Durdurun bu zulmü! Başörtüsü yasağı kalksın artık!

Başörtüsü yasağı artık kalkmalı mı?

Kalksın!
6
75%
Yasak Devam etsin!
1
13%
Başka bir çözümü bulunsun!
1
13%
 
Toplam Oy : 8

İletigönderen Egeli » Pzr Haz 17, 2007 19:36

Başörtüsü zulmü mü??Öyle bahsedilmiş ki sanki duyunca,ülkede bir tane türbanlı bayan olmadığını sanar insan.Yahu geçenlerde televizyonda gördük,Sayın Gül'Ün kızı diplomasını(resmi bir törende,ve türbanla girilmesi yasak olduğu halde,üniversitenin tam ortasında) türbanıyla,çok da güzel aldı.Adaletsizlikten bahsediyorsunuz,size adaletsizliğe en güzel örnek!!!Önce,bu tarz adaletsizliklere karşı mücadele edin.Sonra,gerçekten zulüm mü değil mi onu tartışmaya açalım.Boşu boşuna parmak ve çene yormanın anlamı yok...
Kullanıcı küçük betizi
Egeli
Üye
Üye
 
İletiler: 1724
Kayıt: Cum Mar 09, 2007 17:40

İletigönderen SOKRATES » Pzr Haz 17, 2007 23:21

Egeli, Sanırım aynı ülkede yaşamıyoruz.
Tek bir devlet yoktu,sanırım artık tek bir millet de değiliz!
Çok güzel gidiyoruz! Allah bozmasın!
Sonuna kadar ayrılalım,kimi şeriatçı,kimi yobaz,kimi jakoben laik,kimi alevi,kimi sünni,kimi Türk,kimi Kürt!

Sanıyorum dünyadaki tüm sorunların çözümü evrende ve bizim galaksimizde dünya dışı canlıların yaşadığı ispatlanınca hallocak!

Öyle bir zamanda savunduğumuz değerlerin kaçı da ayakta kalır? Bilemiyorum!
"Ey millet! Allah birdir, Şanı, büyüktür. Allah�ın selameti, atifeti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki Kur�ani azimüşşandaki husustur. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir, temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor.ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
SOKRATES
Üye
Üye
 
İletiler: 346
Kayıt: Çrş Nis 04, 2007 20:59

İletigönderen MedceziR » Pzt Haz 18, 2007 8:50

Başörtüsü zulmü mü??Öyle bahsedilmiş ki sanki duyunca,ülkede bir tane türbanlı bayan olmadığını sanar insan.

Ne kadar türbanlı bayan olursa olsun ikinci sınıf insan muamelesi gördükten sonra değişen bişey yok...
Resim

"Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki hangi istiklal varki ecnebilerin nasihatlarıyla ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin!
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir..."


Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...
Kullanıcı küçük betizi
MedceziR
Üye
Üye
 
İletiler: 1763
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 15:54
Konum: Yiğidin Harman Olduğu Yerden...

İletigönderen yakup_cemil » Pzt Haz 18, 2007 22:30

Türban konusu bence Türkiye'nin en trajikomik oLayLarından birisi.

önceLikLe 10 - 15 sene öncesinde Türkiye'nin türban sorunu yoktu !!!

TürbanLı öğrenciLer kısmen yasak oLsa da

üniversiteLerde dersLerine katıLabiLiyorLardı.

Ne zamanki RefahYoL Hükümeti geLdi ve türban sorunu yoktan var ediLdi.

Ne zamanki Necmettin Erbakan:

"Bütün rektörLer türbanLı kızLarımızın önünde eğiLecek." dedi.

ve türban sorunu yaratıLdı.

şimdi bana soruLacak oLursa üLkemizde zaten böyLe bir sorun yoktu.

sorunu şu andaki hükümetin izinde oLduğu, ağabey dediği insanLar yarattı.

ve onLar bu sorunun üzerinden prim yaparken oLan yine

sadece inanmak uğruna uğraş veren genç kızLarımıza oLdu !!!

