkanı
İzzet Belge de şöyle konuşuyordu:
“Liderimizi sapasağlam görmeden gerginlikler devam edecek.”Ve Şırnak eski Belediye Başkanı
Ahmet Ertak da DTP’nin ne olduğunu açıklıyordu:
“PKK Kürt halkını destekliyor. Biz de PKK’yı destekliyoruz. PKK’yı desteklemek lazım.”Şimdi yeniden soralım o zaman:
DTP kimin temsilcisiydi?
Bugün DTP kapatıldı diye yaygara koparan,
“demokrasilerde parti kapatılmaz, partileri halk kapatır, karar siyasidir” diye laf ebeliği yapanlar kimin sözcüsüdür?
Serdar ANT, 12 Aralık 2009