şimdi çık işin içinden çıkabiLirsen.
Resim


уαкυρ_¢ємιℓ® --»» (αℓтıη νυяυş уαρтıм нαуαℓℓєяιмє)--»» (вєкℓє νє göя)
Kullanıcı küçük betizi
yakup_cemil
Üye
Üye
 
İletiler: 171
Kayıt: Pzr Haz 17, 2007 20:00
Konum: Trabzon, Isparta, İstanbuL

İletigönderen Pınar » Çrş Haz 20, 2007 16:12

reisbey, okuduğum okullarda baş örtülü bir çok arkadaşım oldu.ailesi kara çarşaflı olan vs... ben asla türbana karşı olmadım,diğer arkadaşlarımdan hiç ayırt etmemeye çalıştım ama her seferinde şu sorunla karşılaştım:benim onlara yaklaşımımdan yada bakış açımdan ziyade onların kendi içlerine kapanıp bizimle aralarında hep bi duvar ördüklerini gördüm.hep mesafelilerdi.din derslerinde çeşitli konularda tartışmalar yapardık,onlar hep bizi bizim düşüncelerimizi ezmeye çalışırlardı.bunu kastettim abicim haklılar haksızlar bunu tartışmıyorum ama türban yasağı olmasına karşın eğitimin içine bu kadar gruplaşma girdiyse bu yasak kalkarsa ne olur düşünemiyorum :?
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

İletigönderen Türk-Kan » Sal Haz 26, 2007 9:26

Türban gerçekleri ve oy avcılığı


ÖNCE bir konuda ayrımı iyi yapalım. Başörtüsü ile türbanı ayırmayı bilelim.

Başörtüsü, yemeni, boyundan bağlanan eşarp, Anadolu kadınının geleneksel örtüsüdür. Orada saç tellerini saklamak gibi bir hadise yoktur. Türban ise farklı bir olaydır.

Bir üniformaya dönüşmüştür.

Tamamlayıcı unsurları vardır. Saç telleri asla görünmeyecek. Gerekirse alnına bir de bant koyacaksın. Örtü omuzlardan aşağıya, göğüs ve sırta kadar inecek. Altına uzun, topuklara kadar etek veya pardösü giyilecek. Ayrıca saçın arka bölümüne topuz gibi bir şey takacaksın ve türbanın arka tarafı kalkık duracak.

Bizim iktidar partisi, türbana ısrarla başörtüsü diyor! Bu ayrımı bizden daha iyi bildikleri halde böyle diyorlar ki, Anadolu kadınını ve onlara türban taktıran erkekleri kendi yanlarına çeksinler... Ve sanki herkesin başının açılmasını isteyenler varmış gibi bir hava oluştursunlar!

Ey türbanlı hanımlar, bu iktidar tarafından beş yıl boyunca siyasi amaçla kullanıldınız. Türbanı sömürdüler. Onun bir üniforma olarak kullanılmasına yol verdiler. Sizler de iyi niyetle, bunların türban sorununu örneğin üniversitelerde çözmesini beklediniz!

Oysa gerçeği saptırarak "başörtüsü" dedikleri türbanı oy avcılığı için kullandılar. İktidar sahipleri eşlerinin, kız çocuklarının ve yakınlarının üniformaya bürünmesini her fırsatta kullandılar ve oy sömürüsü aracı olarak gördüler.

* * *

Şimdi gelelim olayımızın özüne! Bunlar beş yıldan beri iktidar. Önümüzde sürekli ısıtılan konu belli.

Türbanın kamuda, eğitimde, özellikle yüksek öğrenimde, yani üniversitelerde serbest bırakılması.

Bunların elinde her güç vardı. Gerektiğinde Anayasa değiştirdiler. Gerektiğinde beş dakikada yasalar çıkardılar, yandaşlarını ihya ettiler. Yandaş ve partili hırsızlarını yeni yasalarla koruma altına aldılar.

Şimdi size soruyorum:

Peki türban konusunda ne yaptılar? Hiçbir şey! Yapamazlar mıydı? Yaparlardı, çünkü Meclis’teki büyük sayısal çoğunluk ellerindeydi. Hükümet ellerindeydi.

O halde niçin yapmadılar? Bu soruna niçin çözüm bulmadılar?


Yanıtı gayet basit!..

Çünkü türban, bunların elinde bir sömürü aracıydı. Hatta en büyük sömürü konusuydu. Buna çözüm bulsalardı, o silah ellerinden gitmiş olurdu. O yüzden sizi kullandılar ve siyaset oyununu sizin üzerinizden oynadılar... Ve oynamayı aynen sürdürüyorlar!..

Kendilerini "dindar" ilan ettiler, bu sömürü çarkına karşı çıkanları ise "dinsiz" olarak tanıtmaya yeltendiler.

Dikkat ediniz, beş yıl boyunca bu konuyu "başörtüsü" adı altında işlediler ki, daha geniş kitleleri yanlarına çekebilsinler! Konuştular, rol yaptılar, ağlaştılar, eleştirdiler, Başbakan ve Dışişleri Bakanı dahil eşlerinin ve kız çocuklarının türbanını hep gündemde tuttular.

Ama bütün güç ve yetki ellerinde olduğu halde özellikle, bilerek ve isteyerek çözüm bulmadılar.

* * *

Önümüzde seçim var. Yeniden iktidar olurlarsa, bu konuda acaba ne yapacaklar?

Hiçbir şey!

Pazar günü AKP’nin seçim bildirgesi açıklandı. Türban, başörtüsü, -adına ne derseniz deyin- konusunda değil cümle, bir adet bile sözcük yok. Hiç değinmemişler!

Bunun anlamı şudur:

"İktidar olursak türban yasağı aynen devam edecek."

Bu konuyu amansızca kullanan, oy kepçelemeye alet eden bir parti, seçim bildirgesine birkaç cümle koyamaz mıydı?

"İktidar olursak bu sorunu şöyle çözeceğiz, şunları yapacağız" diyemez miydi?

Elbette diyebilirdi ama çözmek işlerine gelmiyor... Ve gelmeyecek!

Siz türbanlı hanımları ve onlara örtünmeleri için baskı yapan erkekleri oyalamak, çözüm bulmaktan ve oy avcılığı yapmaktan çok daha kolay!

AKP’nin sizin sırtınızdan yıllardır oynadığı ve bundan sonra da oynayacağı türbanlı siyaset oyununu lütfen iyi görün. Kendi kişisel ve siyasal çıkarları için sizi sömürenleri tanıyın.

İstediğiniz gibi örtünün ama bu çirkin, ucuz, fakat en kolay sömürü çarkına, oylarınızla daha fazla geçit vermeyin.


Emin ÇÖLAŞAN, 26.06.07
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Hasta » Sal Haz 26, 2007 9:33

Çünkü türban, bunların elinde bir sömürü aracıydı. Hatta en büyük sömürü konusuydu. Buna çözüm bulsalardı, o silah ellerinden gitmiş olurdu. O yüzden sizi kullandılar ve siyaset oyununu sizin üzerinizden oynadılar... Ve oynamayı aynen sürdürüyorlar!..

Olay tamamen bu ...



Pazar günü AKP’nin seçim bildirgesi açıklandı. Türban, başörtüsü, -adına ne derseniz deyin- konusunda değil cümle, bir adet bile sözcük yok. Hiç değinmemişler!

Bunun anlamı şudur:

"İktidar olursak türban yasağı aynen devam edecek."

Ve bu!!! :twisted: 8)
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen cafersadık » Sal Haz 26, 2007 11:53

SOKRATES yazdı:31.Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz."

Şimdi Kuran-ı Kerim'deki bu APAÇIK ayeti nasıl yorumladınız da Kuran'da örtünme yoktur diyorsunuz inanın anlamıyorum!
Türban sadece örtünme şekillerinden biridir!
Bizim kültürümüzde yok diye karşı çıkmanızda tuhaf!
Ey vicdanlı insanlar! Bizim kültürümüzde olmayan neleri aldık? Bir söyleyin hele...
Doğumgünü partileri,yılbaşı eğleneceleri-ki ben bunları kötülemiyorum!- bizim öz kültürümüz mü sanki!
Azıcık sosyoloji bilen bilir ki kültürel etkileşim denen bir kavram vardır!

Türban belli bir dönem siyasal bir simge olarak kullanlılmıştır bu doğru!
Halen de kullanılıyor bu da doğru!
Ama sırf yobazlar bunu kullanıyor diye, en azından türban olmasa bile başörtüsü takarak neden okula gidemesin genç kızlarımız?
Neden başörtüsü takan bir öğretmen veya doktor olamasın!
Böbrek satan,organ mafyacılığı yapan,sırf para kazanmak için gereksiz ve risklki ameliyatlar yapan doktorlar oluyor da, kocasını bilmem kaç yüz kişiyle aldattığını söyleyen bir de utanmadan kitap yazıp,tv'lere çıkan kadın öğretmen oluyor da-Bugünün Güneş gazetyesine bakabilirsiniz!- neden başörtülü bir öğretmen veya doktor olmasın?

Siz insanlara inançlarını özgürce yaşadığı bir ortam sunarsanız,şuna emin olun ki AKP gibi partiler iktidara bir daha asla gelemez!
Akp'ye oy verenler neden veriyor biliyor musunuz?
Ekonomi için değil!
Afedersiniz ama Sidik yarışı olsun diye veriyor!
Siz, nasıl ki-kamusal alanda başörtüsüne hayır! Diyorsanız,onlar da kendilerine tek yakın gördükleri AKP'ye yükleniyorlar!
Hadi Ordu bir yere kadar bu işi CEBREN VE ZORLA dayattı!
Ama nereye kadar gidecek?
Akp gider,başka bir parti gelir! Ne farkeder?

Yani anlatmaya çalıştığım şey şunlar!
Evet! Türban'ı ve de başörtüsünü kullanan ŞEREFSİZOĞLU ŞEREFSİZLER VAR!
Dindar gözüküp,vatanını sırtından vuran sözde cemaat önderleri de var!

AMA ŞUNU ASLA UNUTMAYIN! DİNDAR OLAN,MÜTEDEYYİN OLAN İNSANLARIMIZ DA BİZİM İNSANLARIMIZ!
Onlara biz sahip çıkmazsak,başkaları sahip çıkar ve olacağı da aynen bugün olduğu gibi olur!

Devam ederiz!

Dipnot:Nunni,demişsin ki bu gidişle üslubundan dolayı banlanacaksın!
Azizim şöyle söyleyeyim,o kadar forum sitesi gezdim o kadar yerde yazdım ama daha üslup yüzünden banlanan üye görmedim!
Küfür etmedikçe ve de bazı milli ve dini öğelere hakaret edilmedikçe ban olayına karşıyım!
Teşekkürler!



bin kere imzamı atarım.eyvallah kardeşim
Kullanıcı küçük betizi
cafersadık
Üye
Üye
 
İletiler: 198
Kayıt: Sal Mar 20, 2007 20:22

İletigönderen MedceziR » Sal Haz 26, 2007 17:04

Benim anlamadığım yer şu: Türban yasağı neden var diye sorduğumuzda aldığımız cevap; bazıları türbanı kullanıyorda ondan..ee ne yapalım yani üç-beş soysuz bu işten rant sağlıyor diye yasak mı koyalım. Geri kafalılığın daniskası...
cafersadık yazdı:
SOKRATES yazdı:31.Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz."

Şimdi Kuran-ı Kerim'deki bu APAÇIK ayeti nasıl yorumladınız da Kuran'da örtünme yoktur diyorsunuz inanın anlamıyorum!
Türban sadece örtünme şekillerinden biridir!
Bizim kültürümüzde yok diye karşı çıkmanızda tuhaf!
Ey vicdanlı insanlar! Bizim kültürümüzde olmayan neleri aldık? Bir söyleyin hele...
Doğumgünü partileri,yılbaşı eğleneceleri-ki ben bunları kötülemiyorum!- bizim öz kültürümüz mü sanki!
Azıcık sosyoloji bilen bilir ki kültürel etkileşim denen bir kavram vardır!

Türban belli bir dönem siyasal bir simge olarak kullanlılmıştır bu doğru!
Halen de kullanılıyor bu da doğru!
Ama sırf yobazlar bunu kullanıyor diye, en azından türban olmasa bile başörtüsü takarak neden okula gidemesin genç kızlarımız?
Neden başörtüsü takan bir öğretmen veya doktor olamasın!
Böbrek satan,organ mafyacılığı yapan,sırf para kazanmak için gereksiz ve risklki ameliyatlar yapan doktorlar oluyor da, kocasını bilmem kaç yüz kişiyle aldattığını söyleyen bir de utanmadan kitap yazıp,tv'lere çıkan kadın öğretmen oluyor da-Bugünün Güneş gazetyesine bakabilirsiniz!- neden başörtülü bir öğretmen veya doktor olmasın?

Siz insanlara inançlarını özgürce yaşadığı bir ortam sunarsanız,şuna emin olun ki AKP gibi partiler iktidara bir daha asla gelemez!
Akp'ye oy verenler neden veriyor biliyor musunuz?
Ekonomi için değil!
Afedersiniz ama Sidik yarışı olsun diye veriyor!
Siz, nasıl ki-kamusal alanda başörtüsüne hayır! Diyorsanız,onlar da kendilerine tek yakın gördükleri AKP'ye yükleniyorlar!
Hadi Ordu bir yere kadar bu işi CEBREN VE ZORLA dayattı!
Ama nereye kadar gidecek?
Akp gider,başka bir parti gelir! Ne farkeder?

Yani anlatmaya çalıştığım şey şunlar!
Evet! Türban'ı ve de başörtüsünü kullanan ŞEREFSİZOĞLU ŞEREFSİZLER VAR!
Dindar gözüküp,vatanını sırtından vuran sözde cemaat önderleri de var!

AMA ŞUNU ASLA UNUTMAYIN! DİNDAR OLAN,MÜTEDEYYİN OLAN İNSANLARIMIZ DA BİZİM İNSANLARIMIZ!
Onlara biz sahip çıkmazsak,başkaları sahip çıkar ve olacağı da aynen bugün olduğu gibi olur!

Devam ederiz!

Dipnot:Nunni,demişsin ki bu gidişle üslubundan dolayı banlanacaksın!
Azizim şöyle söyleyeyim,o kadar forum sitesi gezdim o kadar yerde yazdım ama daha üslup yüzünden banlanan üye görmedim!
Küfür etmedikçe ve de bazı milli ve dini öğelere hakaret edilmedikçe ban olayına karşıyım!
Teşekkürler!



bin kere imzamı atarım.eyvallah kardeşim

Elinize, yüreğine sağlık...
Resim

"Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki hangi istiklal varki ecnebilerin nasihatlarıyla ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin!
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir..."


Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...
Kullanıcı küçük betizi
MedceziR
Üye
Üye
 
İletiler: 1763
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 15:54
Konum: Yiğidin Harman Olduğu Yerden...

İletigönderen Türk-Kan » Sal Haz 26, 2007 22:06

SOKRATES yazdı:31.Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz."

Şimdi Kuran-ı Kerim'deki bu APAÇIK ayeti nasıl yorumladınız da Kuran'da örtünme yoktur diyorsunuz inanın anlamıyorum!
Türban sadece örtünme şekillerinden biridir!
Bizim kültürümüzde yok diye karşı çıkmanızda tuhaf!
Ey vicdanlı insanlar! Bizim kültürümüzde olmayan neleri aldık? Bir söyleyin hele...
Doğumgünü partileri,yılbaşı eğleneceleri-ki ben bunları kötülemiyorum!- bizim öz kültürümüz mü sanki!
Azıcık sosyoloji bilen bilir ki kültürel etkileşim denen bir kavram vardır!

kültürden, sosyolojiden bahseden kardes: olmayan neleri aldik derken, basörtüsünün kökenini de biliyorsun sanirim! basörtüsü Islam ile icad olmadi! cok daha eskilerde kökeni!

senin kesin ayet dedigine tefsirlerde degisik aciklamalar var: Kuran'da gecen örtü kelimesi, kesin olarak basörtüsünü kastetmiyor bazi (özellikle isimize geldigi zaman örnek gösterdigimiz) tefsirlerde!

Mümin kadınlara da söyle: Bakışları ölçülü olsun ve cinsel organlarını korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünenler hariç açmasınlar. Örtülerini yaka açıklarına koysunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları, yahut babaları, yahut kocalarının babaları, yahut oğulları, yahut kocalarının oğulları, yahut kardeşleri, yahut kardeşlerinin oğulları, yahut kendi kadınları, yahut ellerinin altında bulunanlar, yahut kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar, yahut kadınların mahrem yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, hepiniz topluca Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.

Nur Suresi 31

Kadını kendi zihniyetine göre yaşatmak isteyen zihniyetin çarpıttığı ayetlerin başında bu ayet gelir. Bu ayetteki “hımar” kelimesi geniş manalı bir kelime olup örtü manasına gelir. Eski Arap yazılarına bakılırsa hımarın yere konulan, masaya örtülen veya herhangi bir örtüyü tarif edebileceğini görürüz. Hımar, başı örterse başörtüsü olur, masaya konursa masa örtüsü olur. Allah eğer “hımar” kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi “hımarürres” gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi: Böylece “res” kelimesi ile baş bölgesi vurgulanır ve örtü kelimesi olan “hımar” ile beraber başörtüsü net bir şekilde anlaşılırdı. Nitekim abdest alınmasıyla ilgili ayette başın sıvazlanması söyenirken, baş kelimesi Arapça karşılığı ‘res’ ile vurgulanır.

Üstelik ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu geçer. Yani hımarın başı kapatması değil, ayette açıkça yaka dekoltesini örtmesi istenir. (Yaka açığı manasına gelen ‘cuub’ kelimesi hem bu ayette kapanılacak bölgeyi belirtmek için, hem Hz. Musa’nın yaka açığına elini soktuğunu belirten ayetlerde geçer.) “Hımar” kelimesi sırf başörtüsü manasına gelse bile bu ayetten başı örtmek değil, yine yaka dekoltesini kapatmak anlaşılacaktı. Üstelik başörtüsünü Kuran’a maletmek isteyen zihniyet, açık bir saptırma yaparak “felyedribne” fiilini “salsınlar” diye tercüme etmeye kalkmıştır. Böylece ayeti okuyan “başörtüsünü yaka açıklarına salsınlar” şeklinde okuyacaktır. Oysa hiçbir şekilde “darabe” kökünden türeyen “felyedribne” fiili “salsınlar” manasına gelmez. Bu fiille örtünün yaka açığına konulması yani kapatılması anlatılır. Kuran’da salsınlar, indirsinler manasında “felyüdnine” kelimesi kullanılır. Allah böyle bir ifade kullanmak isteseydi “felyedribne” fiili yerine “felyüdnine” fiilini kullanabilirdi. Bu örnek bize gelenekçi zihniyetin, kendi fikirlerini doğru çıkartmak uğruna gereğinde Kuran’daki kelimelerin manasını kaydırmaktan çekinmediğini göstermektedir.

Ayette diğer dikkat etmemiz gereken nokta “süsler” kelimesi ile neyin kastedildiğidir. Bizim kanaatimize göre “süsler” kelimesi ile özellikle “göğüsler” kastedilmektedir. Çünkü ayetteki tüm noktalarla mantıklı bir şekilde göğüs bölgesinin uyum sağladığı kanaatindeyiz. Birincisi, ayette yaka açıklarının kapatılması geçiyor, yaka açıklarından ise göğüsler gözükür. İkincisi, ayette gizlenen süslerin belli edilmesi için ayakların yere vurulmaması geçiyor. Ayaklar yere vurulduğunda vücutta belli olacak yer özellikle göğüslerdir. (sütyenin o dönemde icad edilmediğini düşünürsek bu daha da iyi anlaşılır.) Üçüncüsü, ayetten kendiliğinden görünenler hariç süslerin kapanması söylenmektedir. Ne kadar kapatılmaya çalışılırsa çalışılsın özellikle iri göğüsler, çeşitli fiziksel hareketlerde, hatta rüzgarın esmesiyle elbise yapışınca bile kendini belli edebilir. Ayetten bunun doğal olduğu anlaşılır. Dördüncüsü, ayette süslerin kimlerin yanında açılabileceği söylenir. Kuran’daki diğer ayetlerden kadınların bir kısmının iki yıl gibi uzun bir süre çocuklarını emzirdiğini görüyoruz. Kadının, babası gibi yakınlarının yanında, çocuğu acıktığında ve ağladığında onu emzirmesi gerekebilir. Ayetteki bu açıklamanın özellikle bu konuda kadınlara büyük kolaylık sağlayacağı kanaatindeyiz. Tüm bu izahlara göğüs gibi uyan başka bir bölge bulunmadığı için süslerle özellikle göğüslerin kastedildiği sonucuna varabiliriz. Süsler kelimesinden ziynet, takı gibi maddelerin anlaşılamayacağı ayetin bütünsel olarak ele alınmasıyla açığa çıkar. Çünkü ayette kadınların süslerini kendi kadınları yanında açabileceği geçiyor. Takı gibi maddeler tahrik unsurundan daha çok hava atma unsuru olabilir. Eğer bu hava atma olayı engellenilmeye çalışılsaydı, buna ilk karşı cins erkekler yerine, aynı cinsten olan kadınlar dahil edilirdi. Ayrıca ayakları yere vurunca hangi ziynet, takı eşyası belli olur? Kendiliğinden gözüken ziynet, takı ne olabilir? Araf suresi 31’de ziynet eşyalarının mescid yanında giyilebileceğinin söylenmesi, takıların cami yanı gibi en kalabalık yerlerde de teşhir edilebildiğini, yani saklanmasına gerek olmadığını gösterir. Görüldüğü gibi mantıksal bir elemeyle gidildiğinde ayetin özellikle göğüs bölgesinin kapanmasını vurguladığı anlaşılır.

KURAN’DA TESETTÜR KELİMESİ YOK

Günümüzde kadının kapanması için kullanılan “tesettür” ifadesi de Kuran’da geçmez. İslam adına etrafında bu kadar büyük fırtınalar koparılan bir kavramın, yani “tesettür” ifadesinin İslam’ın temel kaynağı olan Kuranı Kerim’de bulunmaması önemlidir. Demek ki “tesettür” kelimesi dîni bir kavram olarak sonradan oluşturulmuştur.

“Ayette geçen “humur” ve onun tekili olan “hımar” kelimesi kadınların başlarına örttükleri beze verilen özel isim değildir. Herhangi bir örtüdür. Bir şeyi örten şeye “hımar” yani o şeyin örtüsü denir.” Arapça sözlükler El Mucem ul Vasıf, El Müncid, Lisanı Arap, Tacul Arus’dan “hımar”ın temel manasının “örtmek” olduğunu göstermektedir. Anlaşılıyor ki mezheplerin yorumundan sonra “hımar” kelimesi ile sırf başörtüsünün anlaşılmaya çalışılması, bu sözlüklerde bu kelimenin bir manasının “başörtüsü” olmasını sağlamıştır. Fakat kelimenin temel manası mezheplerin kelimeleri tahrif etmesine rağmen bu sözlüklerden bile bellidir. Daha evvel açıkladığımız gibi ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu söylenir, baştan bahsedilmez. “Arapça’da kadınların başlarına örttükleri şeyin özel adı “hımar” değil “mikna” ve “nasıyf”tır. Hangi Arapça sözlüğe bakılırsa bakılsın “mikna(çoğulu mekani)” ve “nasıyfın” hanımların başlarını örttükleri kumaşın adı olduğu yazılıdır.”


"Türban türban diye Türkiye’yi geriyorlar. Türban dediğin ne? St. Paul’ün kiliseye soktuğu rahibe kıyafeti. Müslüman Türk kadının giydiği başörtüsü ise başka bir şey."

ResimResim
düsündürücü...

Müslüman Türk kadının giydiği başörtüsü ise başka bir şey!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Veled » Sal Haz 26, 2007 22:12

Türk-Kan, baş örtüsü ile türbanı ayırmak çok haklısın abla anahtar kelime budur din siyasete alet ediliyor ve akp bu konu üzerinden oy toplamaya çalışıyor bu kadar basit ayrıca benEgeli, abime katılıyorum ortada çok da büyük bir adaletsizlik söz konusu değil isteyen girebiliyor sanırım türban bahane maksat türban bahanesi ile ülkeyi bölmek akp de buna iyi yardımcı olmaktadır
Kullanıcı küçük betizi
Veled
Satılmıştır
 
İletiler: 3
Kayıt: Çrş Mar 07, 2007 20:46

İletigönderen MedceziR » Çrş Haz 27, 2007 0:48

Ya bırakın lütfen yok türban farklı anlammış başörtüsü farklı anlammış, bunlar doğru tartışmanın boş mecralara kayması için uydurulmuş şeyler.
ResimResim
Bu resim de hakikaten düşündürücü :roll: Kırkyıl düşünsem St. Pauli bilmemnesinin çıkardığı rahibe kıyafetiyle bizim türbanı aynı kefeye koymak aklıma gelmezdi. Hakikaten düşündürücü :roll: :twisted: 8)
Resim

"Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki hangi istiklal varki ecnebilerin nasihatlarıyla ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin!
Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir..."


Söylesem tesiri yok
Sussam gönül razı değil...
Kullanıcı küçük betizi
MedceziR
Üye
Üye
 
İletiler: 1763
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 15:54
Konum: Yiğidin Harman Olduğu Yerden...

İletigönderen canstein » Cum Haz 29, 2007 17:47

''Bizim Türban'' İşte anahtar söz bu....

Bizden başka kaç ülkede var türban(kaç müslüman ülkede?)/Başörtüsüyle karıştırmayalım....
Bir kedinin bile yaşama amacının olduğu dünyada,boş işlerle uğraşmak,ahmaklığın en büyük örneğidir.

Senin de kovaladığın bir tweety var mı genç?!
Kullanıcı küçük betizi
canstein
Üye
Üye
 
İletiler: 24
Kayıt: Prş Haz 28, 2007 23:13
Konum: ODTÜ

İletigönderen Hasta » Cum Haz 29, 2007 18:05

Evet,türban çok farklı,bizde olmayan,bize ithal,siyasi,bizi bölmeye yönelik bilinçli bir eylemin aracı...Başörtüsü,nenemin,altında sakız gibi tülbent saklı,üste şöyle bi atıverilmiş genel örtüsü...Ne olduklarını bilirim.İkisi de Osmanlı'dan kalma,anneannem ve babaannemde gördüm...Onların böyle bir sorunu olmadı.Sorunu,''6.filo'ya hayır''diyenlere karşı,insanları kışkırtanlar yarattı.
İnceleyin:Cengiz Özakıncı/İblisin Kıblesi...


Dikkat edin!Dünya hayatı sizleri birbirinizi aldatmaya sürüklemesin ve o aldatıcı(iblis) sizi ''Allah''la aldatmasın.

Kur'an-ı Kerim-Lokman Suresi/33.Ayet
Kullanıcı küçük betizi
Hasta
Satılmıştır
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 14:52

İletigönderen canstein » Cum Haz 29, 2007 18:09

6.Filo,içimize demirledi...Gözlerimiz körleşti,kulaklarımız sağırlaştı...Başımıza belalar sarıldı,bunları farkeden gençlik,hayatlarını bağışladı bizlere.Bizlerse geleceğimizi bağışlamaktayız,Filo yönetimine.
Bir kedinin bile yaşama amacının olduğu dünyada,boş işlerle uğraşmak,ahmaklığın en büyük örneğidir.

Senin de kovaladığın bir tweety var mı genç?!
Kullanıcı küçük betizi
canstein
Üye
Üye
 
İletiler: 24
Kayıt: Prş Haz 28, 2007 23:13
Konum: ODTÜ

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 9 konuk

cron

x